Tüm günün yorgunluğuyla yatağa bıraktım kendimi. Bir süre öylece tavana baktım. Gün içinde olanları düşündüm. Bir beste yarışması afişi görmüştüm. Müziğe ayrı bir ilgim vardı ve kendimi gösterebilmek için iyi bir fırsattı bu. Elimden gelenin en iyisini yapıp bu yarışmayı kazanmaya kararlıydım.
Gitarımı ve her akşam bir sayfasını okuduğum, babama ait anıların, şiirlerin ve bestelerin bulunduğu o defteri aldım. Babam öldükten sonra çekmecesinde bulmuştum bu defteri. Babam, tanınan bir beste yazarıydı. Birçok ünlü şarkının bestecisiydi hatta. Bu defterde kimseye göstermediği, gün yüzüne çıkarmadığı besteleri de vardı. Her sayfası ayrı bir serveti sanki. Her satırı, her kelimeyi o kadar içten yazmıştı ki... Enstrumanla çalındığında kulağa o kadar hoş geliyordu ki... Bunları neden daha önce kimseye göstermediğini anlayabiliyordum. Bu besteler satılsa iyi para ederlerdi ancak bunlar öylesine değil, hissederek, gerçek duygularla yazılmıştı ve duygular asla paha biçilemezdi.
Daha önceden okuduğum sayfalardan en sevdiğim besteyi açtım. Gitarımla küçük melodiler hâlinde çalmaya başladım. Sözlerini de söylemeye başlarken gözlerimi kapattım ve müziğin ruhuma işlemesine izin verdim. Nakarat kısmına gelip sesimi biraz yükselttiğimde kapı birden sertçe açıldı.
"Yeter be, yeter! İki saattir zır zır zır, seni mi dinleyeceğiz!"
Konuşan kişi annem değildi. Babam zaten olamazdı. Bu kişi annemin sevgilisi Uğur'du.
"Çık dışarı!" dedim sinirli ama yüksek olmayan bir sesle.
"Çıkmıyorum! Şu şeyi çalman beni rahatsız ediyor!" diye bağırırken daha da içeri girdi.
Bağırması öfkemin artmasına neden olmuştu.
"Beni ilgilendirmiyor senin rahatın! Burası benim babamın evi, ne yapmam gerektiğini sana sormam!" diye ben de bağırarak ayağa kalktım.
Annem telaşla içeri girdi, "Ne oluyor burada?" diye sordu.
Sevgilisi Uğur, "Almış eline şu aleti, sabahtan beri öttürüp duruyor. Rahatsız oluyorum hayatım." diye atıldı.
Daha fazla kendimi tutamayıp konuştum; "Rahatsız oluyorsan kapı orada, seni tutan yok! Babamın kurduğu hayata hazırca konan sensin! Şimdi bana-"
Söyleyeceğimi bitiremeden suratıma bir tokat yedim. Elim istemeden sol yanağıma gitti. Tokatın etkisiyle sağ tarafa düşen başımı anneme çevirdiğimde öfkeli ve nefret dolu bakışlarıyla karşılaştım.
"Eğer bu evde Uğur'u istemiyorsan asıl senin için kapı orada Başak! Sen Uğur'u istemiyorsan ben de seni istemiyorum." dedi işaret parmağıyla kapıyı göstererek.
Başımı dikleştirdim. Yumruklarımı sıktım ve dişlerimin arasından "Çık odamdan!" diye tısladım. İkisi de odadan çıktığı anda arkalarından kapıyı sertçe kapatıp kilitledim. Kapının arkasına çöküp başımı arkamdaki kapıya dayadım. Dizlerimi kendime çektim ve gözyaşlarımın akmasına izin verdim.
Aklım almıyordu! Bir anne nasıl sevgilisini kızına tercih edebilirdi? Kendi doğurduğu, canından bir parça olan öz kızına neden bu kadar soğuk olabilirdi? Nasıl evli bile olmadığı bir adamı kızından üstün tutabilirdi?
Annem, babam öldükten sonra fazla üzülememiş, hatta sanki babamın ölmesini bekliyormuş gibi birkaç gün sonra başka bir adamla birlikte olmuştu. O kişi Uğur abiydi. Uğur abi, babamın kurduğu bu eve, bu düzene ansızın gelip çöreklenmişti. En başından beri ondan nefret ediyordum. Bazen yılışarak yanıma gelip aramızda bir muhabbet kurmaya çalışıyor, bazen de yaptıklarıyla katlanılmaz derecede sinri bozucu oluyordu. Zaten bir şey yapmasa da benim için hep sinir bozucu olmayı başarıyordu. Annemle olan birliktelikleri babamın anısına yapılabilecek en büyük saygısızlıktı bu yüzden içten içe ikisine de kin besliyordum.
Annem, beni hiç sevmemişti, sevecek olması umudumu da az önce paramparça etmişti. O adam için beni evden kovmuştu. Artık ne umudum, ne sığınacağım biri kalmıştı. Hiçbir şeyim olmadan her şeyimi kaybetmişim gibi hissediyordum. Ama bu sefer ağlayıp sızlamayacaktım. Ayağa kalktım ve gözyaşlarımı sildim.
Ben, Başak Demirkan. Artık kimseye ihtiyaç duymuyorum. Artık kimseden sevgi görmeye de ihtiyacım yok. Bu evden gidecek ve herkese ne kadar güçlü olduğumu göstereceğim. Çünkü bu benim hayatım ve annem dahil kimsenin hayatımı mahfetmesine izin veremem.
--------------
Merhabalar :) Bu buraya attığım ilk hikayem ve sık sık yeni bölüm atmayı düşünüyorum . Lütfen oy vermeyi unutmayın :) ❤
İg: stayweda
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Yıldızlar Mezarlığı
JugendliteraturArtık ne umudum, ne sığınacağım biri kalmıştı. Hiçbir şeyim olmadan her şeyimi kaybetmişim gibi hissediyordum. Ama bu sefer ağlayıp sızlamayacaktım. Ayağa kalktım ve gözyaşlarımı sildim. Ben, Başak Demirkan. Artık kimseye ihtiyaç duymuyorum. Artı...