3 ay sonra.
"bir tatili hak ediyoruz," dedi lisa, kitaplara gömülmüş gruba bakarak. "sınavlar yarın bitiyor, bunu değerlendirip okulu erken bitirelim!" sarı saçlı kız, heyecanla konuşurken ellerini çırptı.
herkes başını sallarken, jennie yan yana oturan jaehyun ve chaeyoung'a baktı. "özellikle siz. fazlasıyla yoruldunuz bu nedenle bunu reddetme hakkınız elinizden alındı."
chaeyoung gülerek başını salladı ve arkasına yaslanıp mutlulukla konuşan grubu izledi. son üç ay boyunca hem o, hemde jaehyun hayatlarını eskisine çevirmeye çalışmışlardı. jaehyun kardeşleriyle daha da yakınlaşırken, annesinin geride bıraktığı işleri hallediyorlardı. chaeyoung ise kendine bir iş bulmuştu. bir kitap dükkanında çalışıyordu, hem aldığı maaş ona yetiyordu ki kitapların arasında olduğu sürece başka hiç bir şeyin önemi yoktu.
birbirlerini bu süre boyunca çok görmemişlerdi, eskisi gibi de konuşmuyorlardı. bir şekilde sürekli meşgul oldukları için, yavaş yavaş uzaklaşmışlardı. bu tatil olayı, onlar için çok iyi olabilirdi.
"chae," dediğini duydu jaehyun'un yavaşça. dikkatini ona verdiğinde jaehyun konuşmaya devam etti. "ne düşünüyorsun? gidecek misin?"
"ya sen?" diye sordu chaeyoung, jaehyun'un sorusuna cevap vermeden.
jaehyun gülümseyip kısaca cevap verdi. "eğer sen gelirsen." dedikten sonra, chaeyoung'un başını sallamasıyla lisa'nin konuşmasıyla güldü.
"harika, herkes geliyorsa hemen plan yapmaya başlayalım!"
bir kaç saatlik tartışmanın sonunda gidecekleri yeri, nerede kalacakları ve ne kadar kalacakları kesinleşmişti. herkes fazlasıyla heyecanlıydı, ancak chaeyoung'un bazı endişeleri vardı. biraz birikmiş parası vardı ama bunu yetip yetmeyeceğinden pek emin değildi. bu ayın maaşını daha almadığı için biraz zam isteyebilirdi, tabii kabul edilirse. onun bu sıkıntılı halleri, jisoo'nun dikkatini çekmişti. yavaşça telefonunu açıp, lisa ve jennie'ye kısa bir mesaj yazıp konuşmaları gerektiğini söyledi. bir de kimseye çaktırmamalarını ekledi.
lisa mesajı okurken kaşlarını çatsa da, hemen kendi toparlayıp konuşmaya geri döndü. jennie ise sakince onaylayıcı bir cevap verdikten sonra lisa gibi konuşmaya döndü.
"um," diyerek ayağa kalktı jisoo. "madem bir kaç güne gidiyoruz, kızlarla alışveriş yapmamız gerekiyor," dedikten sonra chaeyoung'a döndü. "geliyor musun?"
chaeyoung gülümsedi -jisoo bunun zorlama olduğunu farketmişti- ve başını salladı. "hayır, işe gitmem gerekiyor."
jisoo başını salladıktan sonra diğer iki kız da kalktı. jisoo, kafası karışmış yuta'nın dudaklarına uzunca bir öpücük bıraktıktan sonra kulağına ona sonra her şeyi anlatacağını fısıldadı.
"unnie, bu da neydi?" dedi lisa. cidden alışveriş merkezine gelmiş, buradaki bir kafeye oturmuşlardı. "bizimle ne konuşmak istiyorsun?"
"ve neden chaeyoung'a söylemedin," diye ekledi jennie.
"çünkü konu onunla ilgili. chaeyoung beraber para birleştirip ev tutma konusu açıldığı andan itibaren yüzü düşmüştü. sanırım, parasının yetmeyeceğinden endişeleniyor," diye yavaşça açıkladı jisoo. "bu son zamanlarda fazla yoruldu, bu nedenle artık kafasına bir şey takmasını istemiyorum."
"chaeyoung, biz ne teklif etsek istemeyecektir ki, onun nasıl bir kız olduğunu biliyoruz." dedi jennie iç çekerek.
"ama denemek zorundayız!" diyerek atıldı lisa. "o harika bir arkadaş, bu nedenle her şeyin en iyisini hak ediyor. bir sonraki buluşmamızda konuyu ona açıp borç verdiğimizi daha sonra bize geri ödeyebileceğini söyleriz. belki öyle kabul eder, hm?"
diğer iki kız da bu fikri beğenmişti, başka çareleri de yoktu. başka bir şekilde, chaeyoung asla bunu kabul etmezdi.
••
chaeyoung ona el sallayan lisa'nin oturduğu masaya gitti, jisoo onu aramış ve önemli bir şey konuşmak istediklerini, hemen gelmesini söylemişti. masaya oturduğunda, birinin lafa başlamasını bekliyordu ancak kızlar sadece gergince birbirlerine bakıp duruyorlardı.
"konuşmak istediğinizi söylediniz? sorun nedir?" diye sorduğunda, jennie sonunda söze başladı.
"bu, um, tatil ile ilgili. biz para sıkıntın olabileceğini fark ettik ve bunun hakkında seninle konuşmak istedik," dedi.
chaeyoung kaşlarını çatıp konuştu. "siz nasıl-"
"nasıl anladığımızın önemi yok, chae," jisoo devam etti. "bizi sadece dinle. bu son zamanlarda hak etmediğin kadar büyük ve kötü olaylar yaşadın. ama yine de bir şekilde hep bizim ve jaehyun'un yanında olmayı başardın. o gün, jen'in dediği gibi; siz ikiniz bu tatili hak ediyorsunuz. bu yüzden, sana biraz... biraz borç vermek istiyoruz.." diye bitirdi.
"kızlar, teşekkür ederim, çok tatlısınız ama.. ben bunu kabul edemem. sizden yararlanırmışım gibi görünür."
"bize sonra geri ödeyebilirsin ama! lütfen, chae, sensiz gitmek istemiyoruz," diye fısıldadı lisa, elini uzatıp chaeyoung'un elini tuttu. "sen harika bir arkadaşsın ve.. sana sadece yardım etmek istiyoruz. başka bir şeyden değil, gerçekten."
chaeyoung uzunca bir süre sessiz kalınca, kızların yüzü umutsuzca düşmüştü.
"döner dönmez ödeyeceğim ve kabul edeceksiniz, ayrıca arada da bana hatırlatacaksınız. tamam mı?"
şey, hai. size özür amaçlı uzun bir bölümle geldim.. ehe, bazı güzel (?) haberlerim de var gibi.
hikayeye yusoo, jenyong ve listen odaklı bölümlerde gelecek (bölümler biraz böyle ( ͡° ͜ʖ ͡°) seksi de olabilir, söz vermiyorum.) ayrıca bu hikayeyi bitirip yeni yeni kurgulara başlayacağım. sadece nctpink değil! btsvelvet ve seventwice da geliyor! umarım beni hala seviyorsunuzdur ehehe. öptüm, bai. ❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
all night • jaehyun x rosè
Fanfictionaralarındaki gereksiz nefret, onları birbirine bağlamıştı. [#jaerose 1.]