Biz arabadan iner inmez yalının kapısı açıldı. Şaşkınlıkla etrafa baktım acaba bir kamera felan mı vardı..Kapıya dogru yaklaşırken bir hizmetli anneme gülümseyerek baktı ve ardından;
"Mine Hanım olmalısınız degil mi ? " diye sordu ve annem evet anlamında nazikçe başını salladı. Hemen sonra kapı sonuna kadar açılarak hizmetli nazikçe eliyle buyrun işareti yaptı..
Gösterişli ve kocaman bir salon vardı Kapının hemen sonrasıda sarı saçlı ve oldukca iyi bir fizige sahip olan bir o kadar da çekici olan kadın kollarını iki yana açarak en içten bir gülümsemeyle bize dogru yaklaştı .
"Mineciğiiiim " dedi ve ardından
"Aman Tanrım bu hanımefendi de kim ?" Diyerek şaşırmış gibi görünerek bana yaklaştı ve annem beni belli etmeden dürttü sanırım birşeyler söylemem gerekiyordu.
Elimi uzatarak
" Merhaba ben Aysina " diyerek sahte bir gülümseme gönderdim. Elimi uzatmama ragmen kadın uzattıgım elimi önemsemeden bana sıkıca sarıldı.
Dışardan gören birileri sanki yıllardır aile dostumuz sanırdı..
"Merhaba Aysinaa. Annen senden çok bahsettiii . Bende Derya , seni gördügüme ne kadar sevindim bilemezsin " dedi.
Birazdan " Görmeyeli büyümüşsün " diyecek sandım. Bu kadar samimi olmasına şaşırmıştım ama yüz ifademe sahte gülümseme asılı oldugu için belli etmemiştim.
Aynı sarılma annemle de aralarında geçti. Ve sonunda siyah taşlı koltuklarından birine oturdum.
" Minecigim kızın bahsettiginden de güzelmiş " dedi ve anneme daha dikkatli bakarak " Aynı annesi " dedi.
Annem kibarca bir kahkaha attı. Ve onlar kendi aralarında konuşmaya başlarken ben çaktırmadan evi inceliyordum . Bordo renki duvarları desenlendirilmişti ve koca bir şömine vardı onun biraz ilerisinde , çok güzel bir tablo asılıydı.
Artık nasıl hayretle baktıysam Derya Hanım
"O tabloyu oglum Ecir yaptı " dedi. " O da birazdan gelir " diyerek yine sıcak bir gülümseme gönderdi.
Annemle yine bir konuşmaya daha girerken onları dinlememeye kararlıydım.
Ardından Derya hanım nazikçe yerinden kalkıp anneme
" Hadi biz çalışma odasına geçelim Ecir de yarım saate gelir "dedi ve sonra baktı. " İstersen Ecir 'in odasına gidebilirsin senin yaşına uygun ve ilgini çekebilecek şeyler olduguna eminim " dedi.
Pek istemesem de annemin bakışları altında kayıtsız kalamayarak ayagı kalktım ve hemen ardından Derya hanım koluma girdi.
Gösterişli ve şekillendirilmiş merdivenlerden çıktıktan sonra uzun ve geniş bir koridor belirdi.
" Koridorun en sonundaki oda " dedi Derya Hanım
" Sanırım girmesem daha iyi olucak. İzinsiz girmek sayılmaz mı ? " dedim sonuçta orası Edir denilen birinin odasıydı ve onun izni yoktu beni tanımıyordu.
"Hayıır canııım , Ecir önemsemez öyle şeyleri sen rahatına bak " dedi ve ardından annemle bir başka odaya geçtiler.
Çaresizce koridordaki son odaya dogru yürümeye başladım. Bana bir asır gelen yürüşten sonra 1-2 kilo verdigime kalıbımı basabilirdim. Odaya girmeden önce duraksadım ve gözlerimin önüne annemin bakışları geldi. Onu üzüp , karşı gelmek istemiyordum. Zorluk çıkarmayıp denileni yapacaktım. Ve bir cesaret odanın kapını açtım.
Erkek odası olmasına rağmen dudak uçuklatıcak şekilde düzgün ve disiplinliydi iki aynalı dolabın arasında bir oda gibi bölüm vardı ve siyah bir perdeyle kapatılmıştı. Giyim odasının olduguna emindim. Birden bütün dikkatim yatagına yöneldi . Grili siyahlı yatak örtüsü çok hoş bir görüntü oluşturmuş ve başlıgı borda bir başlıktan oluşuyordu ve belirli kesimlerinde sade taşlar vardı. Çok havalı ve gösterişliydi. Odasında çok farklı aydınlatma vardı. İnsanın içini ferahlatan birşeydi. Ve birden masasına takıldı gözüm. Kristal bir bardak ve hemen yanında içki şişeleri vardı. Onun karşısında iste kağıtlar masaya dogru yaklaştım ama kağıtları elime alma cesaretinde bulunamadıgımdan uzaktan bakmakla yetindim . Çok güzel bir kadın çizmişti ve elinde sigarası vardı.
Hafif hafif erkek parfümü geliyordu kokuyu tam kestirememiştim. Yatagına dogru yaklaştıgımda koku daha güzel ve oldukca pahalı oldugu belli eden koku belirdi. Tam yataktan geliyordu. Kokuyu daha net almak istedigimden bir cesaret yatagın üzerindeki yastıgı aldım ve yüzüme yaklaştırdım. Gözlerim istemsizce kapanırken kokunun içimi gıdıklıyoru sanki. Çok hoşuma gitmişti.
Bir ayak sesi duydugumda gözlerimi açmama fırsat kalmadan kulaga çok hoş gelen bir erkek sesini algıladım . Ve kulaklarım şimdiye kadar bu kadar güzel ve etkileyici bir ses algılamadıgı için keyfini sürüyordu
" Çok mu hoşuna gitti ? " dedi alaylı bir sesle•
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜÇ
RomanceBütün mavilerin kıskandıgı gözlere sahipti o. Öpülesi dudakları vardı insan izledikce doyamazdı. Bakmakla olmazdı.. Kimsenin göremediği merhamet saklıydı onda ve o merhametini sadece bir kişiye gösteriyordu , yalnızca merhametini degil yıpratıcı öfk...