28|Dönmeyeceğini Sanmak

3.5K 348 100
                                    

İyi okumalar~

28. Bölüm: "Dönmeyeceğini Sanmak"

+82 ** **** ****: Park Jimin?

Park Jimin: Buyrun
Benim

+82 ** **** ****: uzun zaman oldu

Park Jimin: ?
Kimsiniz?

+82 ** **** ****: en çok kalp kıran da bu zaten
Her neyse
...
Çakmağın,
Bende kalmış

Park Jimin: Çakmak mı?
Ne diyorsunuz, anlamıyorum?

+82 ** **** ****: Üzerinde, adının mavi kalemle yazılı olduğu çakmaktan bahsediyorum
Numaranın altında 'Park Jimin' yazıyor

Park Jimin: Ne?
Bir saniye
...
Jeongguk?

+82 ** **** ****: Merhaba Jimin

Park Jimin: TANRIM!
Şaka mı bu?
Bir çeşit YouTube videosuna kurban mı gidiyorum?

+82 ** **** ****: Tam olarak
Üniversite kafesinde
Birbirimizi ilk bulduğumuz yere gel yarın saat ikide

Park Jimin: Hala inanamıyorum
Güvenemiyorum
Senin Jeongguk olduğuna inanmıyorum
Bana bunu kanıtlaman gerek
Jeongguk iki yıl önce
Gitti
...
Sen Jeongguk olamazsın
O şu an muhtemelen Amerikada falan

+82 ** **** ****: İki yıl insanı hiç değiştirmezmiş anlaşılan
...
Sen yarın dediğim yere, dediğim masaya gel
O zaman,
Gerçekten Jeongguk olup olmadığımı o zaman anlarsın

Park Jimin: Hala inanmıyorum
İnanmak istemiyorum

...

"Madem bu kadar doldun ona karşı," dedi Seokjin ayağa kalkıp pis pis sırıtırken. "Git onunla konuş ve olayı ondan öğren. Ne yazık bende istediğin bilgi yok, Jeon- pardon. Seegasm."

Bazen sevmenin acı verici bir şey olduğunu söyleyen insanlara denk geliyorum. Bir şeyler bilmediklerini düşünüyordum sevmekle ilgili. Çünkü ben, sevdiğimi hissettiğimde midemdeki yanma hissinden tutun, kalbimin hızlı atışlarına kadar yaşadığım tüm heyecanı seviyordum. Sevdiğim kişiden uzak kaldığımda da bekleyecek olmanın aslında kötü bir şey olmadığını savunuyordum. Sonuçta, her şey bittiğinde yeniden buluşacak olmak vardı. Tüm bunları kendim yaşayana kadar gerçek olduklarını savundum hep.

Jimin'i üzmek, onun kalbini kırmak yapmak istediğim son şeydi. Onunla hiçbir zaman ciddi bir ilişkiyi planlamamış olmak ve durmadan hoş olmayan durumlarla karşı karşıya kalmak da benim suçumdu. Eski arkadaşlarımla takılıyor olması sorun değildi. Benden başkası ile birlikte olmak isterse de anlardım. Artık beni istemediğini uygun bir dille belirtebilirdi. Ancak içinde bulunduğumuz durum o kadar garipti ki, Jimin karşımda oturmuş ağlıyordu ve benim elimden hiçbir şey gelmiyordu.

"Bir daha dönmeyeceğini sandım. Yemin ederim, bir daha gelmeyeceksin diye düşündüm. Uzun bir süre senden haber alamadım. Bu beni çok üzüyordu başta, ancak alışmam gerektiğini düşündüm." Gözyaşları, sanki ondan bağımsızmış gibi akıp giderken yanaklarından, yalnızca arkama yaslanmış onu izliyordum. "Hoseok ile senin hakkında çok konuştuk ve artık seni unutmam gerektiğini düşündüğümü söyledim. Bunun için Hoseok'tan yardım istedim. Seninle hiç yapmadığımız, yapamadığımız şeyleri yapmaya çalıştık. Böylece seni düşünmeyi bırakabilirdim..." yüzünü ellerine gömdükten sonra işlerin daha kötü olmaması için ona uzandım ve bileklerinden tuttum.

Seegasm | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin