'Yazıklar olsun'

1K 108 145
                                    

Anka tahiri zorla bahçeye çıkarmış ağacın altında oyun oynuyorlardı. İki kişi ile oynanabilecek bir oyun değildi ama işte onlar oynuyorlardı.

An:Tahir sen taş mı çalışıyorsun!

T:ne taş çalıcam kızım! Zaten iki kişi okey mi oynanır!

An:ya niye oynanmasın. Oynanır oynanıyor.

T:çene çene ne çektim of! Ver ver! Taş ver.

An:al ya.

Tahir taşı alınca baktı sayıya. Yine yerine koyup başka taş çekti.

T: ben ne bahtsız bir insanım! Bir taşın nasip olmadı be! Bir taşın! Kule diktin buraya.

An:canıma değsin!

As: napıyorsunuz bakalım?

An:asiye geldi!

T:tebrik ederim. Cidden çok sağolun Anka hanım hiç belli olmuyor asiyenin geldiği.

As:tayir efendi sen hayurdur!? Haaa anladum açsun sen.

T: açumda açum! Ve iftara saatler var. Sahuru kim dedu o kada erken yapalum? Gidiyrım ben.

Tahir hastaneye girince Asiye ankanın yanına oturdu.

As: yaralarını saklamakta çok iyi dimi?

An:evet. İyi gibi yapmaya çalışıyor mutlu gibi, iyileşiyor gibi ama iyi değil. Mutlu değil. İyileşmiyor. Geceleri duvarlara anlatıyor. Yatmadan önce de söylediği tek bir cümle var.

As:ne?

An:kimseler duymadı sadece duvarlar anladı...

As: anlatmıyor. Kendi kendini tüketiyor. Yardım etmek istiyoruz. Ama kendini hep geri çekiyor. Anka neden?

An: Tahir hep yalnız kalmış Asiye. Anlattıklarından bu çıkıyor. Babası onu dışladığında kendisi silmiş gözlerini. Terk edildiğinde kendisi silmiş gözlerini. Her gün duvarlara başka bir kötü anısını anlatıyor. İçini döküyor bir nevi.

As:keşke bize anlatsa.

An:keşke. Ama zamanı gelecek. Hazır olduğunda anlatacak. O da bu anı bekliyor.

As: inşallah. Oruç nasıl?

An:çok iyi sayende, eğer sahurda gelmeseydin şuan açlıktan ölürdüm.

As:tahir'in burdan çıkma ihtimali var mı akşam?

An:var ama niye?

As:akşam iftarı birlikte açıp teravih namazına gidelim mi? Kuran'da okuruz. Sen biliyor musun?

An:tabiki biliyorum. Çok güzel olur. Hadi gidip söyleyelim.

As:olur.

Anka ve Asiye hastahaneye girip tahir'in odasının olduğu kata geldiler. Koridoru bitirdikten sonra içerden gelen sesle durdular. Tahir sesli bir şekilde kitap okuyordu. Biraz dinlemek istediler.

"Cenazeler... Düşünülen gibi bir şey değil... İnsanlar ölen kişiyle hatalarınıda, acılarınıda, yaralarınıda, kahkahalarınıda gömer evlat. Yani anlayacağın cenazeler ölenler için değildir.. geride kalanlar içindir. O toprağa girer sadece ölen sevenleri olur."

T:değildir tabiki. Giden gidiyor arkasındakini nasıl peşinden götürdüğünü bilmeden gidiyor hemde.

Anka gözlerini sildi. Ve asiyeye gülümseyip içeri girdi. Tahirde elindeki kitabı bıraktı.

Hata 'iki'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin