İçimdeki Mucize (Miraculous) [Tamamlandı]

Piknik

Suyun altındaki deniz kabuğunu almak için suya daldığımda Adrien boğuluyorum sanmış olmalı ki beni birden sudan çıkardı.

M: Adrien ne yapıyorsun?

A: Boğuluyorsun sandım.

M: Sadece suyun içindeki deniz kabuğunu almaya çalışıyordum.

A: Tamam dikkatli ol. Ah!

Adrien ayağını tutmaya başladı. Ben mi dikkatli olmalıyım Adrien?

M: Adrien iyi misin?

A: Galiba ayağıma bir şey battı.

Alya suyun altına baktı.

Al: Suda deniz kestanesi var. Ayağına daha fazla girmediği için şanslısın.

N: Marinette'e dikkatli olmasını söylüyordun ama kendin dikkatli olmuyordun.

A: Tamam tamam. Şimdi 'dikkatlice' denizden çıkalım.

Denizden çıktık ve Adrien'ı revire götürdük. Ayağını sardılar ve yarına hiçbir şeyi kalmaz dediler.

Al: Bari fotoğraf çekilseydik.

M: Hadi çekilelim.

Fotoğraf çekildikten sonra odamıza çıktık. Bir süre sonra Alya'dan mesaj geldi.

M: Alya'dan mesaj geldi. Sınıfça isteyenler pikniğe gidecekmiş ve bisiklet sürecekmişiz. Alya gelip gelmeyeceğimizi soruyor. Bence gidelim.

A: Eğlenceli olur.

Alya'ya bizim de geleceğimizi mesaj attım.

M: Tabii önce kediciğimizin patisinin iyileşmesi lazım.

Birlikte gülerken aklıma bir soru geldi. Adrien benim Uğur Böceği olduğumu biliyordu. Peki ya hiç Kızıl Tilki ve Carapace'in kim olduğunu neden merak etmemişti. Tabii ben onların Alya ve Nino olduğunu biliyorum. Ama o...

A: Ne düşünüyorsunuz Leydim?

Uzun süre daldım ve o da tabii ki bunu fark etti.

M: Adrien benim Uğur Böceği olduğumu biliyorsun.

A: Elbette biliyorum. Bir sorun mu var?

M: Peki diğerlerini neden merak etmiyorsun? Kızıl Tilki ve Kabuk'u. Kraliçe Arı'nın Chloe olduğunu zaten herkes biliyor da.

A: Benim için sevdiğim kızın kim olduğunu öğrenmek yeterli. Senin kim olduğunu bilmeme de gerek yoktu aslında. Yanlışlıkla öğrendim. Öğrenmeseydim yine seninle birlikte olacaktım Marinette.

M: Teşekkür ederim kedicik ama cidden nasıl merak etmiyorsun?

Tamam bu biraz odunluktu.

Adrien koltukta uzanıyordu ve birden doğruldu.

A: Sen böyle söyleyince merak ettim şimdi. Yakınımızdalar mı yani onlarla yakın mıyız?

M: Eğer Master Fu sana mucizeleri birine vermek için şans tanısaydı kime verirdin?

A: Tabii ki en yakın arkadaşlarımıza. Nino ve Alya'ya.

M: Yani..?

A: Yani.. ouv onlar, onlar Kızıl Tilki ve Kabuk! Bunu nasıl anlayamadım?

M: Bence o konuya girmeyelim.

A: Haklısın.

M: Ha bir de onlar birbirlerini biliyorlar.

A: Nasıl!? Ne zamandan beri biliyorlar?

M: Bizden daha önce ve daha uzun zamandır. Zaten Alya Nino'yu anlamıştı bile.