'Can kırıkları'

1K 107 102
                                    

Karşısında ki mezara baktı nefes. Neden buraya geldi bilmiyordu. Asiyenin dediklerinden sonra kendine gelememiş burada bulmuştu kendini.

'Deniz Kaleli'

N: benim yüzümdendi o kaza. Ama tahirle senin yüzünden ayrıldık biz. Zamansız girdiğin hayatımızdan, zamansız çıktın yine. Ve biz senin yüzünden ayrıldık tekrardan. Sen bizi mahfettin!

Tahir elinde çiçekle mezarlığa geldiğinde gördüğü nefesle kaldı olduğu yerde. Onu kızının mezarından mahrum bırakan o kadın burdaydı. Onu o lanet olası hastahaneye kapatan kadın burdaydı. Ne arıyordu kızının mezarında? Onu neden rahat bırakmıyordu! Hemen mezara doğru yürüdü.

T:Nefes!

N:t-tahir.

T:ne arıyorsun sen benim kızımın mezarında!? Defol git nefes! Kızımı rahat bırak!

N:s-sen nasıl?

T:ben her ay çıkıp gelebiliyorum buraya! Senin yüzünden kızımın toprağında mahrum kaldım lan ben!

N:a-ama.

T:defol git nefes. Tam sana burda demiştim ki gideceksen şuan git. Sense-

N:sonsuza kadar yanında olacağım demiştim..

T:AMA ŞU HALİMİZE BAK! KAHRETSİN Kİ ŞU HALİMİZE BAK! NE SONSUZU LAN NE SONSUZU!

Yere çöktü Tahir. Tükeniyordu. Bu sefer gerçekten tükeniyordu. Bu sefer gerçekten bitiyordu.

N: Tahir...

T:gitseydin keşke nefes. Keşke gitseydin... Yemin ederim. Şu anki hissettiğim hiç bir şeyi hissetmezdim sana karşı belki bir gün affederdim bile. Ama sen bana yıllar sonra tekrar öyle bir darbe vurdun ki. Sen beni mahfettin nefes. Sen beni bitirdin. Sen beni kızımın toprağından ayırdın.

N:Tahir senin o hastahaneye, tedaviye ihtiyacın vardı.

Nefeste çöktü Tahir gibi yere. Tam karşısına. Her zaman böyleydi. Nefes hiç tahir'in yanında olmamıştı.

T:evlenmişsin.

Sustu nefes. Konuşacak bir şeyi kalmamıştı. Tahir'in darmadağın olan hali karşısında susmak en büyük lütuftu onun için.

Neden her zaman tahiri darmadağın etmişti?

Toparlamaya çalışsa böyle olur muydu?

T:çocuğun varmış.

Yaşlı gözlerine baktı nefes tahirin. Tahirde bakışlarını nefesin gözlerine çıkardı.

T:düşünüyordum. Eskiden gelmediğin her gün düşünüyordum. Belki diyordum. Evlenmiştir. Başkasına sevdiğim diyordur. anne diye koşan başka bir çocuk vardır diyordum. Sonra da diyordum ki ölürüm. Dayanamam. Biterim. Ama ölmüyormuşum. Dayanıyormuşum.
Dayanmak zorunda kalıyormuşum.
Annelik... Yakışmış...

N:Tahir-

T: saçların uzamış. Sen sevmezdin ki uzun saç.

N: değiştim.

T: affedebilirdim seni. Beni yeniden yakmasaydın. Affedebilirdim seni. Kızımı benden çalmasaydın. Unutamazdım. Ama affedebilirdim. Şimdi söyle ben nasıl affedeyim seni. Onca şeye rağmen! Sen ne beni! Ne denizi sevemedin nefes! Hiç bir zaman senin dünyanda bize yer olmadı. Her zaman fazlalık olduk.

N:Tahir bak ben seni-

T:YETER! Yeter lan! Yeter! Daha ne kaldı! Baksana ne kaldı benden geriye! Ne kaldı bizden geriye!

Ben sana sarılırsam geçer sandım!

Sana o mezarlıkta inanırsam biter sandım! Bütün acılarım biter sandım!

Sana bağlanırsam düşmem sandım!

Seni seversem ölmem sandım!

Nefesin kopardığı hıçkırık bütün dünyayı sağır etti belki. Ama Tahir hâlâ duyuyordu. Ve hâlâ ölüyordu.

T:Ama bak! Şu halime bak! Sana sarıldım! Geçmedi! İnandım! Bitmedi! Bağlandım! Düştüm! Yerden yere vurdun beni! Sen beni darmadağın ettin! Benden geriye bir şey bırakmadın sen! Ben ölüyorum! Delirttiniz lan beni! Delirttiniz! Ben 5 yıl önce zaten ölmüştüm! Neden geldin lan neden geldin! Neden yakıp yıktın beni! Ben yaşamaya çalışıyordum! Ben yaşamıyorum! Yaşamaya çalışıyorum! Bıktırdın beni kendimden! Bıktım lan yaşamaktan! Ben kimseyi sevemiyorum! Kimseye güvenecek takatim kalmadı benim! Beni öyle bir çıkmaza soktun ki sen ben orda can verdim ama hâlâ beni öldürmeye çalışıyorsun! Nolur sana yalvarırım bırak beni! Ölüm çıksın o çıkmazdan!

Ayağa kalktı Tahir. Ruhu her ne kadar bu kadının ayaklarının altında ezilsede bedenini kurtarmak istedi nefese hapsolmak istemedi. Nefesin yere çökmüş ağlamış hallerini unutamıyordu. Ama 5 yıldır inanmıyordu.

Nefesi olmaktan çıktığından beri bu kadının tek bir göz yaşına inanmıyordu.

Arkasını döndü gitmek için attığı adımda durdu ve fısıldadı. Çünkü artık konuşacak hali kalmamıştı.

T:sevdim... Öldüm... Sevmedin... Öldürdün... 

Ve yürümeye başladı. Attığı her adımda cam kırıklarının üstünde yürüyor gibi hissetti. Cam kırıkları değildi, can kırıklarıydı...

Tahir'in can kırıkları...

T: neden durmuyorsun lan sen! Ne biçim bir kalbsin sen! Neden onca acıya rağmen durmuyorsun! O kadar yorgunluğa rağmen neden hâlâ atmaya devam ediyorsun! Daha ne yaşaman gerek ki durasın! Şurada yığılıp kalmamam için daha ne gibi bir sebep istiyorsun! Ne kaldı geriye!? Kim kaldı! Benden geriye ne kaldı da hâlâ burdayım.

Yağmurun üstüne yağması ile ağlamaya başladı. Kimse görmezdi. Kimse duymazdı. Bir gün de olsa birine sığınmak istedi.

Fırtınaya...

Çöktü yere ağlamaya başladı kimse yoktu sokakta. Fırtınaya sığınıp döktü içini.

Ölmek istedi. Yaşamaya devam etti.

Sevmek istedi. Sevdi. Kalbini kaybetti.

T:ben 5 yıl önce o kapıdan çıkan kadınla kalbimi kaybettim. 5 yıl sonra yine o kapıdan çıkan kadınla dünyamı kaybettim. Şimdi söyle fırtına ne kaldı benden geriye?! Ne kaldı bu hayatta yaşamam için!? Ne kaldı...

°°°
Selammmmmmm.

Napıyonuz bea

Hadi yorum yapın.

BU KİTABA BİR SÖZ ADAMAK İSTESENİZ BU SÖZ NOLURDU?

Bazılarını belki diğer bölüm kullanırım.

Görüşürüz.

Hata 'iki'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin