5|Videolar

8.2K 594 216
                                    

5. Bölüm: "Videolar"

"Lütfen bana, dün gece bunları yapanların biz olduğunu söyleme."

Panik halinde önümdeki video kesitlerini izliyor ve soğuk soğuk terliyordum. Bu gerçek miydi, yoksa ben mi hayal görüyordum hala emin değildim.

Gözlerimin önünde, resmen tutku ile sevişen bir Jimin görüyordum ve bu iyi bir şey miydi, cidden bilemiyordum. "Seks yapmayı kabul etmiştin." demişti Jeongguk saflıkla. Yanlış bir şey yapmadığına inandırmaya çalışıyor gibiydi. Zaten yanlış bir şey yaptığını iddia etmiyor veya düşünmüyordum. Kendimle ilgili sorunlarım vardı. Tam olarak tanımadığım biriyle, kayda alarak seks yapmış olduğumu düşündükçe titriyor ve kendimi tokatlama isteğim artıyordu.

"Gece bana verdiğin şarabın içinde ilaç vardı, değil mi? Bana, sırf seninle video çekeyim diye ilaç verdin, öyle değil mi? Yalan mı bunlar Jeongguk!? Artık ağzını açıp bir şeyler söyler misin?!"

"Hayır! Sakin olur musun? Bak, ben şerefsiz bir insan değilim. Bu videoları senin aleyhine kullanacak halim yok. Tanrı aşkına, seni tanımıyorum bile! Nasıl aleyhine kullanabilirim?!"

Birbirimize bağırmakla bir yere varamayacağımızı anladıktan sonra, bir süre sustuk. Gece onunla birlikte uyumuş olmam ve sarhoşluğun etkisiyle bazı şeylerin silik olması yüzünden sinirliydim. Ancak kendime kızıyordum, Jeongguk'a karşı bir sinirim yoktu. Yalnızca içimdeki siniri birinin yüzüne vurmam gerekiyordu.

"Zevk aldın. Kabul et. Benimle seks yaparken zevk aldın."

"Elbette aldım! Senin gibi biriyle seks yaptım çünkü!" bağırdığım için nefes nefese kalmış, Jeongguk'un suratına boş boş bakmıştım.

Yalnızca birkaç dakika sonra kendimi, onunla öpüşürken buldum.

Olayların nasıl geliştiğiyle ilgili hiçbir fikrim yoktu, takip edememiştim. Sadece Jeongguk'un ne kadar iyi öpüştüğünü düşünebiliyordum.

Nefes almak için kendimi geri çektiğimde ellerini saçlarıma daldırdı ve yüzümü inceledi. Muhtemelen, onunkilere göre fazla kalın olan dudaklarım çokça ilgisini çekmişti. "Bence yeni bir video daha çekmeliyiz."

"Bence de."

Aramızdaki ilişkinin, o andan itibaren farklı bir boyuta gideceğini anlamıştım. Çok zor değildi, bana olan bakışları farklıydı. Daha önce hiçbir erkekle birliktelik yaşamadığım için seks yaparken oldukça toy olan bana karşılık fazla cana yakın ve anlayışlıydı o. Beni yönetiyor ve ne yapmam gerektiğini kulağıma fısıldıyordu. Yanlış bir şey yaptığım zaman gülümsüyor ve hareketlerimi düzeltiyordu. Ne de olsa kameraya oynuyorduk.

"Biraz da şöyle duralım canım." Belimden tutup yatağa uzanmama yardımcı olduğunda rahatladım ve bel ağrımın hafiflemesi için birkaç saniye beklemek istedim. Bunu anlayışla karşıladığından bacaklarımı da uzattım ve Jeongguk benimle ilgilenirken yüzümdeki maskeyi düzelttim. Seks yapmak, altta iseniz daha yorucu hale geliyordu.

Aletimi ağzına aldıktan sonra elleri üstüme tırmandı ve göğüs uçlarıma oynamaya başladı. Bu olayın beni çokça rahatlattığını itiraf etmem gerekirdi. Kayganlaştırıcının etkisiyle Jeongguk işini daha kolay halledebiliyordu ayrıca. 

Son kez Jeongguk'un ağzına gelmeden işimizi halletmiştik. Kameraları kapatmıştık ve duş almak için banyoya girmiştik. Onunla duş almaktan utanç duymamıştım çünkü sadece birkaç dakika önce birlikte olmuştuk. 

"Bana bu kadar çabuk alışacağını düşünmemiştim." diye bir itirafta bulunduğunda gülümsemiştim. "Benden başkalarıyla da birlikte oluyor ve videolar çekiyorsun. Bunlara alışkın olduğunu düşünüyordum." diye karşılık vermiştim ben de. Belki dediğim şey kafa karıştırıcı olabilirdi ancak o, neyden bahsettiğimi anlamıştı. 

"Şimdilik sadece sen varsın. Yeni birini bulana kadar, seninle aralıklarla video çekmeyi düşünüyorum. Bunu kabul ediyor musun?"

Bana karşı o kadar iyiydi ki onu kıramazdım. Ayrıca insanlar kim olduğumu bilmeyeceği için de içim rahattı. Maskeler işe yarıyor olmalıydı. "Pekala," dedim kenarda duran havluyu almadan önce. "Videolara devam edelim."

Videolara devam etmek demek, onunla daha fazla birliktelik yaşamak demekti.

Duş aldıktan sonra karnımızı doyururken bir plan yapmıştık ve sağlığımıza zarar vermeyecek şekilde bir program oluşturmuştuk. Aralıksız ve düzensiz bir şekilde, bu işe yanlış bir adımla girişirsek ileriki zamanlarda tuvaletimi bile tutamama gibi sorunlar oluşabileceğini bana anlatmıştı. "Sen benim seks kölem değilsin. İstediğin zaman benimle iletişimini kesebilirsin. Zaten ilk önce izleyiciden olumlu bir tepki almamız da gerek. Ondan sonra işleri düzene sokacağız." 

İnsanların beni seveceğinden o kadar emin konuşmasından dolayı içimde büyük bir cesaret oluşuyordu. Bir yandan korkuyor, bir yandan da heyecanlanıyordum. Sanki yanlış bir şekilde para kazanmaya başlayacağımı düşünmek biraz da olsa içimde sıkıntı oluşmasına sebep olsa da yapabileceğim pek bir şey yoktu, yani sanırım. En azında kendi rızamla bu işi tercih ediyordum. 

Bunu uzun bir süre Taehyung'a anlatmayacaktım. Benimle yıllarca dalga geçecekti ve muhtemelen videoları izlemek isteyecekti. Fakat ben o kadar çok utanıyordum ki, videoları düşünmeye başladığım anda kan yanaklarıma hücum ediyordu. 

Bütün öğleden sonram festival hazırlıklarına yardım etmekle ve sabah Jeongguk ile yaptığım seksi düşünmekle geçti. Neyse ki Taehyung da gece eve gitmemişti ve sabah olduğunda, direkt olarak evinde kaldığı kişiyle okula gelmişti. Ben de rahatlıkla eve döndüğüm yalanını söyleyebilmiştim. Bana Jeongguk ile ilgili tek bir soru bile sormamış olması içimi rahat ettirirken aynı zamanda korkmama sebep olmuştu. Çünkü Taehyung, normal zamanda bu konu ile ilgili kesinlikle dalga geçerdi ya da herhangi bir şey söylerdi. 

Okul bahçesinde, gelecek müzik grubu için sahne arkasını ayarlarken benimle birlikteydi ancak ruh gibi görünüyordu. Onu daha önce hiç böyle görmemiştim. 

"Tae, bir sorun mu var? Hasta falan mı oldun?" oldukça umursamaz bir şekilde görünmeye çalışarak bardaklara içecek dolduruyordum fakat içimde, meraktan ölmek üzere olan bir Jimin yatıyordu. "Ah, şey... Yok bir şey. Sadece dün gece fazla içmişim. Midem sabah kalktığımda biraz kötüydü."

Eğer onu biraz bile tanıyorsanız yalan söylediğini cümleye, "Ah, şey..." diye başlamasından anlayabilirdiniz. Onun gibi zeki bir adam asla bu kadar dalgın bir ifade ile cümle kurmaya çalışmazdı çünkü. Bunu anca benim gibi konuşma özürlü salaklar yapardı. Ayrıca Taehyung içki içmekten hoşlanmazdı ve ortam bulmadıkça da içmezdi. Ancak dün gece çok fena bir ortam vardı ve birkaç kez Taehyung'u yakaladığımda fazlasıyla eğlendiğini görmüştüm. Yani anlayacağınız, içkiyi fazla kaçırmış olma ihtimali vardı fakat kendini öldürene kadar içecek bir hali yoktu. Onun içkiyi fazla kaçırması demek, ikinci bir bardak da içmiş olması demekti. Ayrıca eğlenmesini bilen biriydi, fazla içerek eğlencesinin içine sıçmazdı. 

Bu ruh gibi hali ile ilgili daha fazla yorum yapmak ve onu daha fazla üzmek istemedim. Bu yüzden saçma bir konu açtım: "Bugün sahne alacak grubu daha önce duydun mu? Kızlar çok yetenekliymiş diyorlar. Bir de dans gösterisi hazırlamışlar."

"Tıpkı sıradan idol grupları gibi mi?" dedi Taehyung. Sesindeki bezmişlik yüzünden elimdeki boş plastik bardaklardan birini kafasına fırlattım. Daha sonra elime geçen ilk atıştırmalık paketini de karnına doğru attım. 

"Kendine gelir misin? Bu halin hiç çekilmiyor. Ya bana gerçekten ne olduğunu anlat ya da normal Taehyung ol!"

_____________________________

Okuduğunuz için teşekkür ederim <3

(düzenleme sonrası not: bölümler neden bu kadar kısa hiçbir fikrim yok)

Seegasm | JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin