EKSİK +18

8. Bölüm (+18)

O andan sonra Benan ile aramızda bilmediğimiz bir duvar daha yıkılmış gibiydi. Bu öyle güzel ve özel bir şeydi ki... Benan tamamen bana ait oluyordu. Bunu gözlerinde görebiliyordum. Birbirimize karıştığımız o anların üzerinden sadece saatler geçmişti ama bu durum böyleydi.  Tekrarı tekrar ona karışmak istiyordum, o anların bedenimi saran etkisi büyük bir güçle sürüyordu. Birkaç kadınla birlikte olmuştum ama kimse bana Benan gibi iyi gelmemişti.

O benim eksik parçamdı. Yarım kalan kalbim ve ruhumun eksik yanıydı.  Ondan önce eksik bir adamdı. Onunla tamamlanmıştım.

Deniz uyandığında Benan tişörtümü giyip ona koşmuştu. Ben de toparlanıp onlara katılmıştım. Benan ve Deniz'le rüya beraber zaman rüya gibi geçiyordu.  Kendimi bulutların üstünde hissetmediğim tek bir an bile yoktu. O kadar güzel o kadar olağanüstü bir süreçti ki benim için bundan ilerisi olamaz dediğim yerdeydim. ertesi gün pazar olduğu için onlarda kalmıştım. fakat Deniz annesiyle uyuduğu için ben de kanepede uyumuştum. Ama şikayetim yoktu. Sabah Benan'ın hazırladığı kahvaltıyı yapmak ve onlarla vakit geçirmek hepsine değmişti. Sadece Benan'a bu kadar yakınken uzak durmak zordu. Sürekli aklım dün geceye gidiyordu. Yumuşak memeleri sıkı kadınlığı ve beni nasıl kavradığı asla aklımdan çıkmıyordu. Bu yüzden tüm günü yarı sert bir halde geçirmiştim.

Banyodan çıkıp salona geri döndüğümde ne Benan ne de Deniz ortalıkta yoktular. Acaba fazla mı oyalanmıştım? Tam merdivenlere doğru yürüdüm ki Benan'ın aşağıya indiğini gördüm. Çok güzeldi! Ona bakmaya asla doymayacaktım. Gözlerim sadece benim tişörtümü giyen üstünde gezindi. Tüm gün boyunca üstünde o ve küçük bir kilotla gezmişti. Ona bakmak bile sertleşmeme neden olmuştu. Tenine dokunmak isteyen ellerim karıncalanıyordu. Kör bir arzu gözüme perde gibi indiğinde keskin bir nefes aldım. Onun da  yüzünde farklı bir ifade vardı. Bana hem tanıdık hem de yabancı gelen bir ifade...  Kanımı ateşliyordu.

"Uyudu mu?"

Sorduğum soruya başını olumlu anlamda sallayarak yanıma geldi. Aramızdaki mesafeyi en aza indirip, "Göğsümde uyudu, götürüp beşiğine koydum." dedi.

Kişisel alanımı alt üst  eden bu aşırı yakınlık, Benan'ın konuşurken yüzüme vuran nefesinin sersemleştirici etkisiyle sıcaklaşmıştı. Sadece başımı salladım ve bu yakınlığın tehlikesinden korkmaya başladım.

Aradaki mesafeyi kapatmak istiyordum ama fazla mı olur diye de korkuyordum. Benden korkmasını istemiyordum. Sadece onu istiyordum. Benan aklımdan geçen şüpheleri duymuş gibi bana doğru uzandı.  Dudaklarımın üstündeki baskıyla olduğum yerde dondum. Uçan aklım, Benan'ın beni öptüğünü idrak edince, bedenim kendini hemen serdi yakıcı yollara. Verdiğim karşılık dalgasız bir deniz huzuru gibi yavaştı. Dudaklarım, Benan'ın dudaklarını talan ederken o deniz çoktan dalgalanmaya başlamıştı..

Boynumdaki kolları beni bırakmazcasına sıkıyken, dudaklarından dudaklarıma ateş fışkırır gibiydi. O ateş ağzımdan tüm bedenime zerk ederken, ben çoktan cayır cayırdım. Titreyen elleri çıpak göğsümde gezindi. Durumları eşitlemek adına bende üstündeki tişörtü çıkardım. Çıplak büyük memelerine iştahla göz atarak keskin bir nefes aldım. Onlara dokunmadan durmak imkansızdı. Kendimi daha fazla tutmayı bıraktım ve o güzel yuvarlak dolgunlukları kavradım. İkimizin dudaklarından aynı anda dökülen inlemeyle beraber başımı eğdim. Sertleşen uçlarını dudaklarımla kavradım ve bir bebek gibi emdim. Benan'ın sırtı geriye doğru büküldüğünde aletim taş gibi sertti. Bacaklarının arasındaki o vadiye dalmak için sabırsızlansam da bu anı uzatmak istiyordum. Diğer memesine geçip önce dilimle uzun uzun sataştım. Sonra sertçe emdim ve ısırdım. Sadece memeleriyle oynayarak bile onu boşaltabilirdim. Çünkü çok hassaslardı. Benan'ı kucağıma alıp sırtını duvara yasladım.