vampir kont «taehyung» ✓

blue infinity (final)

Merhaba!
Uzun soluklu kitapları sevmediğimden dolayı, kitabımın da cılkını çıkarmayıp bu bölümde final yapmaya kadar verdim. İyi okumalar...

***

Lisa en koyu mor kıyafetini giymiş, alacakaranlıkta balkonda ayın altında uzun kirpiklerinden süzülen yağmur damlacıklarını, toprak kokusunu hissetmişti. Jungkook'a kızları geri getireceğine dair verdiği sözü düşünüyordu. Her zaman sözünün eri biri olarak bu yaptığı kendisini üzüyordu. Bir ön değerlendirme yapmaya karar verdi.

Jennie ve Jimin... İlk başta kendisi için büyük bir tehlike arz eden bu iki kişi ayrıyken en büyük tehditleri arasındaydı. Ama şimdi birbiriyle ilgilenmeye bazen de şatoya eğlence sağlamak uğruna şeytanlık yapan iki sevgiliydi. Ve onların bu küçük eğlenceleri Lisa'yı hiç mi hiç korkutmuyordu.

Jungkook... En samimi vampir tanıdığıydı. O kendisini, kendisi de onu epey severdi. Ama işin içine menfaatler girince birbirlerini tanımaz hala geliyorlardı. Tıpkı bu gece olacağı gibi.

Taehyung... Onu bu hala getiren en büyük etkendi. Bugün olacakların en büyük sorumlusu... En büyük suçlu oydu. Lisa bugün son kozunu kullanacaktı.

Jisoo... O ise şuanda evdeki en büyük tehditti. Yapamayacağı şey yoktu. Ama bugün onun sonu gelecekti, nihayet...

Jungkook balkonun kapısını araladı. Elinde birkaç alet vardı. Jungkook değişik görünüyordu. Duygusuz gibiydi.

Lisa onu görünce heyecanlandı. Bugün vampir olacak ve Jisoo'yu büyük bir tehdit olarak görmekten kurtulacaktı. Sonra da onun icabına bakıp sonsuza kadar Taehyung'un olacaktı.

Jungkook balkondaki koltuğa oturdu. Elindeki şırıngayı Lisa'ya uzattı ve gömleğini sıvadı. Kalın damarları masmaviydi. Lisa Jungkook'un damarına şırıngayı batırdı ve şırıngayı kanla doldurdu. Jungkook ifadesizliğini sürdürüyordu.

"İyi misin Jungkook?" dedi Lisa. Bugün olacak felakette Jungkook'un da başı yanacaktı. Maalesef. Lisa saf vampir kanıyla vampir olacak ve cadılığını kısıtlayan kehanetten de kurtulacaktı. Şimdiye kadar buna ihtiyacı yoktu. Çünkü Taehyung kimseye aşık değildi. Ama artık lazımdı...

Şırıngadaki kanı soğukkanlılıkla aniden kendi damarına enjekte etmeye başladı. Yüz ifadesi değişmiş, bakışları donuklaşmış ve berbat bir duygu bütün vücudunu ele geçirmişti. Jungkook Lisa'yı tutmuş ve gözlerinin içine dikkatle bakmıştı. "Çok kötü hissediyorum Lisa. Lütfen Yeri'yi getir bana." Lisa genişçe gülümsedi ve kafasını salladı.

Lisa artık güçlüydü. En güçlüsü, en tehlikelisiydi...

Balkondan çıktı ve merdivenleri indi. Kızların kullandığı odaya gitti ve onlardan arta kalan birkaç eşya aradı. Yatağın üstünde saç teli gibi... Taehyung'un kızlar için aldığı kıyafetler masanın üstünde duruyordu. Hangisi kimindi hatırlayamadı. Bu yüzden hepsini de aldı. Yatağın üstünde saç ve makyaj malzemelerine sinmiş birkaç kalıntı... Hepsini aldı ve odasına götürdü. Bir kovaya sıkıştırdı hepsini ve üstüne odasının dolabında bulunan binlerce şişelerden birkaç sıvı boşalttı içine. Sonra da kendi kanından birkaç damla ekledi kovaya. Artık büyüsü hazırdı. Kızların sonunu getirecek bu büyü hazırdı. Birkaç dakika içinde kızlar ölecek ve Lisa'nın tek bir düşmanı kalacaktı. O aptal kızdan da kurtulmak zor olmayacaktı, diye umuyordu.

Hiçbir şey olmamış gibi oturma odasına indi. Gün doğmak üzereydi. Bu suçu Jisoo'nun üstüne atacak ve ondan da kurtulacaktı. Odasındaki kanıtların birkaçını yok etti, kalan birkaç kanıtı da Jisoo'nun odasına bıraktı.