giant baby |yugbam-çeviri|

kurtarıcı Bam!

iyi okumalar♡

---

BamBam ders anlatan tarih öğretmenini dinlerken bininci kez esnedi. 45 dakikalık dersin yaklaşık 20 dakikası geçmişti, en yakın arkadaşı Jaebum gibi uyuya kalmak için ne yapılacağını bilmiyordu.

Koyu saçlı adama baktı, ağzından düşen bir damla salya kitabını ıslatınca hafifçe güldü.

"Jaebum." arkadaşının masasına yaklaşıp fısıldadı "Uyan, öğretmen görecek." daha sonra kaşlarını çatarak Jaebum küçük gözlerini açana kadar onu sarstı.

"Ne istiyorsun?"

"Seni azarlayacaklar, aptal. Teneffüste uyuyabilirsin."

"Teneffüste Jae'yi görmeye gideceğim."

Bambam yaramazca gülümseyerek kaşlarını kaldırdı.

"Kunpimook ve Jaebum!" ikisi de hemen sese doğru döndü. "Kesin konuşmayı."

"Tamam, öğretmenim." ikisi de aynı anda cevap vermişti.

Birbirlerine bakıp gülüştüler.

Dakikalar sonra nihayet teneffüs zili çaldı. Bambam ve Jaebum hızla yerlerinden kalktılar, eşyalarını topladılar ve aynı hızla kafeteryaya giderken aniden durdular.

"Bak, işte Jack." Jaebum bir yeri işaret ederek konuştu.

Bambam arkadaşının gösterdiği yere doğru döndü, diğer en yakın arkadaşını gördüğünde gülmeden önce göz devirdi.

"Tanrım, çoktan kaybettik." Bambam Jaebum'u güldürmek için söylemişti. "Gülmüyorsun, yine aynı şekilde gidiyorsun."

"Tabii ki hayır, Youngjae bundan hoşlanmadı."

"Ah, hayır?"

"Hayır."

Bambam gözlerini kıstı, en yakın arkadaşının yanaklarının kızardığını görünce güldü.

"Aman... Bak, Youngjae geliyor!"

"Nerede?" saçlarını düzeltirken etrafa bakıp bağırdı. Taylandlı'nın yüksek sesli gülüşünü duyunca kaşlarını çattı. "Bana bak sümüklü, beni zayıf noktamdan yakaladın ama hoşuma gitmediğini an-"

"Bumie hyung!"

Bambam sinsice sırıtıp kaşlarını kaldırdı.

"Se-Selam, Jae." Jaebum, Bambam'in alaycı bakışları yüzünden utanan küçük arkadaşına baktı. "Ben seni arayacaktım."

"Önce ben seni buldum." Youngjae gülerek cevap vermişti.

Bambam önündeki Jaebum'u büyüleyici buldu. Sakar, utangaç ve... belki de aşık. Bambam onu kendisinden bile daha iyi tanıyordu, yani Jaebum'un ondan saklayabileceği hiçbir şey yoktu.

"Sizi yalnız bırakıyorum." Bambam aşık arkadaşına hafifçe gülümseyip Mark'ı aramaya gitti.

Katıldığı rap rap yarışmasında büyüğüyle tanışalı yaklaşık iki ay olmuştu; Mark'ın Kore'ye yeni geldiğini ve kendisi gibi bir yabancı olduğunu öğrenmişti. Her ikisi de birbirleriyle inanılmaz bir bağ kurup arkadaş olmuştu.

Aynı okulda ancak farklı derecelerde olduklarını öğrendikerinde ikisi de şaşırmıştı ve ne kadar şanslı olduklarını düşünmüşlerdi.

"Mark hyung!" futbol sahasına doğru yürürken onu görünce seslenmişti. Büyük olan adımlarını durdurup gülümsedi. "Merhaba."

"Merhaba Bam. günün nasıl geçti?"