Yerli Dizi Eleştirisi Falan

Kızım FİNAL | Ve Diğer Saçma Sapan Şeyler

Merhaba gençlik. Nasılsınız? İyi misiniz? Afiyette misiniz?

Biliyorum, çok istek geliyor ama hiç başka eleştiri yazmıyorum. Çünkü artık hiç dizi izlemiyorum. Türk dizisi izlemek benim için, işsizlikten yaptığım bir uğraştı sadece. Bende neden bir eleştiri yapmayayım diye başlamıştım bu kitaba, ve iyi ki bu kararı vermişim diyorum. Kitap boyunca beni destekleyenler de oldu, desteklemeyenler de. Olsun, ben zaten kimsenin beni desteklemesini beklemiyorum hatta hiç umudum yoktu. Ama bu bölüme kadar yanımda olan, düşüncelerim onlara uymasa da saygı gösteren herkese çok teşekkür ederim. Sanmayın, kitabı bitiriyorum. Tamamen vazgeçmiş değilim. Sadece şu an izlediğim bir dizi kalmadı ve başlamak isteyeceğim bir dizi de yok. Her şey o kadar kötü ki, seviye o kadar düştü ki şu an televizyondaki en kaliteli dizi Erkenci Kuş olabilir. Bak ciddi söylüyorum gerçekten. O kadar kötü diziler türedi ki, eleştirilerini yapıp kendimi yormak istemiyorum. Eğer gerçekten eleştirisinin yapılmasını hak eden diziler çıkarsa onlardan devam ederim. Olmadı yazmayı çok özlersem yaz dizilerine küçük eleştiriler yapabilirim. Neyse çok uzattım diziye dönelim. 

Eğer kitabımın bütün bölümlerini okuduysanız Kızım dizisini az çok biliyorsunuzdur. Dizinin 9. bölümünden sonra bir eleştiri yapmıştım, ve diziyi beğendiğimi söylemiştim. Dizi 2. sezon onayını almasına rağmen daha fazla devam etmeyi reddederek 34. bölümünde final yaptı. 

Eğer ikinci sezon olsaydı, izler miydim hiç bilmiyorum. Dizi öyle istemediğim gibi ilerledi ki. Hastalığın küçük bir ameliyatla veya bir donör ile unutulmasından çok korkuyordum, unutuldu. 

Cemal karakterinin bir anda 360 derece dönüp farklı bir karaktere dönüşmesinden çok korkuyordum, oldu.

Candan karakterini biraz daha iyi yazılmasını istiyordum, olmadı. 

Ben dizinin sadece baba kız ve amcaları, hatta sadece baba kız olmasını istiyordum, olmadı.

Eğer bunlar olsaydı "benim için" on numara bir dizi olurdu. Eğer dizi de aşk isteyenler varsa, onlar adına sevindim ama ben aşk istemiyordum. Baba ve kızın arasındaki gerçek aşkı izlemek istiyordum sadece.

Aşk istemememin nedeni Candan karakterinin çok sönük, kötü yazılması, ve dizi de ki istediğim hikayeyi bozması. Oyuncusunu sevmediğim için değil. Leyla Lydia Tuğutlu güzel ve tatlı bir kadın. Oyunculuğu da gayet iyiydi hatırladığım kadarıyla ama bu dizideki performansı berbattı kesinlikle.

Eğer Candan karakterinin hikayesini daha iyi yazsalardı, ve bize sevdirebilselerdi belki diziyi her ne kadar istediğim gibi ilerlemese de karakterlerin hatırına şans verebilirdim.

Şimdi düşünüyorum, hikaye daha farklı olsaydı ve Candan karakterinin yerinde Asu olsaydı sevebilir miydim. Bence severdim. Çünkü Asu karakteri her ne kadar gıcık bir tipleme olsa da güzel yazılmıştı. Oyunculuk gayet iyiydi ve diziye de renk katabilirdi. Yine karakterlerin hatırına bir şans verebilirdim.

Cemal karakterinin 360 derece dönmesini beğenmediğimi söyledim. Evet bende istedim Cemal Demir yüzleşmesini, ki her ne kadar istediğim gibi olmasa da yaşandı da, bende istedim Cemal Demir ve Uğurun tekrar birleşmelerini,  birbirlerine destek vermelerini, iyi yanının ortaya çıkmasını çok istedim. Ama bence öyle kötü bir şekilde çevirdiler ki karakteri, karakter bir anda farklı bir insana dönüştü. 

Ben bunu UTC eleştirimde ve Aşk Yeniden eleştirilerimde de söylemiştim. Bir anda değişen karakterlerden nefret ediyorum. Keşke Cemal kötülüklerini daha fazla abartmadan, hafif hafif de olsa konuyu ilerletseydiniz ve geçmiş 1 bölümde açıklığa kavuşmasaydı. Ve Cemal bir anda Polyannaya dönüşmeseydi. İki gün önceye kadar birbirlerine silah dayayıp ölüm ile tehdit ettiği adamı evine çağırıp yedirip içirmesi biraz garip olmuştu çünkü.