-Ilgaz'ın gözünden
"Aga yok, açmıyov telefonu."
"Bi dur Kerem da! İşi vardur çocuun, ne kastıyız he!"
"Gerizekalı o yüzden elin ayağın titriyor?"
Bugün Bora'yı Rize'ye yollayacaktık ve benim evimde toplanmıştık. Altı davar iki saattir Tuna'yı bekliyorduk ama ne telefonları açıyordu, ne bir yerden haber gönderiyordu.
Bunu yapan Kerem veya Arda olsaydı bu kadar korkmazdık, 'Uyudu işte mal' der geçerdik fakat Tuna'nın yapacağı son şey geç kalmaktı.
"Ya sokağa çıkıp arasak mı çocuğu?" diye fikir sundu Semih. Ona katıldığımı göstermek için başımı salladım. Arda oflayarak yatağa uzandı.
"Okan bir kere daha arasana şunu kanka." diye ricada bulundum. Tam telefon çalarken kapı tıklandı. Bir anda altı ayı ayaklanıp kapıyı kim o demeden açtık.
"Lan Tuna!"
Tuna ağzı burnu dağılmış bir şekilde kapıdaydı. Korkuyla onu kendine getirmeye çalıştık. Arda ile Kerem hızla onun kollarına girip koltuğa yatırdılar. Okan koşup üst kattan birkaç sargı ve krem getirdi.
Semih korkuyla onu ayıltmaya çalışıyordu. Bora ise çoktan tırnaklarını yemeye başlamıştı.
"Çok mu geç kaldım lan?" diye fısıldadı Tuna. Bunu demesiyle Okan sesi titreyerek konuştu;
"Ne lan senin bu halin!?"
"Bir bokum yok benim, az kavgaya karıştım pata küte yap-"
"Sen buna kavga mı diyovsun ulan! Ananı bacını bellemişlev bu ne hâl!?"
"Kerem sakin ol ya!"
"Tuna kanka kim yaptı bunu harbiden?"
"Birkaç serseri işte. Ama iyiyim ben."
Arda hızla ayağa kalktı.
"Nerede onlar, bulalım biz de dövelim kaç kişiydiler?"
"Uzaklaştılar kanka, yarım kilometre ötedelerdi."
"Ee niye kavga ettiniz?"
"En başından anlatacağım, sakın bana kızmayın..."
"Dinliyoruz aga başla."
___
GENÇLER KIYAMET KOPACAK AMK AHAHAHAHAHAHHAHAGAGAGAHAHAHAHSHAHHAHAHAGAGAGAGGAGAGAGA
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Prens ve Prens (Texting) (Tamamlandı)
Short StoryBilinmeyen numara: Selam hacı Bilinmeyen numara: Ben haftalardır çantana mektup bırakıp bırakıp kaçan şerefsiz mahlukum. Bilinmeyen numara: Ama konumuz bu değil