Gözlerimi açar açmaz onu görmüştüm, suratımda beliren kocaman gülümsemeyi saklama ihtiyacı hissetmiyordum bile. Kolunu yastığının altına atmıştı, yorganın yarısı yerde, geri kalanı altını bile zor örtüyordu.Dün geceyi hatırlayınca yüzüm düştü. Uyanınca ortam gerici olacaktı, bu yüzden o uyanmadan kaçmaya karar verdim.
Üzerimi giyinip doğru dürüst hazırlanmadan kendimi dışarıya attım. Eh, şimdi okula kadar yürümek zorundaydım.
Tanrım! Dün gece hayatımın hem en iyi, hem de en kötü gecesiydi. Nasıl tepki vermem gerektiğini bilmiyordum bile. Konuştuğumuzda ne diyeceğini de bilmiyordum, ama özür dileyeceği kesindi. Bu kadar aptal olmasına anlam veremiyordum, normalde pek de salak sayılmazdı.
"Atla."
Yanımda duran arabadan sesini duyduğumda gözlerimi yumup, korkuyla dudağımı dişledim. Dediğini yapıp yavaşça yan koltuktaki yerimi aldım.
"Neden beni beklemedin? Aynı yere gidiyoruz."
Mantıklı bir soruydu, sorun şu ki verecek mantıklı bir cevabım yoktu.
"Yürüyüş yapmak istedim!" duyduğu şeye inanmayacağını biliyordum. "Artık sağlıklı bir insan olacağım."
Gözünü yoldan ayırmadan suratını buruşturdu.
"Kahvaltıda dün geceden kalan pizza dilimlerini yemişsin."
"Beni yargılama, zamanla öğreneceğim."
İç çekti.
"Pekala," konuşmayı başlatacağını biliyordum, derin bir nefes aldım. "Bu olayın hemen bitmesini istiyorum, bu yüzden hızlı yapacağım."
Onun da sakinleşmek için nefes aldığını duydum.
"Üzgünüm."
Dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Tamam..."
Tek kaşını kaldırıp bana döndü.
"Bu kadar mı?"
"Hemen bitmesini istediğini söylemedin mi?"
Yerinde kıpırdandı.
"Söyledim...Ama...Hiçbir şey söylemeyecek misin? İyi öpüştüğümü bile mi?"
Omuz silktim. "İyi öpüştüğünü düşünüyorsan, iyi öpüşüyorsundur. Onaylamama ihtiyacın var mı?"
Boğazını temizledi. Beklediği tepkiyi vermediğim için sinirlendiğini biliyordum. Ama ben de en az onun kadar sinirliydim. Neden bunu soruyordu ki? Hem açıkça bunun bir daha olmamasını gereken bir şey olduğunu belirtiyor, hem de onu övmemi bekliyordu.
Başını iki yana salladı.
"Yani...Bunun aramızda sorun olmasını istemiyorum. Yürüyüş yapacağını söyleyip beni uzaklaştırma, olur mu?"
Pes edip, ona döndüm. Ne yapabilirdim? Aşık olduğumu biliyorsunuz.
"Üzgünüm," dedim. "Sadece konuşmanın gericiliğinden kaçıyordum. Ama kaçacak bir şey yok. Önemsiz bir şeydi, değil mi? Sarhoştuk sadece."
Gözleri kısa bir süreliğine gözlerimde kaldı.
"Evet," dedi. "Ben sarhoş değildim tabi."
Göz devirdim.
"Tabi, eminim."
...
"Olivia! Yeter artık! İn aşağıya!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stepbrother//H.S
Fanfiction"Olivia...Gitmemi istiyor musun?" Dudaklarımı birbirine bastırdım. Hayır, istemiyordum, ama kalması beni öldürüyordu. Bir şey söylemedim. Bir süre sonra onu arkamda hissettim, kollarını sıkıca belime sardı ve omzuma küçük bir öpücük bıraktı. "Ben gi...