Safa'nın bu sırrını saklarken çektiğim vicdan azabı,geçirdiğimiz trafik kazasına rağmen hastanede yattığım odada bile bitmek bilmeyen tehditleri hayatımın akışını tamamen değiştirmişti.
İçim umut doluyken tüm umudumu yitirmiştim.
Bir şeyi saklamanın ağırlığıyla huzursuzdum.
Geçirdiğimiz kazadan sonra Safa'nın kolu kırılmıştı.
Ben iki haftadır hastanede yatıyordum.
Yüzümdeki yaralar yeni yeni geçmeye başlamıştı,vücudumdaki morluklar hala aynı şekilde durmaya devam ediyordu.
Başıma aldığım darbeden dolayı sürekli kontrol altında tutuluyordum.
Şimdi onun tüm pisliklerinden sıyrılmak için atabileceğim en doğru adımı atıyordum.
Okulumu değiştiriyordum.
Babam müdürün yanında çıkış işlemlerimi hallederken ben İlayda ve diğer arkadaşlarımla vedalaşıyordum.
İlayda,anasınıfından beri hiçbir zaman yanımdan ayrılmayan kadim dostum...
Bu ayrılık en çok onu üzüyordu çünkü hiçbir zaman ayrı kalmamıştık.
Safa'nın birini öldürdüğünden kimseye bahsetmemiştim. Korktuğumdan değil,başıma bela almak istemediğimden susuyordum.Aileme ve arkadaşlarıma okul değiştirmemin sebebini,Safa'nın her yerde rahatsız edici bakışlarından ve sürekli benimle konuşmaya çalışmasından ciddi anlamda rahatsız olmaya başladığımı anlatarak açıklamıştım.
Sınıftan çıkacağım sırada son bir bakış atmak için dönüp içeri girdim.
Kolum çekilerek dışarı çıkarıldığımda kısa bir çığlık attım.
Safa,kimsenin duyamayacağı bir şekilde yüzüme yaklaşıp "Benden uzak olursan başkasının olursun Eylül.
Buna izin veremem." diye fısıldadı.
Çenem öfkeyle kasılırken başımı kaldırıp ona baktım ve "Aptal aptal konuşma.
Nereden geliyor bu cesaret?
Yaptığını kimseye anlatmadım diye her istediğin olacak,senin emrinde olacağımı mı sanıyorsun?
Eğer emir verecek biri varsa o kişi benim,yaptığını kimseye anlatmamı istemiyorsan benden uzak duracaksın." dedim ciddi bir ifadeyle.
Gözlerimi gözlerinden ayırmadan kolumu çektim.
"Senin benden uzaklaşmanın imkanı yok." dedi sert bir şekilde yutkunarak. "Bu okuldan gitmeyeceksin."
İki kolumu da tutarak beni boş bir sınıfa sokup kapıyı kapattı."Ben seninle hiçbir zaman yakın olamadım ki..." dedim kapının önünden çekilmesi için onu kenara çekmeye çalışırken.
"Eğer o olayı birine anlatırsan sende yanarsın." diyerek omuzlarını kaldırdı.
"Beni tehdit etmeyi bırak.
Anlatmayacaksam bile gidip anlatırım." dedim öfkeyle yüzüne bakarken.
"Düşüncelerin benim istediğim gibi olana kadar benimle kalacaksın." dediğinde gözlerimi kısarak ondan uzaklaştım.
Ben ne kadar uzaklaşırsam o da bana o kadar gelecekti.
Bana doğru geldikçe kapının önünden çekilmiş olacaktı.
"Ne demek bu?" diye sordum kaşlarımı kaldırarak."Eylül ben hiçbir zaman sana zarar vermek istemedim." diyerek bana doğru geldi ve elini uzattı.
"Beni yapmak istemediğim şeylere mecbur bırakma,bu okuldan gitmeyeceksin."
Geri geri giderken nefes alıp verişlerim sıklaşmaya başladı.
"Bu olayı ikimizde unutup birbirimizden uzaklaşalım." dedim sakin bir ses tonuyla.
"Unutmayacaksın biliyorum.
Ben katil oldum Eylül.
Ve sen bunu biliyorsun." dedi ellerini saçlarının arasından geçirirken.
"Sessiz ol." diye fısıldadım. "Tamam bak ben hiçbir şey görmedim. Yeter ki bırak gideyim."
Boş bir şekilde gülerken "Bırakamıyorum." diye bağırdı acı çekiyormuş gibi bir yüz ifadesiyle.
