Seegasm | Jikook

9|Plastik

9. Bölüm: "Plastik"

#Üniversiteli Çocuk $20.99

"Görüyor musun Jimin, insanlar sana bayıldı!"

Jeongguk'un heyecanlı sesi, beni daha çok gererken sertçe yutkundum. Nasıl bir boka battığımı bilmiyordum. Nasıl bir boka battığımı cidden bilmiyordum. "Rahat ol, kimse bunun sen olduğunu anlamayacak." hayır, sorun ettiğim şey bu değildi. Tanınmak ya da tanınmamak sikimde değildi, sadece bir porno videom olması akıl almaz bir şeydi. 

"Şimdiye kadar en çok satın alınan video bu oldu. Hem de bu kadar kısa sürede. Yakında paran eline geçmiş olur. En kısa zamanda ikinci videomuzu çekmeliyiz. Ne dersin?" yalnızca kafa salladım. "B-ben hazırım." diyebildim en sonunda. Buraya beni seks yapmak için çağırdığını sanıyordum. Bu nedenle hazırlıklı gelmiştim. 

"Şey, pekala. Hazırsan yukarı çıkalım?"

Tek bildiğim şey hazır olmadığımdı.

Öpüşmeye başlar başlamaz sertleşmiş olmak da utanç vericiydi. Ancak Jeongguk bunları sorun etmiyor gibiydi, sadece öpüyordu. Herhangi bir duygu yoktu, kameralara oynuyordu. Bu da sinir bozucuydu nedenini bilmediğim bir şekilde. Resmen kameralara oynuyordu ve ben, ereksiyon olmama rağmen boşlukla öpüşüyor gibi hissediyordum. 

Boş kaldığım bir ara videoların neredeyse hepsini izlemiştim. Başka erkeklerle Jeongguk'u görmek, her ne kadar canımı sıksa da videolardaki genel tavrını az çok çözdüğümü düşünüyordum. Ve şu an, bana kesinlikle o videolardaki gibi bile davranmıyordu. 

Daha fazla dayanamayacağımı bildiğimden dolayı onu omuzlarından ittim ve kameraları umursamadan kaşlarımı çattım. "Sorunun ne senin?" dedim sadece. Çok garip davranıyordu ve cidden can sıkıcıydı. Zaten eve geldiğimden beri bir tuhaftı. "Geçen günkü halinden eser yok. Robot gibisin ve ben, sen bu haldeyken seks falan yapmak istemiyorum."

"Tanrım! Jimin, sadece öpüşüyoruz. Ne bekliyorsun?"

"Ne mi bekliyorum? Benimle flörtleşmekten hoşlanan Jeongguk'u!"

"Bana bağırmayı kes!" hızla inip kalkan göğsü yüzünden bir adım geri çıktım. Bana her an vurabilirmiş gibi duruyordu ve inanın, Jeongguk bana vursa ölebilirdim. "Seninle flört etmem seni rahatsız etmiyor mu? Ne bileyim, sana soğuk davranmam ve sadece seks yapmamız doğru olan değil mi?" ne dediğinin farkında olmadığını varsayarak dibine kadar gittim. "Doğru ya da yanlış diye bir şey yok ortada. Sadece sen ve ben varız. Daha geçen gün kameralara ihtiyacımız olmadığını söyledin ve inanılmaz derecede tutkulu bir şekilde seks yaptık? Anlıyorum, kameralara oynamamız da gerekiyor ancak neden bu işten zevk almaya bakmıyoruz?" lafımı bitirip bitirmediğimden bile emin olamadan, sanki yıllardır bu anı bekliyormuş gibi dudaklarıma asıldı. 

Öpüşmek uzun sürmedi çünkü Jeongguk oral seksi daha çok seviyordu. Dudaklarımı öpmektense alt tarafımı keşfe çıkmak onun için daha eğlenceliydi sanırım.

Beni koltuğa oturttuktan sonra yüzündeki maskeyi düzeltti ve gözlerimin içine bakarak iç çamaşırımı indirdi. Sertleşmiş erkekliğim göz önüne serildiğinde derin bir nefes aldım.

Eline, kenarda duran kayganlaştırıcıdan döküp aletimin başını okşamaya başladığında bir mırıltı döküldü dudaklarımdan. Titredim.

Hala gözlerimin içine bakıyordu ve dudaklarında anlamsız bir sırıtış vardı.

Boştaki eli, üst bacağımı okşamaya başladığında diğer eli hala aletimdeydi. Ancak hareketleri gittikçe hızlanıyordu. Artık sadece baş kısmında değildi eli, boydan boya okşuyordu. Kafam geriye doğru düştüğünde yüksek sesle inledim. "Sence erken mi boşalıyorum?" diye sordum sessizce. Gözlerim adeta kaymıştı ve terliyordum.