Biraz önce bunca zamandır birbirinden habersiz iki evren birbirine karışmıştı. Tüm gezegenler, aylar, yıldızlar hatta sonsuzluk bile birbiri içine girmişti. Her şey paramparça olmuş ama bir arada uyum içinde salınıyorlardı. İki kırık ve eksik evren...
Sabah yüzüme vuran güneş ışıkları ve burnuma gelen börek kokusu ile uyandım. Yorganı üzerimden atıp yataktan kalktım. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Ardından aşağıya inip mutfağa girdim. Babam çay içiyor annem de masada duran iki bardağa çay koyuyordu. İkisine de günaydın diyerek yerime oturdum. Kahvaltı ederken annem bu gün yapacaklarından, babam hastahanede ki garip vakalardan bahsetti ve sıra bana geldi. İkisi de bana umutla bakıyordu. Son lokmamı da yutup konuşmaya başladım..
'' okul iyi yani daha ilk hafta olduğu için pek bir şey olmadı. Hocalar fena değil. Şuan sadece bunlar. ''
' peki dün gittiğin kitapçı. geldiğimiz zamanlarda da oraya gitmiştin. '
'' evet, güzel yer. burada kendime uygun bir yer buldum gibi bir şey. ayrıca dışarıdan bakıldığı gibi küçük de değil. üst katı da var, bodrum katı da. bodrum katı çok güzel bir sürü ışıkla süslemişler. üst katta da güzel bölümler var. eskiden yeniye bir çok kitap mevcut. tam benlik bir yer yani.''
İkisi birden bana gülümsediler. Annem kalkıp masayı toplamaya başladı. Babam ise bana bakıp,
' hadi hazırlan da seni okula bırakayım '
'' ben bisikletle gidebilirim baba sorun değil. ''
' ne diyorsam o küçük hanım, hadi ben bekliyorum seni. '
'' peki on dakikaya hazır olurum. ''
Odama çıkıp üzeri giyindim. Bu gün beden dersi olduğu için koşu kıyafetlerimden birini giydim. Çantama gerekli şeyleri koyup aşağıya indim. Üzerime ceketlerimden birini aldım. Spor ayakkabımı giyip bahçeye çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Babam arabada beni bekliyordu. bende onu daha fazla bekletmeden arabaya bindim. Giderken biraz babamın işlerinden biraz annemden konuştuk. Ben hem konuşuyor hem de saçımı örüyordum. Torpidoyu karıştırırken siyah bir şapka buldum. Babama sorduğumda kendine aldığını ama istersem kullanabileceğimi söyledi. Ben de bu günlük almış bulundum. Okulun kapısına gelince bana dikkat etmemi ve güzel bir gün geçirmemi söyledi. Ben ise içimden okulda nasıl güzel bir gün geçirilir ki diyordum. Babama gülümseyip arabadan indim. Çantamı omzuma atıp şapkamı taktım. Ellerimi ceketimin ceplerine koyup okul bahçesine girdim. Yine herkes kendi halinde takılıyordu.
İnsanların arasından geçip gidiyordum ki arkadan biri gelip kolumdan tuttu. Ardından önüme geçti. Karşımdaki kişi pembe şort, beyaz üst ve pembe hırka giyiyordu. Mavi renginin neredeyse tüm tonlarının bulunduğu saçlar özenle maşalanmış, tırnaklara ise kıyafetin renginde ojeler sürülmüş, ayakta ise mavi spor ayakkabı var. bilin bakalım bu kim. Tabi ki de dün bana sataşan kız başka kim olabilir ki zaten. Gözünde kocaman güneş gözlüğü olduğu halde dünkü gibi ağır bir makyaj yaptığı çok belliydi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
