29|Her şey bitti, biz de dahil|Final

5.2K 325 237
                                    

29. Bölüm (Final): "Her şey bitti, biz de dahil"

Gençken yaptığımız hataların, yaşımız  ilerledikçe birer anıya dönüştüğünü söylemek kesinlikle yanlış olmazdı. 

"Jeongguk, bana da bir fincan kahve koyabilir misin?"

Attığınız her bir adımın, söylediğiniz her bir kelimenin ve yaşadığınız her bir olayın size ileride ne güzel anılar bırakacağını asla bilemezsiniz bunu tecrübe etmeden. 

Gençken hayatımın berbat bir çukur olduğunu, bu çukurun dev gibi ve aşırı derin olduğunu düşünüyordum. Nefret ediyordum hayatımdan ve yaşadıklarımdan. Verdiğim kararlardan, bulaştığım olaylardan ve vakit öldürdüğüm insanlardan... Hepsinden nefret ettiğim bir dönem vardı, yirmi iki yaşımdan nefret etmeme sebep olacak kadar. Bu nedenle bedenimde ufak bir "22" dövmesi taşıyordum. Aslında hayatımı değiştiren yaşım yirmi iki olduğu için. 

"Sütlü mu olsun yoksa sade mi?"

"Sade olsun canım."

Şimdi ise tamamen yeni bir hayata başlayacak olmanın heyecanı, yeni yaşımın ağırlığı ve daha birçok şey ile birlikte son eşyalarımı da kutulara yerleştirmekle meşguldüm. Seul'den neredeyse kimseye bir şey söylemeden ayrılacak olmak, bir yandan içimde kötü bir his yaratırken bir yandan da inanılmaz bir rahatlama hissi yaratıyordu.

"Taehyung ile konuştun mu?"

Jeongguk'un sorusunu yanıtlamadan önce oturdum kenarda duran sandalyeye ve sıkıntılı bir nefes verdim. "Onunla bir hafta önceden konuştuk. Seokjin'in işi için şehir disina çıkmaları gerekiyordu."

Kısa bir sessizlik oldu, kimse konuşmadı, yalnızca eve girip çıkan eşya taşımacılarının sesleri duyuldu.

"Tamamen yetişkin biri olduğumu, istediğimi yapabileceğimi söyledi. Ne yaparsam yapayım saygı duyacağını belirtti."

Jeongguk, buruk bir gülümseme ile yanıma gelip sarıldı bana. "Herkes alışacak." Dedi kısık bir sesle. "Herkes kabullenecek."

"Miran bunu yapmamam gerektiğini söyledi." Dedim ağlamaklı bir sesle. "Kimse onaylamıyor ikimizi. Kimseler istemiyor birlikte olmamızı."

"Önemli olan," dedi önce, sonra boşta duran taburelerden birini çekti yanıma. Üzerinde, ona bol gelen bir tişört üstüne kareli gömleği vardı. Gömleğin uzun kolları parmaklarına kadar uzanıyordu. Kumaş altından az da olsa görünen parmaklarıyla sardı ellerimi, buruk gülümsemesi hala yüzünde, sanki acı dolu bir anı dindirmek ister gibiydi. "Senin ne istediğin." Diye bitirdi cümlesini. "Zamanında Seegasm sitesinde videolarının çıkmasını kabul ettin, bunu istediğin için yaptın. Sen istediğin için sen yaptın. Belki bir başkasına danışmaya kalksan yapma derdi ve aramızda hiçbir şey geçemezdi."

"Kendi kararlarım hayatımda hep felaketlere sebep oldu. Emin olamıyorum hiçbir şeyden. Asla ama asla emin olamıyorum." Ağlamaklı sesim, yavaş yavaş dinerken Jeongguk omuzlarımdan tutup kendine çevirdi beni. Yavaşça yaklaşıp dudaklarını alnıma bastırdı. "Lütfen sakin ol." Dedi yatıştırıcı bir sesle sonrasında. "Gidelim ve görelim. Yaşayalım birlikte, kimse olmadan duralım. Birbirimize bakalım." Aniden çocuksu bir heyecan ile ellerimi tuttu yeniden. "Bak, senden uzaktayken çok düşündüm. Her gittiğim yerde aklımdaydın, çıkmak bilmedin. Nereye gitsem Jimin ile de görmek isterim burayı, dedim içimden. Seni çok seviyorum Jimin ve yaptığım şeylerden dolayı da pişmanım. Seni üzdüğüm, seni kırdığım her andan nefret ediyorum. Senin mutsuz olduğun her andan gerçekten nefret ediyorum."

