"N"

194 14 2
                                    

KIS KIS AMA YAKIN ZAMANLARDA BÖLÜM PAYLAŞMA KARARI ALDIM. UMARIM HOŞUNUZA GİDER.

Gözlerimden hafifçe akan yaşlar hızlanmıştı ve sonunda yaşlarla beraber kahkalarda başlamıştı. Bu durum Jess ve Amber'ı korkutuyordu çünkü durumumu bilen tek onlar vardı. Gülmeyi kesince ağzımdan sadece bir kelime çıkmıştı.

"Aptal" masada duran bardakları tek hamlede yere fırlattım ve eve doğru koşmaya başladım. Amber, Jess, Bella ve Alexis peşimden koşuyordu. Luke ise hemen arkamdan bana yetişmeye çalışıyordu. Ama ben onlardan daha hızlı koşuyordum. Sonunda eve varmıştım. Bana yetişmeden kapıyı açıp odama çıktım ve odanın kapısını kitleyip halının üstüne oturdum. Sinirden tırnaklarımı ellerime saplamıştım. Konturolsüz şekilde atrafı kırıp döküyordum ama kendimi konturol edemiyordum. Kapıyı ise birileri sürekli yumrukluyor ve bana sesleniyorlardı.

"Ashley aç kapıyı." "Kendine bir zarar vericeksin." "Sakin ol Ash ve kapıyı aç." Ama ben sakin olamıyordum. Heryer cam kırıkları içinde kalmıştı ve bende daha sakindim. Kendimi cam kırıkları ićindeki halıya attım. Elime büyük bir cam parçası aldım ve avcuma "N" harfini çizdim. Acıdan dolayı hafif bir çığlık atmıştım. Birileri kapıya omuz atıyordu. En sonunda kapı çıtırtılar ile birlikte açılmıştı bacaklarımdan ve avcumun içinden kanlar akıyordu. O anda kulama tek gelen ses.

"Sakinol Ash herşey geçicek."

...       3 ay sonra     ...

- Jessie'nin ağzından -

Ashley son 3 ay içinde çok deyişmişti nerdeyse onu tanımak imkansızlaşmıştı. Doğum günü gecesi olanlardan dolayı tekrar siniri için ilaç kullanmaya başlamıstı ve 2 aydır Luke ile beraberlerdi. Giyim tarzını pek olmasada deyişirmişti daha çok koyu renkleri giyiyordu ve dudağına piercing yaptırmıştı. Luke ile beraber oldukları için piercingi şirin olmuştu ikisindede vardı ve bu takım gibi görünmelerine sebep oluyordu. Saçlarını ise sık sık farklı renklere boyatıyordu ama faha çok uçlarını yada sadece bir tutamını biyatıyordu. Tüm olanlardan sonra neredeyse hiç Nash'le konuşmamıştı ama artık sinirlerini konturol edemediği için her an patlayabilcek bir bombaya dönüşmüştü.

-Ashley'nin ağzından-

Sabah kalktığımda yine o lanet güneş ışığı gözümü yakıyordu. Her sabah olduğu gibi yatakta dikleştim ve aynadaki yansımama baktım. Tanıdığım Ashley'ye benzemiyordu ama bu halimi sevmiştim. Piercing takmaya hala alışamamıştım bazı zamanlarda canımı acıta biliyordu. Yatarken yada birşeyler yerken. Saçlarım dağılmıştı. Hepsi birbirine karıştığı için aralarda duran gece mavisi ve kırmızıya boyattığım birkaç tutam saçı göremiyordum. Düşüncelerimden kurtulup dolabımın önün gittim. Siyah yırtık şortum ile düz siyah bir atlet giydim atletin üstüne ise kırmızı ekoseli bir gömlek geçirip önünü açık buraktım. Hemen banyoya koşup saçlarımı taramakla yetindim.

"Hey Ash geliyormusun yoksa ilk derse giremiycez." Telefonumu cebime sıkıştırıp karşılık verdim.

"Geliyorum Amber biraz sakin ol."

Hepsi hazırlanmış beni bekliyordu. Her zaman olduğu gibi yine ben sona kalmıştım.

...

Jess ve Amber'ın acelesi sayesinde ilk derse yetişmiştik. Yaşlı okul müdürümüz duyuru yapmak için sınıfa girdi. Normalde bu tür şeylerle pek ilgilenmezdim. Ama bu defa duyuru beynime bir ok gibi saplanmıştı. Sinirlenmiştim. Tırnaklarımı nerdeyse etime saplamak üzereydim. Bu duyuru beni alt üst etmişti...
5 VOTE SINIR KOYUYORUM
OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM ^-^

Hayaller Parkı // Nash GrierHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin