Kendime geldiğimde gözümü güneş yüzünden açamıyordum. Elimle güneşi kapattım ve etrafıma bakındım. Semih, Kerem, Arda, Okan, Bora ve Tuna, herkes etrafımda çember oluşturmuştu.
"O ne lan? Ayin mi yapıyorsunuz? Toplanmışsınız etrafımda alacaklılar gibi." dediğimde Kerem sırıtıp geri çekildi.
"Arda'yı biraz dövdüm kanka."
Doğrulup Arda'ya döndüm. Gözüne bir buz tutuyordu ve hafif dudağı patlamıştı.
"Ne itiyorsun lan beni denize it?" dediğimde oflayıp "Ne bileyim oğlum denize fobin olduğunu, yüzemediğini."
Ağrıyan başıma hafifçe masaj yaptım ve hızla aklıma gelen soruyu sordum.
"Can? Lan, Can mı kurtardı beni denizden!?"
Tuna rahatsız bir şekilde kıpırdandığında ona döndüm ve gözlerini kaçırdı.
Aha Can sensin dimi!?
"Koçum, şöyle ki seni kurtaran kişi kim bilmiyoruz." dedi Kerem.
Aha Can kesin Kerem.
"Nasıl bilmiyorsunuz ya?"
Okan lafı aldı ve konuşmayı sürdürdü.
"Kavgaya o kadar daldık ki seni kim kurtardı göremedik, kendimize geldiğimizde sana suni teneffüs yapan Mahmut hocayı gördük."
İğrenerek gözlerimi kıstım.
"Mahmut hoca mı?" hızla yere tükürdüm ve sonra sinirle tekrar etrafımdaki aptallar sürüsüne bakındım.
"Oğlum bi Can'ın kim olduğunu göremediniz dimi lan? İşe yaramaz puştlar."
"Can kurtarmadı belki oğlum, nereden biliyorsun?" diye sordu Semih.
Aha Can sensin.
"Hayır oğlum oydu."
Arda arkasına doğru yaslanıp bir sigara yaktı ve umursamazca gökyüzüne baktı.
"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"
Elim istemsizce kalbime doğru gitti.
"Sanırım... Hissediyorum." diye fısıldadım. Bunu dememle Bora gülmeye başladı.
"Sinirim hissidiyirim. Kodumun ibnesi." deyip ayağa kalktı. Bu tür şeylere artık alıştığımızdan Bora'yı takmadım ve düşünmeye devam ettim.
Ulan Can...
Ben de Ilgaz isem kim olduğunu öğreneceğim oğlum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prens ve Prens (Texting) (Tamamlandı)
Short StoryBilinmeyen numara: Selam hacı Bilinmeyen numara: Ben haftalardır çantana mektup bırakıp bırakıp kaçan şerefsiz mahlukum. Bilinmeyen numara: Ama konumuz bu değil