"Bırakamıyorum. Bırakamıyorum."
En köşeye geldiğimde kapıya doğru baktım.
"Sen benim altın tozumsun,hep bir arada tutmam gerekiyor.
Bırakırsam anlamı kalmaz,kaybederim."Hiçbir şey söylemeden hızlı adımlarla sağa doğru kaydım ve derin bir nefes alarak kapıya doğru koşmaya başladım. Kapıyı açıp dışarı çıktığımda Safa'nın ayak sesleri arkadan geliyordu.
Koridorda,etrafı göremeyeceğim bir sesle koşarken İlayda'nın "Eylül." diye seslendiğini duydum.Merdivenlerden korkulu adımlarla inerken elimi hızlı hızlı atan kalbimin üstüne götürdüm.
Bahçeye çıkıp bacaklarımı açabildiğim kadar uzun aralıklarla açarak koşuyordum.
Safa hırkamdan tuttuğunda hırkamı üstümden çıkararak hızlıca ellerinden kurtuldum.
Omzumun üstünden arkama baktığımda elindeki hırkayı öfkeyle yere attığını gördüm.
Okuldan çıkıp bir caddede boylu boyunca koştuktan sonra sağa doğru dönüp dar bir sokaktan geçtim.
Dar sokak sol tarafta uzun ve geniş bir sokağa açılıyordu.
Arkama baktım,Safa yoktu.Koşarken arkama baktığım için dengemi kaybedip sert bir şekilde yere düştüm.
Kollarımı sertçe kavrayan el ayağa kalkmamı sağlarken gözlerimi kısıp ona baktım.
Şaşkınlıkla bana bakıyordu.
"Çekilsene yoldan. Ezileceksin." dediğinde gözlerimi kocaman açarak ona baktım.
Bu kadar öfkeli olmasının sebebi neydi?
Tam cevap vermek için ağzımı araladığım sırada Safa'nın sesini duyduğum gibi söyleyeceğim cümleyi değiştirerek çocuğa sokuldum ve "Götür beni buradan." dedim büyük bir çaresizlikle.
Başını geriye doğru atıp cevap vermeden bana baktı.
"Lütfen." diyerek gözlerinin içine baktım.
Anlamlandıramadığım bir yüz ifadesiyle bana baktıktan sonra arabaya binip hızlıca arabayı çalıştırdı.Yanına oturarak emniyet kemerimi taktım ve koltuğun yanında duran su şişesini alarak kendime gelebilmek için bir yudum su içtim.
"Benimdi o." dedi siyah saçlı çocuk şişeyi işaret ederken.
Gaza basıp arabayı sürmeye başladığında "Susamıştım,kusura bakma." dedim elimle camda ritim tutarken.
Gözlerini yoldan ayırıp uzun bir süre yaptığım hareketi inceledikten sonra tekrar yola bakmaya devam etti.
Rahatsız olduğunu düşünerek ellerimi camdan çektim. "Yok yok,devam et." diyerek güldü."Telefonunu verir misin?" diyerek ona baktığımda uzun bir süre bana bakıp anlamlandıramadığım bir ifadeyle bakışlarını benden kaçırdı.
Telefonlukta duran telefonunu işaret ettiğinde uzanıp aldım.
Telefonun ekranında duvara sprey boyayla yazılmış penguencivcivi vardı.
Ekrana bakıp yazı ne anlama geliyor diye çözmeye çalışırken telefonun ekranına baktı ve hızlıca elimden alıp "Kimi arayacaksın?" dedi.
Etrafa baktıktan sonra "Babamı arayacaktım ama uzaklaşmışız zaten,ben kendim giderim. Kenarda durur musun?" diye karşılık verdim.
Bir anda gaza yüklenip yönümüzü tamamen değiştirdiğinde tutunarak "Ne yapıyorsun?" dedim ve korkuyla ona baktım.Kolej Züppesi kitabı Epsilon Yayınevi ile raflardaki yerini almıştır...
Devamını kitabı satın alarak okuyabilirsiniz.
Sevgiler,B.
Kolej Züppesi instagram:kolejzuppesiofficial
Instagram:berracamlidere
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kolej Züppesi / Raflarda!
Novela JuvenilHayat iki kirpik arasında acılı bir mesafe. Bazıları bu yolun sonunda çeker acıyı, bazıları doğarken, bazıları hiç çekmez, bazıları onunla yaşar... Eylül kurtulamadı vedanın olduğu bir dünyada acılı sonlardan. Korkusuz yürür bazıları bu yollarda; ko...