18. Bölüm | Not Red, Purple

228 15 3
                                    

Merhabaaaa güzellikler! Öncellikle bölüm çok gecikti farkındayım affedersiniz ama sizi seviyoruuum ve bir sonraki bölüm harika bir bölüm olacak hazırlanın. Umarım bu kendimi affettirmeme yardım eder :* 

“Eğer anlarlarsa…”

“Hiçbir şey anlamayacaklar Lou. Hiçbir şey.” diye tekrarladı Harry.

Grup toplantısında gruba her şeyi anlatmaya karar vermiştik ve Kate’in suratı dışında herkesinki gülüyordu fakat biraz da endişelenmişlerdi.

“Bundan emin değilim.” dedi Liam.

Harry dişlerini sıktı.

“Neyden? Bizim beraber olmamızdan mı? İzin almamız gerektiğini unutmuşum.” dedi elimi avcuna alıp sıkıca tutarken.

“Hey, sakin ol bu olan bitene karşı hiçbir itirazım olmadığını biliyorsun.” diye çıkıştı Liam.

“Öyle mi? Çünkü onu her fırsatta öperken de rahatsız olmadığın belliydi.” dedi elimi bırakarak.

Bu sefer ben onun koluna yapıştım.

“Sen ne saçmalıyor-“ dedi Liam yerinden kalkarak.

“Siz kafayı mı yediniz?” diye Liam’ı ittirerek oturttu Zayn.

“Ona karşı bir şey hissetmediğini nasıl bileceğim?!” diye bağırdı Harry.

“Harry! Şu an saçmalıyorsun.” diye bağırdım.

“Dostum gerçekten…” dedi Niall.

“İyi. Peki. Bilmek mi istiyorsun? Al o halde. Ben Jessie’yi seviyorum! Mutlu oldun mu?” dedi Liam boynundaki damarı şişene kadar bağırarak.

Ve hepimiz bir anda donduk.

“Sizin durumunuzu istemememin tek nedeni Jess’in o aptal sevgilisine geri dönmesine kızmam ve beni Em ile reklamdan da görse ne hissettiğimi bilmesini istemem! Ve tabi aynı zamanda yalan söylediğimiz ortaya çıkarsa nasıl bir şeyle karşılaşacağımızı bilmemem. Ama benim hakkımda düşündüğün bu şey gerçekten çok sinir bozucu Harry. Emma’nın yakın arkadaşım olduğunu biliyorsun.” diye ekledi sakinleşmeye çalışarak.

“Sen… Siz, nasıl?” diye kekeledim.

“Sizin okula seçmelere geldiğimiz gün tanıştık. Numarasını aldım. Erkek arkadaşı olduğunu biliyordum ama buldum bir şekilde.” dedi başını yere eğerek.

“Senin telefonun…” dedi Niall ben hala ağzım açık bakarken.

“Niall…” dedi Liam dişlerinin arasından.

“Telefonumdan numarasını aldın ve ona mesaj mı attın?” dedim.

“Evet ve biz konuşmaya başladık. Sonra Matt ile ayrıldı.”

“Sebebini söylememişti…” dedim kendi kendime.

“Skype yaptık ve vakit bulabildikçe, uygun oldukça takıldık. Tabi zor oldu çünkü tur falan… Neyse sonra Yılbaşından bir gün önce Matt ile…”

“Barıştı…” dedim parçaları yerine oturturken. Bir ara ayrıldıklarını ve konserden sonra beni almaya geldiği gün barıştıklarını biliyordum ama bu sırada Liam ile birlikte olduğunu tahmin bile edemezdim.

“Ve onları öpüşürken gördüm.”

“Tanrım Jess…” dedim sıkıntıyla.

“Gerisi önemli değil işte.” dedi sesi çatlarken.

Memories From The PastHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin