Dediğim dedik çaldığım düdük ulan!
Evden çıkıp Aslılara doğru ilerliyordum. O ukala şeyin söylediğini yapmamış o kıyafetlerle çıkmıştım.
Aslı'nın evine yaklaştığım sırada Aslı görüş alanıma girdi.
Yan yana geldiğimizde asık yüzü dikkatimi çekti."Kuşum noldu?"
"Yok bir şey?" Dedi gülümsemeye çalışarak.
"Bir şey olduğu çok açık söyle hadi benden saklayamazsın değil mi?"
"Ege ile konuştuk"
"Ne konuştunuz, ne söyledi?"
"Bana karşı ilgili olduğunun farkındayım ama ben sana karşı bir şey hissetmiyorum dedi."
"Ya sen, sen ne dedin?"
"Yanlış anlamışsın ben senden hoşlanmıyorum dedim."
Kolları mı ona sardım. "Bak eğer istersen yemeğe gitmeyelim"
"Saçmalama Papatya Alperen de orada olacak" dedi benden ayrıldıktan sonra.
"Olsun kuzum. Başka zamanda görürüm ben onu"
"Hayır olmaz" dedi ve bileğimden tutup sürüklemeye başladı.
...
Kapıyı çalmamın ardindan geçen birkaç dakikanın ardından Furkan kapıyı açmıştı.
Birlikte içeri geçmiştik. Alperen ve Ege dahil herkes buradaydı. Hatta sınıftan birkaç kişi bile vardı. Rukiye'nin yanına oturdum. Aslı hala ayaktaydı."Aslı otursana sende" dediğimde gözler önce bana sonra ona çevrilmişti.
"Yok ben hiç oturmayayim. Furkan sen bir benimle gelir misin?"
Furkan onu kafasıyla onayladı ve mutfağa doğu ilerlediler.
Daha önceden birçok kez geldiğimden her köşesini ezbere biliyordum bu evin.
Yaklaşık bir on dakikanın ardından Aslı ve Furkan'da yanımıza geldi.
Aslı yanıma Furkan da karşıma oturduğunda meraktan sordum.
"Ne konuştunuz?"
Ikisinin de bakışları bir an bana döndü sonra birbirlerine baktılar. Bu sırada tüm gözler onların üstündeydi
Furkan sessiz kalırken Aslı konuştu."Önemli bir şey değil. Yakında öğrenirsiniz."
Birlikte yediğimiz yemeğin ardından sohbet etmeye başlamıştık.
Furkan içecek birşeyler getirmek için yanımızdan ayrılınca Aslı'da yardım etmek için arkasından gitmişti.
O sırada birden ışıklar kapandı. Muhtemelen elektrikler gitmişti.
Herkes telefonunu çıkarmaya hazırlanırken Aslı elinde bir pasta ile belirdi.
Onun hemen ardından koşarak içeri giren Furkan nefes nefese sordu.
"İstediğin gibi oldu mu?"
Aslı başını aşağı - yukarı sallayıp konuştu. "Tam istediğim gibi "
Ben olaya fransız kalmış Aslı 'nın elindeki postaya bakarken Büşra doğumgünü şarkısını söylemeye başladı
"İyiki doğdun Papatya..."
Aslı mumları uflemem için pastayı bana yaklaştırdı.
Mumları ülkelerin ardından tek ışık kaynağımız olan mumlar söndüğünden Furkan kapattığı sigortaları açmak için yanımızdan ayrıldı.
Işıklar tekrar yandığında Aslı ya sarıldım ve kulağına fısildadım.
"Demek bu yüzden gelmek için ısrar ettin"
Ondan ayrılıp sırayla herkese sarıldım.
Pastayı yedikten sonra Büşra elindeki kutuyu uzattı.
"Umarım beğenirsin "
"Sende mi biliyordun?" Dedim şaşkınca.
"Sadece ben değil şu ikiside biliyordu. " dedi eliyle Rukiye , Ebubekir ikilisini göstererek.
Rukiye ve Ebubekir de hediyelerini vermişlerdi.
"Kuzum benim hediye herkesin görebileceği bir şey değil sonra veririm." Dedi Aslı
"Aynen benimde öyle çıkmadan veririm " dedi Furkan sırıtarak.
"Kusura bakma haberim olmadığı için bir şey alamadım" dedi Alperen
"Önemli değil. Hediyeye gerek yok zaten " diye cevapladı.
"Bende bilmiyordum ama telafi edeceğim." Dedi Ege
Gülumsemekle yetindim.
...
Saat on ikiye yaklaşırken herkes eve gitmek için kalkıyordu. Furkan bir anlığina yanımızdan ayrıldı geri dondüğünde ise elinde biri kırmızı diğeri siyah iki kutu vardı.
Kutuları bana uzattı ve "doğum günün kutlu olsun umarım beğenirsin ve siyah kutu benim hediyem" dedi sırıtarak"Kırmızıda benim hediyem" dedi Aslı.
"Eve gitmeden sakın açma" diye uyarmayı ihmal etmedi Furkan.
Aslı'da Furkan'da hediyeyi verirken sırıtip duruyordu kesin bir bit yeniği vardı.
..
Herkesten önce çıkıp eve gelmiştim. Ben yoldayken yağmur yagmaya başlamıştı. Allah'tan erken çıkmıştım.
Kutuları odadaki masanın üstüne koyup üzerimdekileri çıkarıp yerine rahat şeyler giydim.
Sonrasında en çok merak ettiğim o iki kutuyu alıp yatağima oturdum.Önce Furkan'in hediyesini açtım
Üzerine Alperen'in bir fotograf ını bastırdığı bir t-shirt vardı kutuda.
Sonrasında Aslı'nın hediyesini açtım.
Onu hediyesi ise Alperen in fotoğraf ını bastırdığı bir yastıktı.
......
Aslı'dan
"Saat bayağı geç oldu gitsem iyi olacak" dedim.
"Biz bırakalım seni" dedi Ebubekir.
"Yok sağol beko ben hiç almayayım. Eve gidene kadar sizin birbirinize söylediğiniz aşk sözlerini dinleyebileceğimi sanmıyorum. "
"Ben bırakayım mı?" Diye sordu bu kez Furkan
"Sağol kanka gerek yok kendim giderim." Dedim ve ayaklandim.
Furkan beni geçirmek için ayaklandı.
"Sağol valla çok yardım ettin" dedim Furkan'a
"Papatya benim kız kardeşim gibi tabiki yardım edeceğim
Gülümsedim. "Yarın görüşürüz."
"Görüşürüz" dedi.
Bir süre yürüdükten sonra yağmur yağmaya başladı.
Şansıma lanet edip yürümeye devam ettim. Bu saatte takside bulamazdım ki.
Son
Saçma bir yerde bitirdigimi kabul ediyorum ama fazla zamanım yok ve çok meşgulüm.
Bu arada Aslı ve Furkan ın hediyesini beğendinizmi?
Bu bölüm de kanser olmadı ama diğer bölümde kesin olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Kalbime Kazıdım
HumorKadın içinde kalan son umut parçasıyla elleri telefona gitti ve yazmaya başladı. Yazarken de düşündü içindeki ihtimalin doğru olması için dua ederek mesajı yazdı ve gönder tuşuna bastı Papatya: S..sen beni unutmadın mı? 0553...: Ben seni unuturmuyu...