Merhaba pıtırcıklar ve pıtırcık olmayanlar. Bu gün çok mutsuz ve sinirliyim, unutmak için sürekli ertelediğim bölümü yazmaya karar verdim.
Konumuz Hekimoğlu.
Dizi House M.D adlı yabancı diziden uyarlama. Ben İzlemedim. Yabancısını yani.
Oyuncuları: Timuçin Esen, Okan Yalabık, Ebru Özkan Saban, Kaan Yıldırım, Aytaç Şaşmaz, Damla Colbay burayı yazarken çok sıkılıyorum.
Timuçin Esen bence olmuş. Ozan Güven olacak dediler, sonra Halit Ergenç falan, bir ara Haluk Bilginer bile demişlerdi ama bi baktık Timuçin Esen.
Hekimoğlunu izledikten sonra house'u araştırdım karşılaştırdım, Timuçin Esen pek benzememiş, ama güzel uyarlamış. Gregory House değil ama ilgi çekici, izlettiren bir karakter. Başarılı.
Okan Yalabık'ı çok özlemişim. Ekrana sarılasım geliyo.
Konusu: Ateş Hekimoğlu 40'lı yaşlarında başarılı bir doktordur. Tıp Fakültesinden arkadaşı İpek'in yönetici olduğu vakıf hastanesinde Enfeksiyon Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı olarak görev yapmaktadır. Gerek yaşam tarzı gerekse hastalıkları ele alış biçimiyle bilinen doktor tanımından çok uzakta olan Ateş Hekimoğlu'nun en bilinen özelliği hastalarla birebir ilişki kurmadan, hastalıklara odaklanarak araştırma yapmasıdır. Her yeni karmaşık vaka onun için çözülmeyi bekleyen bir bulmaca gibi, kışkırtıcı ve heyecan vericidir. Hekimoğlu, yaptığı teşhis ve tedavilerle ününü günden güne arttırırken, hastane düzenine ayak uyduramaması hastane yöneticisi İpek'i çoğu zaman zor durumda bırakır. İpek, Hekimoğlu'nun zorlu karakterini anlayan ve bunu tahammül edebilen iki kişiden biridir. Diğeri de Hekimoğlu'nun lise ve üniversiteden arkadaşı Onkoloji Uzmanı Orhan'dır. Hekimoğlu'yla tamamen zıt karakterde olsalar da Orhan her zaman Ateş'in iç sesi ve vicdanı olur. İkisi bir araya geldiklerinde mükemmel doktoru oluştururlar. Biri zekasıyla diğeri de sağ duyusuyla yaklaşır hastalara... Ateş, hastaların ne söylediğinden çok, tahlillerden çıkan sonuçları dikkate alır. Bu yaklaşımla; hastalıkları bir dedektif edasıyla incelemeye alan Hekimoğlu, bu çalışmalarını 3 kişilik uzman doktor ekibiyle birlikte yapmaktadır. Dolapdere'de yetişmiş Mehmet Ali, güzelliğini kullanarak bir yerlere gelmek yerine kendini bilime ve hastalara adamış Zeynep ve hayatı boyunca maddi sıkıntı çekmeden refah ve zenginlik içinde yetişmiş Emre... Ateş Hekimoğlu'nun titizlikle seçtiği bu 3 uzman doktor, kendilerini Hekimoğlu'na beğendirmek ve onu memnun etmek için çaba sarf etmektedirler.
Evet bir haber sitesinden kopyala yapıştır yaptım. Özür dilerim ama fazla üşendim öyle böyle değil. Nası anlatabilirim ki bi doktor var işte garip biri, tanı koyma uzmanı ekibi falan var böyle olaylar olaylar.
Konu bu yani, az çok anlamışsınızdır. Ben doktor dizileri pek izlemem, sarmaz beni. Bunu da izlemem bir bakar geçerim diye düşündüm ama baya sardı, sarıyor.
Mucize doktordan çok sıkılmıştım. Bana çok itici geliyor artık. Kendini çok tekrarlamaya başladı, klişe dramlar, senaryonun kötü ilerlemesi falan derken izlemeyi bıraktım.
Şuan Hekimoğlu hariç dizi izlemiyorum. İzleyemiyorum. Eskiden de kötüydü dalgasını eder geçerdik ama şimdikiler öyle böyle değil, boğuluyorum izlerken.
Dizilerin çok uzun olduğunun yeni yeni farkına vardım. Eskiden de aynıydı ama hööööhhhh yani bu ne? Hayır uzasın diye saçma sapan sahneler sıkıştırmaya çalışıyorlar diziden soğuyorsun. Uzun zamandır tam bölüm izlemedim.
Hekimoğlunu izlerken gerçekten bir doktor dizisi izliyormuş gibi hissettim. Hekimoğlundan sonra doktor dizisi izlediğimde fantastik bir evrende geçen süper kahraman dizisi gibi geliyor. Çok güzel mesajlar var. Gerçekten var ama. Cinsel kimlik mesajı verdiler lan. Bilgilendirmeler çok iyi. Hem doktorların, hemde hastaların sorunları değinmişler.
House izleyip, diziyi beğenmeyenlerin görüşleri ikiye ayrılıyor:
Bazıları hiç benzetemedikleri için beğenmiyor, bazıları ise house'un tıpa tıp aynısını 'çaldığı' için beğenmiyor.
Yani house fanları house'u paylaşamıyor sanırım. Türk versiyonu çıkacağı haberleri çıktığında çoğu kişi olumsuz yaklaşmıştı.
Ya da, sadece yerli olduğu için ön yargı yapılıyor. Ama amerikan yapımı olsaydı beğenirdiniz değil mi? Netflix de yayınlansaydı izlerdiniz değil mi? ama bu dizi giresunlu. (bu espriyi yaparken kendimden nefret ettim)
Yerli yapımlara olan ön yargıyı anlıyorum. Haksız sayılmazlar. Ama bir kere bile izlemeden etmeden hakkında hiçbir fikri olmadan ıyyy türk dizisi mi izliyosunuz yeaaa triplerine girenlerin amk. Böyle yapınca havalı olmuyorsunuz, ha siz öyle hissediyor olabilirsiniz ama dışarıdan hödük gibi gözüküyorsunuz. İzlemişsindir, göz ucu ile bile olsa bakmışsındır ama beğenmemişsindir anlarım. Hakkındır kimsenin sana bir şey söyleme hakkı yok. Ama senin de izleyenlere karışma hakkın yok. (hercai vs izlenmediği sürece, onlara karışabilirsiniz ne kadarını kurtarırsak kardır.)
Ve sanırım insanlar hala uyarlamanın ne olduğunu bilmiyor. Sanki insanların emekleri çalınıyormuş gibi tavırlar. Lan adamlar satın almışlar, diğerleri de seve seve satmışlar. Neyin lagalugasını yapıyosunuz siz? Alan memnun veren memnun. Ha hepimiz isterdik tamamen kendi yapımımız olsun, biz de biraz farklı şeyler yapalım ama aman aman, o potaya girdiğimizde neler olduğunu biliyoruz. Uyarlayalım biz boş verin.
İlk izlediğimde Ateşin ekibinin çok uyumsuz olduklarını ve oyunculuklarının kötü olduğunu düşünüyordum. Ama geçenlerde beynimde bir ışık yandı. Hekimoğlu neden bunları seçti? Bu konu da şöyle bir teorim var, diziyi izlediyseniz Ateşin pembe dizi sevdasını biliyosunuzdur (tıpkı bir zamanlar ben gibi..) Pembe dizilerin %78'si nedir?
Zengin iyi erkek (Emre) + Güzel salak kız (Zeynep) + Fakir ama gururlu erkek (Memoli) = Aşk üçgeni
Bu açıdan bakarsak çokta fena değil ama bu kadar ince bir şey olduğunu pek sanmıyorum tamamen osuruktan uydurdum. Ayrıca alıştık bence ekibe.
Hastanenin dışına fazla çıkmamaları, çok yan karakter sokmamaları isimlerini söyleyip geçmeleri benim nedendir hoşuma gitti. 20 tane ana karakteri olmayan dizi görünce öpesim geldi, ama çok büyük ihtimalle o karakterler de diziye dahil olacaktır.
Evsiz kadının hikayesine ağlamıştım. Hasta oyuncular başarılı.
Tek dileğim orijinal senaryoya sadık kalmaları. Çünkü onca sene Türk dizisi takip etmiş biri olarak en emin olduğum şey, senaryo ilerletmeyi kesinlikle beceremiyorlar. Ecnebi yazmış işte, azcık uyarla yürü üzerinden, kurbanınız olim "ne var la bunda bende yazarım aynısını" diye gaza gelmeyin. tşkler.
Son olarak;
Fena halde İpek Ateş shipliyorum. Fena.
Bu arada bilgilendirmekte fayda var, gündem malum:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yerli Dizi Eleştirisi Falan
HumorSelam gençler, ben boş işler müdürü. Bu da boş işim.