Ölümün Varisi

Bölüm 5- Daha Yeni Başlıyoruz!

Bir anda ormandan yükselen aslan kükremesiyle yer yerinden oynamıştı. Kadim Süvari seviye bir genç Aziz Lord Seviye bir Gece aslanıyla savaşıyordu. Etraftaki tüm kuşlar gelen kükreme sesiyle oradan ayrılmıştı. Tüm canlılar savaşan genç ve aslanın yakınında bile durmamakla kalmayıp kaçabildikleri kadar kaçmaya çalışıyorlardı. Oradaki aura ormandaki tüm hayvanları aşacak seviyedeydi.

Genç, Tyrone isimli bir kullanıcıydı. İçindeki ruhun asil aurası Tyrone'un vücudunu geçebilecek kadar kuvvetliydi. Tyrone karşısındaki Gece aslanına çalıştığı yetenekleri denemek için saldırmıştı. Aslan kendisinden 1 rütbe yüksekti. Aslında böyle bir aslana hem de kendinden 1 rütbe yüksek bir aslana kafa tutması okdukça mantık dışıydı. Aslan tüm gücünü kullanmaya başlamıştı. Aslanın aurası Tyrone'un aurasından çok çok güçlüydü. Ama Tyrone'un bir planı vardı.

Aslan Tyrone'a bir anda pençe şeklinde karanlık bir madde fırlatmıştı. Bu maddeyi yaptığı anı gözle görmek imkansızdı. Tyrone'un bundan kurtulamayacağını düşünen aslan keyifli bir şekilde izlemişti. Pençe Tyrone'a çarpar çarpmaz pençenin etkisiyle yerden toz bulutu yükseldi. Bu saldırı aslanın en güçlü birkaç saldırısından yalnuzca biriydi. Tyrone da bunun farkındaydı. Aslan toz bulutunun dağılmasını bekledi. Toz bulutları dağıldığında Tyrone'un bedeni yerde cansız bir vaziyette yatıyordu. Az sonra olacaklardan habersiz bir şekilde aslan Tyrone'a yavaş yavaş yaklaşmaya başladı.

Aslan bedeni parçalayıp iştahla yemeyi düşünürken arkasından gelen ayı pençesi ile birlikte neye uğradığını şaşırmıştı. Aslan arkasından bir darbe beklemiyorken bu darbeyi aldığı için oldukça sinirliydi. Ama yapabileceği hiçbir şey yoktu çünkü ayı ona çok güçlü bir pençe savurmuştu.  Aslan yerde yuvarlandıktan sonra ağaca çarparak anca durabildi.

Ayı çok iri, altın renginde kürklü uzun kuyruklu bir canavardı. Kana susamış olan vahşi bir canavar... Aslan korkudan ne yapacağını bilemiyordu. Tanrı tarafından kullanıcılar daha da zorlansın diye tüm hayvanlara akıl parçacıkları verilmişti. Tüm orman aslanın nasıl korktuğunu izliyordu. Herkes Gece aslanını bile korkudan titretecek o yüce şahısa bakıyordu. Ayı bir anda insana dönüştü. Yeşil gözlü bu gence hayvanların hepsi bakakalmıştı. Kendisinden 1 rütbe büyük bir aslanı böyle kolay bir şekilde yenebilecek yüce bir şahıs. Yeşil gözleri yılanın gözleri gibi yeşildi. Göz bebeğide yılanın göz bebeği gibi olsaydı herkes bu gencin yılan olduğunu düşünürdü.

Bu gencin Tyrone olduğu her yerinden anlaşılıyordu. Yeşil gözleri, kulağının arkasına gelen uzamış saçları ve gelişmiş bir vücut. Tyrone bir anda klonlandı ve aslanı kesmeye başladı. Bu sırada Tyrone'un yerde yatan cansız bedeni yok olmuştu. Tüm hayvanlar Tyrone'un stratejisine hayran kalmıştı. İlk başta yem olarak bir klon ve arkasından ayıya dönüşüp gelip pençeyle yere sermek. Bu tam olarak mükemmel stratejiydi.

"Bak ne kadarda kolay öldürdüm Gece Aslanı'nı. Aslanın kürkü de çok güzelmiş. Bu kürk ile kendime güzel bir kıyafet yaparım. Bide kamp alanında ateş yaktık mı oooh deyme keyfime. "

Tyrone keyiflenerek bunları söylemişti. Dagon da hemen onun havasını söndürmek için harekete geçti.

'Sadece biraz şanslıydın. Bu Gece aslanı hepsinin arasında en güçsüzü olduğuna eminim. Karşına öyle güçlüsü gelir ki sen ayı olarak arkasından saldıracakken seni aurasıyla havada asılı bırakır. Bak gördün mü strateji eğitimini verdiğim ne kadar iyi oldu. Yoksa bu aslan tarafından kolaylıkla öldürülebilirdin. Şimdi şunlardan güzel bir kıyafet yap. Sen zaten seversin gece mavisi rengini. Sen karanlık olan herşeyi çok seviyorsun. '

Tyrone bu aslanın kendi familyası arasında en güçsüzü olduğunu duyunca biraz üzülmüştü. Fakat şimdi işr koyulma zamanıydı. Katliam yarın tüm dünyada eş zamanlı olarak saat 15.00 da başlayacaktı. Yarın erken saatte ailesini görmeye gidecekti ve bunun için üstüne güzel birşeyler giymesi lazımdı.