söz

941 23 6
                                    


Kapat gözlerini. Karanlık değil mi? Şimdi aç gözlerini. Bak her yer nasıl da renkli, aydınlık ve cıvıl cıvıl değil mi? Değil işte. Karanlıktan kurtulmak o kadar kolay değil. Bir insanı karanlıktan kurtarmak, çekip çıkartmak o kadar kolay değil. İstersin. Onun ellerinden tutup o karanlık boşluktan kurtarmak istersin. Ama korkarsın da. Ya onu kurtarmak isterken sende o karanlık boşluğa düşersen. Ne yaparsın o zaman. Onun omuzlarına çıkıp ışığa ulaşmaya mı çalışırsın? Yoksa onu sen omuzlarına alıp aydınlığa doğru itersin? Hangisini yapardın? Peki daha aptalca bir şey sormamı ister misin? Hazır mısın? İşte sorum :
"O karanlık boşluğa, onun yanına düştüğün zaman orada onunla kalır mıydın?"
Şaşırtıcı ve aptalca bir soru oldu değil mi? Kim korktuğu karanlıkta durmaya razı olur ki? Hemde biri için. Çok saçma, evet düşününce bana bile aptalca geldi. Ama bu günkü konumuz bu değil. Başka zaman bu konuyu tekrar tartışacağız ama. O zamana kadar düşün sen...

Günlerden 29 Eylül. Ne kadar sonbahara girmiş olsak da hava çok sıcak. Annem babamın yanında ön koltukta oturuyor. Ben ise arka koltukta camdan dışarı bakıyorum. Cam tamamen açık, kulağımda kulaklık, annem ve babam benim hakkımda konuşuyorlar. Annem arada sırada çaktırmadan arkasına bakıyor. Onu görmediğimi sanıyor. Ama böyle olması daha iyi. Rahatça konuşuyorlar. Kulaklık taktığım için onları duymadığımı sanıyorlar. Ama ben müzik dinlemiyorum. Onları duyuyor ve görüyorum. Ama belli etmiyorum. Çünkü belli edersem konuşmam gerekicek. Ve ben bunu hiç istemiyorum. Gökyüzüne bakıyorum. Ne kadar da güzel. Arada ağaçlar çıkıyor yok kenarında karşıma. Ne kadar da güzel. Gök mavi, yer yeşil, güneş parlak ne kadar da güzel. Bir de gece var tabi. Hiç bir zaman sevmediğim ve sevemeyeceğim karanlık gece. Güneş ne kadar parlak ve sıcak ise gece de bir o kadar karanlık ve soğuk benim için. Hiç bir zaman yıldızlara doyasıya bakamadım ben. Gece olup etraf kararınca bir lambaya koştum hep. Korktum karanlıktan hâlâ daha korkuyorum. Annem ve babam bunu çok saçma buluyorlar. 18 yaşında birinin karanlıktan korkmasını saçma buluyorlar.

Tekrar aynı konuları konuşuyorlar. Zaten bizim ailede konular hep stabildir değişmez. Üç konu vardır.

1- babamın işi ve olası değişiklikler
2-annemin sofrada gününü anlatması ve küçük değişik hadiseler
3- ben

İlk konu yüzünden şu an arabadayız. Ve yeni evimize doğru gidiyoruz. Babam bir doktor. Ve başarısı yüzünden farklı hastanelere gidiyor. Bu sefer son kez bir teklifi kabul etti biz de oraya gidiyoruz. Bundan sonra başka bir yere taşınmayacağın. Belki de beni en çok sevindiren bu olmuştur. Çünkü sürekli yer değiştirmek sevdiğim bir şey değil. Her gittiğim okulda ve mekanda aynı şeyler oluyor çünkü.

İkinci konu ise annem. Annem bir öğretmen. Ama şuan çalışmıyor. Kendisi iyi bir fizik ve matematik öğretmenidir. Ama iki senedir evde. Ve bu durum beni epey zorluyor. Her Allah'ın günü sabahında kahvaltı sofrasında gün içinde ne yapacağını söylüyor bize. Ve daha kötü olanı ise her akşam yemeğinde yaptığı şeyleri anlatıyor. Babam buna o kadar alıştı ki sohbet ediyorlar. Öyle bir kâbus.

Üçüncü konu ise maalesef ben. Annem de çalıştığı zaman bu kadar üzerime gelmezlerdi. Çünkü yoğun olurlardı. Ve ben bundan hiç şikayet etmedim. Ama şimdi ikisinin gözü de benim üzerimde. Endişe ediyorlar. Birbirlerine sordukları ve hep cevapsız kalan sorular onları korkutuyor.

-neden kızımızın hiç arkadaşı yok?
-neden bu kadar az konuşuyor?
-neden hep odasında?
-bir konuşsak mı?
-acaba bir doktora filan mı götürsek?

Hep bu sorular dolaşıyor etrafta. Etrafımda. Şimdi ise konuştukları şey yeni okulumda bir arkadaşımın olması. Okul demişken bu kayıt olduğum kaçıncı okul bende bilmiyorum. Ama üzgünüm anne burada da kızının bir arkadaşı olmayacak. Çünkü hep aynı şeyler oluyor. Okula yeni bir kız gelir. Hemen yapıştırırlar damgayı. Herkeste bir etiket sevdası. Benimde etiketim bu. Yıllardır potansiyel bir asosyal olmaya devam ediyorum. Biraz daha zorlasam ödül filan verirler herhalde. Asosyalliğin zirvesini yaşıyorum. Yani kendi çapımda. Yani anne benden sana yine bir gelişme yok.

GECEYE DOKUNMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin