1 hafta geçti. Arda işten erken çıktı. Geçen gün yaptığının aynısını yaptı eve gitti. Sandalye aldı ve oturmaya başladı. 1 saat geçti. Ve postacı geldi. Elleri yine titremeye başladı Arda'nın. Ama artık dayanamıyordu meraktan ölücekti. Neredeyse bir ay geçmiş ve hiç bir şey yapamamıştı. Postacı geldi. Sohbet etmeyi planlıyordu ama hemen söze girdi. Faka bilmiyordu ki postacının görevi sadece verilen mektupları dağıtmaktı. Postacı da aynı şeyi söyledi ama postahaneye gitmesini belki bir şans olabileceğini söyledi. Arda bir an her şeyi boş vermek istedi ama herşeyi eski sıradan hayatına dönmek istedi. Sonra elindeki mavi zarfı açtı ve okumaya başladı. Bütün heyecanı tekrar dolmuştu. Yarın öğle arası yemek yemek yerine postahaneye uğrayacaktı.
Her zamanki gibi işe gitti. Heyecanla öğle arasını bekliyordu. Öğle arası gelince arabaya bindi ve mektubun geldiği postahaneye gitti. Şanslı günündeydi. Postahanede sadece 2 kişi vardı. Onlar da bir süre sonra işlerini hallettiler. Sıra Arda'daydı. Görevliye mektuptan bahsetti görevlinin de elinden çok bir şey gelmezdi ama araştırıp bir şeyler bulma şansıda vardı. Arda numarasını postacıya bıraktıktan sonra işine doğru hızla arabayı sürdü geç kalmak üzereydi.
3 gün geçti. Arda artık pes etmek üzereydiki. Ev telefonunu verdiği postahane görevlisi aramıştı. Koşarak telefonu açtı. Ve görevliden "Haberler İyi" sözünü duyunca bir rahatlama geldi içine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mektup Kadınım( BİTTİ )
RomanceŞöyle düşünün: Bu mektup o kadar güzeldi ki bunu okuyupta gözleri dolmayan insan olamaz. İçindeki şiirlere bakıpta duygulanmayan bir insan olamaz. Bu öyle bir mektupki, Bu o kadar güzel bir mektup ki 1 kere okuyupta bırakan olamaz. Bu öyle bir me...