"Dokunmayın lan Okan'a!" diye bağırarak parka girdiğimde, insanların garip bakışlarını yüzümde hissettim. Biraz ilerde, gülerek bana bakan Okan, Kerem, Semih, Arda, Bora ve birkaç arkadaşlarını görmemle kızarmaya başladım.
Ama utançtan değil, sinirden.
Günlerdir bana yazan anonimin içlerinden biri olduğunu itiraf edeceklerdi işte. Beni şakaladıkları için gülüyorlardı. Sinirle yanlarına doğru yürüdüm.
"İyi ki doğdun Ilgaz!" diye bağırdı Semih ve hızla koşarak bana sarıldı. Bunu duymamla bir anda nefes alış verişim yavaşladı.
Doğru lan...
Doğum günümdü bugün benim.
"Ne? Nasıl lan? Ee Okan dayak yiyecekti, dövecekti Arda'lar onu?"
Okan gülerek yanıma geldi ve elini omzuma kaydı.
"Ilgaz, affet kanka ama unuttuk biz senin doğum gününü. Şu Can denen çocuk nasıl bir hergeleyse artık, tek tek hepimize mesaj attı. Planı yapan da o. Bak, bu pastayı da o hazırlatmış."
Arda'lar sakladıkları pastayı çıkardılar ve görüş alanıma soktular.
'İyi ki doğdun prensim. -prensin'
Pastanın üzerinde yazan yazıya sırıttım.
"Ee hadi yemiyor muyuz?" dedi Semih, ve elime bir bıçak verip pastayı kesmem için beni ileri doğru ittirdi.
Gülerek pastayı dilimlemeye başladım ve Can'a mesaj atmak için telefonu elimde daha sıkı tuttum.
___
Heheheh Can çok romantik değil mi?
Kim yaw bu Can? Acaba hala onu kitapta anonimlik dışında göremedik mi? Belki de diğer bölümde çıkar. Belki de çıkmaz :D
Vote vermeyi unutmayın <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prens ve Prens (Texting) (Tamamlandı)
Historia CortaBilinmeyen numara: Selam hacı Bilinmeyen numara: Ben haftalardır çantana mektup bırakıp bırakıp kaçan şerefsiz mahlukum. Bilinmeyen numara: Ama konumuz bu değil