Bana karşı olan dolu cümleleri, kalbimde az da olsa ufak bir yumuşama yaratmıştı ve kendimi onun kolları arasında buluvermiştim. Cinsel ilişki sonrası Jeongguk'un bedenine sarılmak gibi değildi bu seferki. Farklıydı, duygu yüklüydü. Anıların ağırlığını taşıyordu.

"Başıma gelen en güzel şey olduğunu bilmeni isterim. Para, şöhret veya ün değil istediğim. Senin yanında mutlu olmak ve huzuru tatmak... Kolların arasında seksten yorgun düşmek değil,  sevgiden beslenmek istediğim.

Kendimi geri çektikten sonra, bana sarf ettiği cümleleri bir bir aklımdan geçirirken şaşkın ifademi gizleyemedim.

"Park Jimin, henüz yeni bir işin ve tam oturmamış bir hayat düzenin olabilir. Ancak sana yemin ederim, seni dünyanın en mutlu insanı yapacağım." Bir süre bekledi.

Konuşamadı sanki ve kelimeler dilinin ucunda birikti.

Bekledi.

Yeni yeni fark ettiğim gözlerinin güzelliği, sanki tüm galaksiyi içinde barındırıyormuş gibi parlarken bana bakmaya utandı sanki. Ufak bir damla, tüm gözünü turladı ve gözyaşları kendini serbest bıraktı.

"Sana verebilecek bir yüzük yok yanımda belki ama sana kocaman sarılabilirim. Seni kocaman öpebilir ve sevgiye boğabilirim. Bunu sadece şimdi değil, koca bir ömür de yapabilirim." Yavaş yavaş, varmak istediği noktayı anlarken dudaklarım aralandı ve tıpkı onunkiler gibi, gözyaşlarım akmaya hazır durdu. "Park Jimin," dedi fısıldayarak. "Benimle evlenir misin?"

Tüm yaşadıklarımız gözlerim önünden geçti.

İlk karşılaşmamız, sıradan bir üniversite kafesinde olmuştu ve hayatımda ilk defa birinden etkilendiğimi hissedip telefon numaramı vermiştim.

Hâlâ numaramı yazdığım çakmağı sakladığını düşünmek bile içimi bir hoş ederken kendiliğinden gelen gülümseme, dudaklarıma yerleşiverdi.

Konuşmak yerine gülümseyerek kendime çektim onu ve büyük bir cesaretle dudakları üzerine dudaklarımı örttüm. Yıllarım dertlerinden arınmış, yeni bir başlangıç yapmış insanlar kadar tasasız bir şekilde öpüştük.

Birbiri arasında ezilen hassas derilerimiz, bana ilk öpüşmemizi hatırlatırken kafam içinde hissettiğim uyuşma tamamen mutluluk yüzündendi.

O gece, yeni bir hayata başlayacak olmamız adına henüz evimizden alınmamış yatağımızda saatlerce sevdik birbirimizi.

Ne Hoseok umrumdaydı ne de Miran. Taehyung bile yoktu aklımda, yalnızca Jeongguk vardı. 

Sabah olana kadar, nasıl mutlu olabileceğimi düşündüm ve en sonunda mutluluğumun Jeongguk ile gerçekleşebileceğine karar verdim. Arkadaşlarım belki de benim için bir stresti ve mutsuzluk hissinden hiçbir farkları yoktu bir noktadan sonra. 

Gözlerimi yumduğumda kendimi gördüğüm yer Jeongguk'un yanıydı. 

Ben de onun yanında kalmaya karar verdim. 

Ömrüm boyunca. 

Y/N: Jeongguk ve Jimin, iki yılın ardından tekrar karşılaştıktan kısa bir süre sonra birbirlerine ne kadar bağlandıklarını fark edip buna uygun bir yaşam çizgisi üzerinde ilerlemeye karar veriyorlar ancak bundan neredeyse kimseye bahsetmiyorlar. Jimin'in arkadaş çevresi bunu mantıklı bulmasa bile Jimin, mutluluğunu Jeongguk'un yanında bulacağına inanıyor. Böylece başka bir yere taşınıyorlar ve yepyeni bir hayata başlıyorlar.

_____________________

Sanırım artık bu ficin de kapağını bir daha açmamak üzere kapatıyoruz. 

Bu bölüme kadar bekleyen sabırlı arkadaşlara çok teşekkür ederim. Şahsen içimden hiçbir şekilde yazmak gelmiyor olsa da sırf bekleyen birileri olduğundan yazdım finali ve yayınladım. 

Okuyan herkese çok teşekkür ederim. 

Ficlerimden ve duyurularımdan haberdar olmak için beni takip edebilirsiniz.

Seegasm | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin