"Keith ile buluşmaktan daha önemli ne işin olabilir?" dedi Penny tepemde dikilip bana bakarken. "Hızlı bir cevap olsa iyi olur."
Tanrıya şükür, biraz önce bir bölüm atıp siteden çıkmıştım. Penelope yanıma çöküp bilgisayara bakınca ufak bir kahkaha patlattı.
"5 Seconds Of Summer konserini mi izliyorsun? Sana inanamıyorum."
"Up All Night turu biraz önce bitirdim," dedim tepkisiz görünmeye çalışarak. "İzleyecek daha iyi bir şeyim yoktu."
Bana inanmadığı her halinden belli olurken hiçbir şey demedi ve yeni boyattığı saçlarını geri atıp bana baktı. Bazen, aradan geçen altı yıla rağmen, Penelope ve beni sorguluyordum.
"Keith?"
Göz devirdim ve omuz silktim. "Buluşmak istemedim sadece," dedim. "Ayrıca neden birden beni görmek istesin ki?"
"Beraber oturuyorduk ve konu okuldaki insanlara ve oradan da sana geldi." Dedi Penelope tırnaklarına bakarken. "O çocuğa tutuksun sanıyordum."
"Penny, ona bir şey söyledin mi?"
"Hayır. Sadece seni hatırlayınca erkek arkadaşın olup olmadığını falan sordu." Ona dik dik baktığımı fark edince ellerini teslim oluyor gibi kaldırdı. "Yemin ederim masumum. Belki biraz artık ne kadar seksi olduğunu söylemiş olabilirim."
"Of Penelope," diye homurdandım telefonumu kontrol ederken.
Ashton mucizevi şekilde iki gündür hiç yazmıyordu. Ve ben son kırk sekiz saatte telefonumu kırk sekiz kere kontrol etmiştim. Ne zamandan beri onunla konuşmak ya da aptallıklarına maruz kalmak hoşuma gidiyordu bilmiyorum. Dürüst olmam gerekirse kendimi onunla konuşurken pek Dee gibi hissetmiyordum. Finn ona hep prenses gibi davranmıştı.
"Finn onun erkek arkadaşıydı!" diye mırıldandım kendi kendime.
"Ne? Hangi Finn?"
Telefonumu ve bilgisayarı kenara bırakıp ona döndüm.
"Bir filmden. Replik."
"Hadi dışarı çıkalım," dedi bir süre sonra. "Şu ileride ki taco karavanına gideriz."
Başımı salladım ve kalkıp üzerime bir kapşonlu aldım. Penelope'nin zoru ve neredeyse şiddete yönelik hareketleri yüzünden ufak bir makyaj yaptıktan sonra annemi şoke olmuş halde bırakıp evden çıktık.
"Dave doğum günüm için bana çantayı alıyor," dedi Penelope beni dürtüp. "Onu geçmek istiyorsan mükemmel bir şey alman lazım. Mesela Luke Hemmings."
"Sen bana ne alacaksın?" dedim ona dönüp. "Doğum günüm seninkinden iki gün sonra."
"Şu Mary Shelley'nin basılı bir kitabı var mı?"
Durup ona baktım.
"Hayır, yok." Dedim. "Ama neden o?"
Omuz silkti ve yürümeye devam etti. "Ashton'dan sonra siteye bende üye oldum. Kullanıcı adını verde takip edeyim."
"Ashton'dan sonra mı?" dedim öfkeyle. "Sana iki yıl boyunca yalvarmıştım! Aptal bir çocuğun sizi yönetmesine izin vermenizi anlamıyorum! Manipülasyon bu resmen!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who Is Mary Shelley King? ➸ ashton irwin ✔
Short StoryBir hayran kurgu yazarının hayatını değiştirecek çok fazla şey yoktur. Kitap okumayı sevmeyen ama onun kurgularından kendini alamayan rock yıldızı hariç. ─ hayran kurgu | genç kız edebiyatı, eğlence, romantizm ❛ Ashton Irwin. ❜ TEXT. ©irwinslotus