Garip kıyafetli, yüzü buruşuk, uzun kirli tırnakları ve kemikleri belli olan parmaklarıyla ağaç dalına benzeyen ellerini su dolu kâsenin üzerine uzatmış olan cadı aniden garip sesler çıkararak titremeye başladı. Kayan gözlerinin görüntüsü onu daha da korkunç kılıyordu. Bir kaç dakika suren ürpertici ritüelin ardından bir kaç sararmış dişe sahip ağzını açarak konuşmaya başladı: " iki ay... İki ay doğacak... Olmaması gereken oluyor... İki ay birleşecek... Kaderleri birbirlerine bağlı... Kaderlerini değiştirmek imkânsız..." üzerine dikilen şaşkın bakışları umursamadan kalktı ve uzaklaştı yakında "ay"lardan birine ev sahipliği yapacak varlıklı haneden...