EKSİK +18

5. Bölüm

Günler günleri kovalıyor, benim aklımın sınırlarını kalbimin duvarlarını alt üst eden sevgim büyüdükçe büyüyordu. Ona rağmen o gecenin ardından geçen on gün boyunca ikimiz de sessiz ve mesafeliydik. İkimizin de kendi içinde halletmesi gereken mevzular vardı. İçimdeki şeylerin ismini ve boyutunu bilmeden adım atamıyordum. Ya da çekiniyordum. Beni reddetmesini kaldıramazdım. Ama biliyordum bambaşkaydı bendeki duygular... anlatacak kelime yoktu.

Bu yüzden her şeyi ağırdan alıyordum. Ta ki bugüne kadar. Benan bugün o kadar güzel olmuştu ki gözlerimi ondan alamıyordum. Üstünde beyaz bir gömlek ve siyah mini bir kalem etek... eğildikçe göğüslerinin üst kısmı ortaya çıkıyor ve beni inanılmaz zorluyordu. Bilgisayardan bir şey göstermek için arkama geçip öne doğru eğildi. Saçlarından esen kokusu, omzuma sürtünen memeleri aklımı başımdan alıyordu. Anlattığı şeyleri duysam da anlamıyordum. Aklım tamamen onunla kaplıydı. Bu resmen işkenceydi. Daha fazla dayanamayacaktım.  Aniden geri çekildim. Şeytana uymadan buradan acilen çıkmam gerekiyordu. Fakat fazlasıyla hızlı hareket ettiğim için Benan'a çarpmıştım. Beklenmedik hamlem yüzünden dengesini kaybetti. Bu defa onu tutmak için uzandım.

Gözleri kocaman açılmıştı. Aralık dudaklarıyla çok cezbedici duruyordu. Kendime daha fazla engel olmam imkansızdı. Ona doğru güçlü bağlarle çekiliyordum. Yüzüne doğru eğildiğimde belini saran ellerim tutuşunu sıkılaştırdı. Yakınlığımız karşısında göz kapakları ağırlaşmıştı.

"Barın Bey," diye mırıldandığında sesi kedi gibiydi.

"Durdur beni," diye inlediğimde sesim yakarış gibiydi. Herhangi bir tepki gelmediğinde ise ben de ipler tamamen koptu. Artık durmamın imkanı yoktu. Onu kendime doğru çektim. Yumuşak memeleri bana yaslandığında dudaklarımdan kopan inlemeye engel olamadım ve onu öpmeye başladım. Siktir! Siktir! Siktir!

Tadı bal gibiydi. Sıcacık, taptatlı bir bal. Bir elim boynundan enesine kaydı ve yüzünü iyice yüzüme çektim. Dilim dudaklarının arasına kaydığında bir kez daha inledim. Bu tadın bağımşısı olacağımı ilk andan anlamıştım. Çok güzeldi. Dudakları yumuşacıktı. Ve bana karşılık veriyordu. Tekrar siktir çektiğimde dilini kavrayıp emdim. Bu defa inleyen oydu. Bu tepkisi dizlerimin bağını çözmüştü. Az önce kalktığım koltuğa otururken onu da kucağıma çektim. Başını eğip daha derin öptüm onu. Islak ve biraz vahşi bir öpücüktü. Günlerdir zincirlediğim arzum serbest kalan bir hayvan gibiydi ve ben bu kadına çok acıkmıştım. Dudaklarını yalayıp dilimi tekrar ağzına soktum. Ellerini omzuma yerleştirmişti. Belindeki elim hafif aşağı kayıp kalçasının üstünde durdu. Daha ileri gitmek istiyordum ama bunun sonu yoktu. Biraz daha ileri gidersem duramazdım.

Alt dudağını iki dudağımın arasına alıp emerek çektim. Ardından küçük küçük ısırdım. Sonra aynısını üst dudağına yaptım. Benan sık sık aldığı nefeslerle kucağımda duruyordu. Beni durdurmadığı gibi karşılık veriyordu. Bu kadın beni çıldırtacaktı.
Dudaklarım yanağından boynuna kaydı. İç çekerken başını biraz daha sağa eğdi. Burnumu boynuna yaslayıp kokusunu içime çektim.

"Sana karşı koyamıyorum Benan," diye itiraf ettim. "Çok güçlü bir şey beni sana çekiyor. Karşı koyamıyorum, durduramıyorum."

"Ben," deyip sustu. "Ne diyeceğimi bilmiyorum."

Boynunu öpmeye devam ettim. "İzin ver," diye fısıldadım. "Seni sevmeme izin ver."

"Barın Bey," diye iç çektiğinde istemeyerek geri çekilip çenesini tuttum.

"Kucağımdasın Benan, bey deme artık."

Yüzünü eğdi, yanakları kıpkırmızı kesilmişti.