Kaşları havalandığında yüzündeki şaşkınlık bu soruyu beklemediğini gösteriyordu. Şaşkınlığından çabuk kurtulurken duruşunu dikleştirdi.
"Bu sorunun cevabının sizi ilgilendirdiğini düşünmüyorum Barın Bey."
Sesi sert ve taviz vermezdi. Hassas bir noktaya parmak basmıştım anlaşılan. Peki bu beni durdurdu mu? Hayır.
"Çalışanımın hayatı beni ilgilendirir." Saçmaladığımın farkındaydım ama bu asi tavrı hoşuma gitmişti. Sürdürmesini istiyordum.
Küçük sivri çenesini havaya kaldırdı. "Yanılıyorsunuz. Sizin çalışanınız olmam özel hayatımı ortaya sereceğim anlamına gelmiyor."
Geriye doğru bir adım attı. "İyi günler dilerim."
Arkasını dönüp yürüdüğünde kumaş eteğinin sardığı dolgun dik kalçaları sallanıyordu. Onlara bakmak bile taş gibi kesilmem için yeterliydi. "Siktir!"
Kadından deli hoşlanıyordum. Bu yüzden kendimden utanıyordum. Çocuğu olan evli bir kadındı o. Aklımı başıma almam gerekiyordu. Gözlerimi o güzelim kalçalardan çektim ve arkamı döndüm. Kalçaları bakış açımdan çıkınca mantığım yerine gelmişti. Benan bu basit soruya neden bu kadar öfkelenmişti ki? Şimdi Deniz'in babasını daha çok merak ediyordum işte. Başta Ilkin'i arayıp sormayı düşündüm fakat kardeşim cin gibiydi.
Durumu anlar ve benim amiyane tabirle ağzıma sıçardı. Bu yüzden onu hemen eledim. Biraz daha düşündüğümde aklıma Hatice teyze geldi. Anında telefonumu çıkarıp onu aradım.
"Barın nasılsın oğlum?"
"İyiyim teyzem sen nasılsın?"
Ofisime girip kapıyı kapattım.
"İyiyim, Deniz huysuz biraz. Diş çıkarıyor diye sürekli ağlıyor. Onunla ilgileniyorum."
Tam istediğim gibi konuya girmişti. "Kolay gelsin pamuğum. Tek başına zor olmuyor mu?"
"Annesi de sürekli yardımcı oluyor."
Baba lafı neden hala ortada yoktu. "Peki babası?" diye aniden sordum. Daha fazla kendimi tutamayacağım. Hatice teyze yorgun bir nefes aldı. "Babası mı?"
"Evet, o nerede?"
Meraktan avuçlarım karıncalanıyordu.
"Ah be evladım bilmiyor musun Deniz'in babası yok. Benan kızım tek başına hem ana hem baba olmaya çalışıyor ona."
Bacaklarımın bağının çözüldüğünü hissettiğim için koltuğa çöktüm.
"Ben bilmiyordum."
Sanırım duyduklarımdan ötürü şoka girmiştim.
"Nereden bileceksin sanki evladım? Benan bu konuyu anlatmıyor. Bana da İlkin bahsetti."
Demek o yüzden bu kadar kızmıştı. Tek başına kaldığı için üzülsem bile onunla bir şansım var demekti. Bu içime tarifsiz bir his yayıyordu.
"Peki adama n'olmuş?"
Hatice teyze hüzünlü bir iç çekti. "Vefat etmiş."
Bu söz içime oturmuştu. "Öyle mi?"
"Öyle oğlum. Hayat bu genç yaşında ona sorumluluklar yüklemiş. Çalışmak zorunda, yetim kalan oğluna bakmak zorunda kalmış."
Telefonu kapattıktan sonra bile kendime gelemedim. Benan'ın bekar olması... Günlerdir duymak istediğim şeydi ama kocasının ölmüş olması... Bu çok ağırdı. Yaşadıkları çok ağırdı. Gencecik bir kızdı daha. Kim böyle bir acıyla sınanırdı ki? Deniz aklıma gelince içim burkuldu. Babasız büyümek zorunda kalacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKSİK +18
RomanceBenan ve Barın'ın hikayesi. Yetişkin içeriklidir. Sevdiğiniz kadın tarafından terk edildiniz mi? Ben edildim. O gitti, ben yıkıldım. O gitti, ben eksik kaldım. O gitti, ben bittim. Şimdi kendime verdiğim tek bir söz var; Yerin yedi kat dibine de...