İlyas tüm yorgunluğunu atmak için girdiği duştan hızla çıktı üstünü giyip komidinin üzerinde çalan telefonunu eline aldı ve açarak kulağına götürdü. Karşı tarafi dinledikten sonra "geliyorum Zişan" dedi.
Dila yatakta onu izliyordu.
"Gidiyor musun?"
"Evet sen de çabuk hazırlan çocuklar eve bıraksın"
Dila sessizce ayağa kalkıp İlyasa yaklaştı. İlyas telefona bakarken gözünü ona çevirdi.
"Ne oldu Dila? Bak bu tavırların hiç hoşuma gitmiyor ne zamandır boş boş bakıyorsun sessizsin. Neyin var?"
"Yok bişeyim Ilyas seni düşünüyorum asıl sen kötüsün son zamanlarda uzaksın bana"
"Dilaa" Ilyasın uyarıcı ses tonu konuşmayı sonlandırmıştı.
İlyas otelden çıkarak eve doğru yol aldı. Dila hazırlanıp otelden çıktı.
İlyas eve gidip kahvaltı sofrasının başına oturdu. Masada annesi, erkek kardeşi Cihangir, kız kardeşi Melek ve kuzenleri oturuyordu. Büyük bir ailesi vardı İlyasın ve onların başında olmak onu azda olsa yoruyordu. Tüm gün sinirli ve agresif gezerdi İlyas geçmişte annesinin uygun gördüğü biriyle evlenmişti Hasretle.. Hasret güzel ve uyumlu bir kadındı Ilyasla kavgaları olmazdı ama aralarında aşkda yoktu İlyas onu hiç sevemedi ama hiç de kırmadı. Evliliklerinin ikinci yılındayken Hasret, İlyasa kurulan bi tuzakta yaralandı bu yüzden bir daha çocuğunun olmayacağı söylendi. İlyas o günden beri çektiği vicdan azabının altında ezildi. Her zaman kendini suçladı Hasreti sevmediği onu korumadığı için vicdan yükünün altında ezildi durdu. Hasret iki aydır annesinin yanına Urfaya gitmişti. Annesi Zühre Hanım yemeğin sonuna doğru sessizliği bozdu."İlyas"
İlyas boğazında ki lokmayı yutup annesine baktı ve konuştu.
"Buyur Ana"
"Yarın karını alıp gel"
"Ana, Hasret biraz daha kalmak ist"
Zühre hanım otoriter sesiyle Ilyası böldü.
"Sana gidip karını getiresin dedim İlyas çok kaldı"
İlyas kafasını olumlu sallayarak masadan kalktı. Gece uyuyamadığı için arabasını alıp çıktı biraz gezdikten sonra seyir tepesine gidip arabadan indi ve telefonunu eline aldı. Dilaya baktı sahi bu hikayede Dila da vardı...
Dila Mardine üç yıl önce gelmişti koskoca üç yıl geçirdi bu mükemmel şehirde. Ama bir gün yüzü gülmemişti. Dila mardine ailesinden kaçıp gelmişti zorla evlendirilmekten kurtulmak için buraya geleceğini kimse tahmin etmemişti burda ilkokuldan beri arkadaş olduğu Zilanın yanına gelmişti Zilan doktordu ve mardinde görev yapıyordu üç yıl önce onun yanına kaçtığı ilk gün tanıştılar İlyasla.
****Flashback****
Mardin Havalimanına yeni inen Adana uçağında kalbi heycan ve korkuyla atmaktan duracak olan Dila vardı. Siyah saçları beyaz teni onu dikkat çekici kılardı ama şuan ağlamaktan kızaran ve şişen gözleri insanların ona tuhaf ve merakla bakmasına sebep oluyordu. Uçaktan indiğinde hemen çıkışa ilerleyip bi taksi buldu ve arkadaşının mesaj attığı adresi söyledi.
Hâlâ peşinde olabilecekleri düşüncesi Dilayı o kadar korkutuyordu ki taksi şoförüne biraz daha hızlı olması için ısrarda bulundu. Şoför Dilanın çenesine dayanamarak araçlara makas atarak ilerlemeye tam bu işi yapabildiğinden emin olduğunda önlerinde fren yapan siyah lüks araca arkadan çokda sert olmasada vurdu.