•𝕋𝕨𝕚𝕔𝕖• ɢɪ̇ʀʟs ɪ̇ɴ ᴛʜᴇ ᴅᴇᴇᴘ

(16) Final

Momo'nun ağzından;

Sabah alarmın çalmasıyla kalktım saat 7:50'ydi allaaaah!geç kaldık. Koşarak Dahyun'un üzerine atladım.

"Dahyun kalkmak için 20 saniyen var GEÇ KALDIIK!!!

"Ya Momo bu gün pazar!"

"Pazar mı!?"

"Eveeet"

"Bu s**tiğimin alarmı niye çalıyor o zaman?"

"Ne bileyim ben senin yüzünden sabahın yedisinde aşkım uykumu bırakmak zorunda kaldım"

"Sen git uyu Dahyun!"

"Ne tribi bu şimdi"

"Sen gidip rüyandaki aşkınla konuşsana!"

"Tamam o zaman uyuyup rüyamda seni görmeye devam edebilirim."

"Bende seni ısırmaya devam edebilirim"

Dahyun daha ne olduğunu anlayamadan üzerine atladım. Uuuyş bunun yanakları çok tatlı yha.

"Sen beni ısırmak he ödeşicez momori"

Daha birşey anlayamadan kafam sağa savruldu.Bana yastık atan bir adet Dahyun.

"Ne istedin benim başımdan hain"

Birden kapı açılınca kapıya baktık. Tüm Twice burdaydı.

"Sabah sabah ses yapmak çok mu hoşunuza gidiyor anlamıyorum ki!"-jungyeon

"Madem bizi siz kaldırdınız bir hazırlanırken kahvaltı hazırlama görevi sizde" deyip kaçtılar. Hainleeeer!

(Oruç olanlar burayı geçsin ben bitti diye yazacağım.)

Dahyun'la ne yapsak ne yapsak diye düşünürken aklıma en kolayı olan tost geldi.

Hemen dolabı açıp içinden tost ekmeği,kaşar peyniri ve sucuk çıkardım. Dahyun da ne yapacağımı az çok anlamış olmalı ki yanıma geldi.

O doğrama tahtasında sucukları keserken ben de tost makinesine tereyağı sürüp kaşarlı tostları makineye atmıştım.

Dahyun doğramayı bitirince sucukları da ısıtıp aralarına koyduk.

Tostları tabağa koyup kızları beklemeye başladık.

(Bitti)

Kızlar gelince hemen yemeğimizi yiyip evden çıktık. Bugün okulumuzun kuruluş yıldönümüymüş bu yüzden okula gitmek zorunluydu. Tabii birileri yerlerde sürünüp gitmeyek ne oluğğğr diyordu. Tahmin edin kim bu birileri. Tabii ki Tzuyu.

"Okula gitmezsek size para veririm elli kuruş lüğğğfeeen"-Tzuyu

"Ya sanırsın ders işleyeceğiz ya!"

"Öff tamam be geliyorum!"

Okula vardığımızda heryer çok güzel süslenmişti. Beleş makarna, mısır, pamuk şeker falan vardı. Kızlarla gezerken karşımıza parkur yazan bir tabela çıktı. Tabela sağ tarafı gösteriyordu. Oraya gittiğimizde Sana örme torbalara  doğru koşmaya başladı. Hepimize birer tane vermişti. Ne olduğunu anlamayıp Sana'ya bakınca torbayı ayaklarına geçirdiğini gördüm. Demek yarış ha. Biz de ayaklarımızı geçirdik ve zıplaya zıplaya yarışmaya başladık.

~

Mina'nın ağzından;

Kızlar yarışırken biz Chae'yle pamuk şeker almaya gitmiştik. Şansımıza sıra yoktu ve hemen almıştık. Kızların yanına doğru yürürken Chae'nin ani bağırış üzerine irkildim.