HARRYGözlerimi açtığımda Olivia hala kollarımın arasındaydı. Dün gece pek uyuyamamıştım, çünkü onun hakkında düşünmeyi kesemiyordum.
Ona zarar veriyordum...Yanında olduğum her an bu yakınlığımızdan rahatsızmış gibi davranıyordu, ama ondan uzak kalmaya çalıştığımda da aynı şey oluyordu ve ona yakın olmayı tercih ederdim.
Saçlarının arasına bir öpücük bıraktım, gözlerini açtı, uyumuyor olduğunu görünce gülümsedim.
"Beni mi kandırıyorsun?"
Kollarını boynuma dolayıp, omuz silkti.
"Uyanmanı bekliyordum. Yataktan çıkmak istemiyorum."
Dudağımı büzdüm. Dün yaşanan şeylerden sonra bu normaldi.
"Bugün okulu asmak ister misin? Bir şeyler içmeye gidebiliriz, ya da bütün gün yatarız?"
Kıkırdadı.
"Biliyor musun...Bu reddedilemeyecek kadar güzel bir teklif."
Dudaklarımı birbirine bastırdım. Sadece onu öpmemek için kendimi durdurmaya çalışıyordum, bunun belli olmaması için içimden ne kadar dua ettiğimi saymamıştım bile.
"Hepsine bunun hesabını soracağım," Alnına dudaklarımı bastırdım. "Kimse sana zarar veremeyecek, tamam mı?"
Gülümsedi.
"Jackson'a bir teşekkür borçluyum..."
Dün geceki çocuğu hatırladığımda kaşlarımı çattım.
"Kim bu çocuk? Onu daha önce gördüğümü sanmıyorum."
Kollarını boynumdan çektiğinde hissettiğim soğukluk suratımı düşürdü. Doğruldu ve oturur pozisyona geçti.
"Soğuk bir şeyler almak için köşedeki kafeye gitmiştim, orada tanıştık. Görünüşe göre Lora'nın kuzeniymiş ve buraya yeni taşınmış. Tatlı biri."
Göz devirdim.
"Sen herkesin tatlı olduğunu düşünüyorsun. Sonra çıkıp bir diğerinden yumruk yiyorlar."
Kaşlarını çattı.
"Hiçte bile!" Sinirle yastığı kafama fırlattı. "Sadece birinin benden hoşlanmasına katlanamıyorsun."
Omuz silktim.
"Erkek kardeşler böyle yapar."
Bir şey söylemedi, ama kötü bakışları bana küfür ettiğini hissetmeme sebep oluyordu.
Uzun bir süre yatakta kalmıştık. Onu kollarımın arasına alıp, konuşmasını dinlemek o kadar rahatlatıcıydı ki henüz kahvaltı yapmadığımızı bile unutmuştum.
"Şaka bir yana..." Tişörtünün ucuyla oynamaya başladı. "Lütfen kimseye zarar verme, olur mu? Onların acısı bizi mutlu etmeyecek...Acı sadece acı getirir."
Derin bir nefes aldım.
"Nasıl bu kadar iyisin? Anlayamıyorum, bütün insanlıktan uzakta yetişmiş gibisin."
Onu kendime çekip, saçlarının arasına bir öpücük bıraktım.
...
OLIVIA
"Hey!"
Sıra sonunda bize geldiğinde Jackson'ı büyük bir gülümsemeyle selamladım. Kollarını açtı, aramızdaki tezgah sarılmamıza pek müsade etmiyordu ama yine de bunu başarmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stepbrother//H.S
Fiksi Penggemar"Olivia...Gitmemi istiyor musun?" Dudaklarımı birbirine bastırdım. Hayır, istemiyordum, ama kalması beni öldürüyordu. Bir şey söylemedim. Bir süre sonra onu arkamda hissettim, kollarını sıkıca belime sardı ve omzuma küçük bir öpücük bıraktı. "Ben gi...