Ölümün Varisi

Bölüm 1 - Doğuş

Bu bölümü menajerim olan ve bu kitabı yazmayı başlamama yardım eden Frey4415 e ithaf ediyorum. Menajerim diye demiyorum çok iyi menajerdir kendisi.

♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣♣

"Oha oğlum sen insan mısın?"

Bir tarafta şaşkınlıktan gözü pörtlemiş cılız bir çocuk diğer tarafta ise uzun, geniş omuzlu ve kas yığınıyla tabir edilebilecek başka biri vardı. Bunlar sırasıyla Tyrone ve Slayn'di. Yumruk makinesinin önünde güçlerini gösterirken, birbirleriyle sohbet ediyorlardı. Slayn'in kendini pohpohlaması gayet doğaldı aslında. 10 yaşında başladığı kick boksa 17 yaşına kadar devam etmiş, çok sağlam bir vücut oluşturmuştu. Slayn'in aksine Tyrone ise orta boylu cılız denilebilecek kadar zayıf biriydi.

"Bu kadarını nasıl yaptın oğlum çok iyi lan!"

Tyrone, yanıp sönen kırmızı ledlerdeki skora bakarken hâla konuşuyordu. Slayn umursamazca omuz silkmişti.

"O kadar zamandır kick boks yapıyorum olum. Bir zahmet olsun dimi?"

Tyrone hak verircesine kafasını sallamıştı.

"Neyse kanka ben eve gideyim daha sonra görüşürüz."

Her zamanki koşuşturmasıyla gününü geçiren Tyrone, Akşam olunca da ailesiyle uğraştıktan sonra kendini yatağına atmıştı. Uykunun cezbedici kurlarına dayanamayarak kendinden geçen Tyrone sabah okul alârmının rahatsız edici sesiyle uyanmıştı. Daha çapaklı gözlerini açamadan zihninde soğuk bir ses duymuştu.

'Sonunda uyandın lan!'

Tyrone, kafasındaki sesle bir anda tüyleri diken diken olmuş hemen yerinden fırlamıştı.

"Noluyor lan ?!"

Zihnindeki sesten, kibir fışkıran umursamaz bir tınıyla karşılık gelmişti.

'Hiiç! Geçerken uğramıştım.'

Rüya gördüğünü düşündükçe kafasındaki sesten karşılık alması onu daha da ürkütmüştü.

"Sen kimsin oğlum?! Bu da ne!!?"

'Tamam kes sesini velet! Ben Dagon cehennemin bekçilerinden biriyim. Ama beni o aptal şeytan veya iblislerle karıştırma ben seçilmiş yüce bir ruhum.'

Yavaş yavaş sakinleşen Tyrone, zihnini ferahlatmaya çalışıyordu.

"Pekii soğukkanlı olmalıyım. Şimdi anlat bakalım sen kafamın içinde ne yapıyorsun? Daha açık olmak gerekirse ne bok yiyorsun lan kafamın içinde!?"

Konak ruh, bıkkın bir şekilde iç çekerek konuşmaya başladı.

'Sakin ol da beni dinle velet! Tanrı tüm cennetin ve cehennemin bekçilerine, dağılıp birer konak beden bulmalarını emretti. Ve ben de senin gibi sikik çöp bir bedene denk geldim. Aslında işin metafizik kısımlarına bakıcak olursak tam olarak denk gelme diye bir şey olmaz da. Şimdi senin o tek nöronlu beynini zorlamayayım.'

Kendi üstün kibrini bu kısacık tanışma faslında tekrar ortaya çıkarmıştı.

"Şimdi esas konumuza gelelim! Dağılıp da ne bok yiyeceksiniz ha!?"

Vücudunda ondan izinsiz birinin bulunması, onu gittikçe rahatsız etmeye başlamıştı.

'Aslında siz bir deney(!) İçin buradasınız yüzlerce evrenin on binlerce gezegeninde olduğu gibi. Deneyin konusu ise oldukça basit. Tanrı en güçlülerin kim olduğunu görmek istiyor. Bu yüzden size özel güçler verilecek ve bu gezegendekiler kapışarak birbirlerini öldürecek. Daha sonra ise evrenler arası kırılma olacak ve kapılar açılarak evrenler arası savaş başlayacak. İşte o zaman yarrağı yiyeceksin oğlum! Bu evrenlerdeki herkes er meydanına dökülüp onbinlerce seçilmişle kapışacak ve hayatta kalarak birinci olmaya uğraş verecek.'