Zihninde çırpınan düşünceler başını ağrıtmıştı Reyyanın.Dün gece onun fikri alınmadan tanımadığı bir adama verilmişti.Onu en çok kıranda annesinin bu duruma sessiz kalması olmuştu.Biricik kızının fikrini almadan onu nasıl bir adama verirdi.Birden kapı aralandı ve kapıda Zehra Hanım belirdi. Yüzünde naif bir gülümseme vardı.Reyyanın yanına geldi ve oturdu.
"Reyyanım. Güzelim..."
Reyyan annesine çok kırgındı be yüzüne bakmıyordu."Kızım yapma böyle yüzüme bak.Hem evlilik kötü birşey değil ki"
Evet evlilik kötü bir şey değildi kötü olan onu daha tanımamasıydı."Zaten ben evlilik kötü birşey demedimki.Sadece o adamı daha tanımıyorum"
"Seni duyanda bugün evleneceksin sanır Reyyan.Hem Miranı baban tanıyor.Çok güvenilesi ve yakışıklı bir çocuk."
Sorunda buydu zaten bu kadar yakışıklı bir adam onca güzel kız varken neden beni isterki.Zehra Hanım konuşmaya devam etti."Sen biraz düşün eğer hala istemezsen bu evlilik asla olmaz.Yeterki sen gül."
İşte Reyyanın annesi buydu.O istemezse Reyyanı asla başka birine vermezdi.Reyyanın gözleri dolu doluydu.Annesine sımsıkı sarıldı.Annesi canını verir ama Reyyanı başka birine vermezdi!
***
Miran Aslanbey...
İntikam yeminleriyle büyüyen 26 yaşımda bir adam.İçinde sadece kin ve nefret vardı.Babasının kanını yerde bırakmayacaktı.Hazar Şonoğlu babasını öldürmüştü ve babasının kanını yerde bırakmayacaktı.İlk kurbaı ise Reyyandı.Bir yıldır bu evliliğin planını yapıyordu ve intikamını almaya çok az kalmıştı.Kaldığı otelin lobisine inerek kahvaltı etmeye başladı.Aniden telefonu çaldı ve açtı.Telefondaki adam birşeyler söyledi ve "Tamam" diyerek tekefonu kapattı.Yüzündeki şaşkın ifadeyle ceketini alıp dışarı çıktı.Reyyan konaktan dışarı çıkmıştı ve Miran onun yanına gidecekti.Sabah sabah neden dışarıya çıkmıştıki.Miran çok geçmeden Reyyanı buldu.Reyyanı Şanoğlu konağının bulunduğu sokağın dönemecinde bekliyordu.Reyyan ise birşeyden habersiz eve doğru yürüyordu.Uçuşan siyah saçları yüzüne düşüyordu.Kafasını kaldırdığında Miranı gördü.Ne işi vardı ki Miranın orada? Yoksa Reyyanı mı takip ediyordu?Reyyan eve doğru yürümeye başladı ancak Miran önüne çıktı ve Reyyana bir adım attı Reyyan ise iki adım geri gitti.Miranın bu zamana kadar hep uzaktan gördüğü suret ilk defa bu kadar yakınındaydı.Göz göze geldiler.Reyyanın koyu renkli kuzguni gözleri Miranı rahatsız eden yegane nedendi.Miranın ise insanın içine işleyen ela gözleri vardı.Yüzüne yalandan hafif bir gülümseme yerleştirdi ve Reyyanı tepeden tırnağa süzdü.Gerçekten duru ve saf bir güzelliği vardı Reyyanın.Bu durumda rahatsız olamalı ki:"Ne bakıyorsun?Ayrıca burada ne işin var?" dedi
"Korma Reyyan"
"Senin burada ne işin var?"
Bunu gerçekten Miranda bilmiyordu.Buraya neden gelmişti ki"Bende bilmiyorum. Belkide seninle tanışmak istiyorumdur."
Reyyan, "Eve gitmeliyim" dedi ve tam gidecekti ki Miran kolundan tuttu.
"Daha tanışmadık ki!"
"Seni istemiyorum ben boşuna gelme bir daha."
"Ama yakında evleneceğiz"
"Annemle konuşacağım ben bu iş olmayacak."
Miran, "Benim Bildiğim burada kız verildikten sonra geri dönüş yoktur."
Reyyan kuyruğu sıkışmış gibi panikledi."Bırak beni!" diye dişlerini sıka sıka söyledi.Miranın kolunu bırakmasıyla koşar adımlarla eve gitti.Yatağına uzandı ve Miranı düşünmeye başladı.Hayır vazgeçmeyecekti ve hayır diyecekti.
On Gün Sonra..
Reyyan çok düşündü ve Miranla evlenmeye hayır demedi.Sanki hayır derse hayatının hatasını yapacakmış gibi hissediyordu.Zaten evet demesiylede bütün hazırlıklar başlamıştı.Miranın ailesinden genelde Sultan Hanım ve Gömül ilgileniyordu. Sultan Hanım annesi Gönül ise kardeşiydi. Ama canı çok yanıyordu.Geçen gün düğün alışverişine gitmişlerdi.Düğün alışverişinin sonlarına doğru Miran gelmişti ve tamda Reyyanın hayal ettiği bindallıyı uzatmıştı ona.Miranın her hareketi Reyyanı biraz daha kendisine çekiyordu.Artık onu görmediği günleri sayacak kadar çok istiyordu onu.Oysaki bilmiyordu ki en çok acının ondan geleceğini.Azat ise Reyyanın mutluluğunu bozmaya yemin etmiş gibi sert sözler çıkıyordu ağzından.Azatın tepkisi ise Miranın yüzüne sert bir yumruk indirmek olmuştu.Miran ise bu duruma sessiz kalmıştı.Planının kusursuz işlemesi için bunu yapması gerekiyordu.Şimdi ise Reyyanın tek korkusu Miranı kaynetmekti.Azatın bu hareketinden sonra Miranın bir daha onu istemeyeceğini düşünüyordu.Ama düşümdüğü gibi olmadı düğün hazırlıkları son hız devam etti.
***
Miran odasında gömleğini çıkarıyordu ki Gönül yanına geldi
"Miran!"
Gönülün bu ses tonu Miranın kaşlarının çatılmasına neden oldu.Ağlamaltan harap olmuştu Gönül."Bu yüzünün hali ne Gönül!"
"Sana söyledim!Seni kimseyle paylaşamam dedim!
"Sus Gönül!"
"Gözümün önünde Reyyanı seviyorsun.Ölüyorum görmüyor musun?
Gözlerine dolan yaşlar bir bir dökülüyordu." Senin Karın Benim, O Değil Benim!! "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hercai
Lãng mạnKapkara bir kışın ortasında terk etti beni. Anlayacağın, ben kardelenim, o ise hercai! *** Bazı olayları diziden bazılarını ise kitaptan esinlenerek yazdım.Kendi kurgularım da var. *** 💎Bu aşkın adresi bir çıkmaz sokak... 💎