Bu bölüm çekirgem olan Emre-ozger0 e ithaf edilmiştir. Onun kitabını da okumanızı tavsiye ederim. Çünkü bizzat benim önerilerimi de kullandığı için ortaya güzel şeyler çıkıyor.
★★★★★★★★★★★★
"Sessizliğin ölümü!"
200 kişilik geneli mafya görünümlü grubun karşısında bulunan 50 kişilik grubun en arkasından bir ses yükselmişti. Bu kişi cılız ve orta boylu bir gençti. Herkesin gördüğü tek şey o çocuğun göğe doğru yükselmesiydi.
"Bu... hi... s müke.... mme...l !"
Genç adamın ismi Tyrone du. Bir anda herkes şoka uğramıştı. Hatta bazılarının altından kahverengi ve sarı sıvı karışmış bir şekilde akıyordu. Göğe doğru yükselmeye devam eden çocuğun bedeninde biraz büyüme olmuştu. Faniler etrafında tuhaf birşeyler hissetmeye başlamıştı. Bu tam olarak kadim kaptan seviye auraydı.
Bu kadim kaptan seviye aura fanileri saniyede öldürecek kadar güçlüydü. Bu sırada birkaç tane faninin kafası patlamıştı. İstemeden birilerini öldüren Tyrone yere doğru inmeye başlamıştı. Ne olduğunu bile anlayamayan faniler etrafta kaçışmaya başlamıştı. Bir kişi hariç(!). Karada tam bir kaos ortamı vardı.
Tam o sırada başka bir ses daha duyuldu. Zaten korkmuş olan faniler bu ses ile neredeyse bayılacak duruma gelmişlerdi.
"Krios'un rüyası"
"Bu da ne böyle!"
Tyrone'un şaşırdığı her halinden belliydi. Bu sesin geldiği yöne doğru baktığında göğe yükselen orta boylu orta derece bir vücuda sahip olan genci gördü. Genç etrafına gizemli bir aura yayıyordu. Bu auranın seviyesi değişkendi. Buna rağmen çıkabildiği en yüksek aura seviyesi aziz süvariydi. Bu da Tyrone'dan daha güçlü olduğunu gösteriyordu. Tyrone biraz ürkmüştü. Diğer yandanda ilk karşılaşması olacağı için heyecanlıydı. Fakat Tyrone rakibinin aurasının değişken olduğunu farketti.
"Dagon, adamın aurası neden değişken olmaya başladı? "
Alnında ter damlaları birikmeye başlamıştı.
'Karşıdaki adamın ne diye bağırdığını duydun mu? '
"Evet; Krios'un rüyası."
'İşte oradaki Krios yunan mitolojisinde isminden başka hiçbirşeyi bilinmeyen bir tanrı. Kimilerine göre bir uydurma. Kimilerine göre ise gizemin tanrısı. Neyse senin fındık beynini daha fazla zorlamadan devam edeyim. Demekki kullanıcının Krios gibi gizemli bir auraya sahip olmasını sağladı. Ama bu adama dikkat et çünkü öfkesiyle doğru orantılı bir şekilde aurası zirveye ulaşıyor. Eğer onu öfkelendirirsen seni anında yere kapaklar!'
Bunu duyan Tyrone daha da korkmaya başlamıştı. O sırada ise fanilerin bazıları çoktan yaşamını yitirmişti. İki tane baskıcı auranın arasında kalıp ölmeyenlerin hepsi bayılmıştı. Yani karada artık kaos yoktu. Çünkü herkes ya ölmüş ya da bayılmıştı. Savaşa hazırlanan Tyrone yavaş yavaş rakibine doğru ilerliyordu.
Tam da bu sırada iki kullanıcının da başına ağrı girdi ve bir sistem sesi duyuldu.-Eğer daha fazla insan öldürürseniz vücudunuza yüklü miktarda elektrik verilecektir. Bu elektriğin acısının 1 hafta boyunca geçmeyeceği kesindir.
Bunu duyan Tyrone daha dikkatli davranmaya başlamıştı. Gitgide auraya alışıyor ve kontrol edebiliyordu. Bir anda rakibini kendi üstünde bulan Tyrone neye uğradığını şaşırmıştı. Baskıdan kurtulmaya çalışan Tyrone bir açıklık bulup rakibinin karnına aurasıyla birlikte yumruğu geçirdi. Bu darbeyle afallayan rakibinin durmaya hiç niyeti yoktu. Hızla başka bir saldırıya geçen rakibini gören Tyrone savunmayla hiçbir yere varamayacağını anlamıştı. Artık saldırıya geçmesi gerektiğini biliyordu. Ani saldırıdan kolaylıkla kaçan Tyrone karşı bir saldırıya geçti ve hızla ona sırtı dönük olan rakibine aurayla güçlendirdiği yumruğunu geçirdi. Yumruğu geçirmesiyle birlikte afallayan rakibi iyice sinirlenmeye başlamıştı. Bununla birlikte aurasının ortalama seviyesi gitgide artıyordu ve Tyrone bu gücün etkisiyle kendini yerde buldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Varisi
FantasyBir zamanlar sessiz bir çocuk olan Tyrone başına geleceklerden -aslında işine de geliyor- habersiz bir şekilde uyuyor. Uyandığında ise bir sürpriz onu bekliyor. Yenilmez diye birşey yok sanmıştım. Ama yanılmışım. Bunu kendime bakarak görebiliyorum...