Dün ünlü bir yayınevinden kitap basma teklifi aldığımdan beri mide bulantısı geçiriyordum. Bütün TH olan arkadaşlarım en az bir kitap bastırmıştı ama bana daha önce hiç bir teklif gelmemişti. Geçen yıl buna üzülmüştüm ve sonuç olarak Kıyametsel Erkek Arkadaş Deneyi'ndeki en sevdiğim karakteri hiç acımadan öldürmüştüm. Birkaç saat sonra kendimi aburcubura boğduğum sırada Penelope beni basmıştı. Ona Mary Shelley King'in en sevdiğim karakteri öldürdüğünü söylediğimde gülerek depresyonuma ortak olmuştu.
Sanırım hem Felix'i hem de Penelope'yi özlemiştim.
Şu an burada olsa bu teklifi kabul etmemi söylerdi. Beni ikna etmek içinde şunu diyeceğine emindim: "Beth bu Stephen King'in yayıncısı."
Ama işin aslı bunu kabul etmek istemiyordum. Hiçbir hikayemin basılmasını istemiyordum çünkü o zaman bir kısmını WriteYourOwnCoins'den kaldırmak zorunda kalırdım, onlar başkaları tarafından biraz tıraşlanırdı ve sonunda hiç ben gibi olmazlardı. İç çektim ve ne yapabileceğimi düşündüm. Biletler gelir gelmez Penelope'den özür dileyecektim, onu gerçekten kırmış olmalıydım. O yüzden şu an akıl danışacağım tek bir kişi vardı.
Mary Shelley: İlk albüm anlaşmanızı yapınca nasıl hissettin?
Ashton: Şey çok çabaladığım bir şeyi başarmış gibi
Mary Shelley: Ya çok istediğim şeyi başardıysam ama artık istemiyorsam????
Ashton: Umarım bu benimle tanışmanla ilgili değildir
Ashton: Gelmekten vazgeçmedin değil mi?
Mary Shelley: Hayır onunla ilgili değil
Ashton: Pekala sanırım istediğin şeyden aslında ümidi kesmişsin ve sonunda onu elde edince ne yapacağını bilmiyorsun
Ashton: Olasılıklar seni korkutuyor
Mary Shelley: Olasılık yok, olacaklar var ve iyi değil ):
Ashton: Nasıl emin olabilirsin?
Mary Shelley: Olurum ben
Ashton: O zaman... Belki istediğin şeyi değiştirmelisin ya da onu daha önce elde etmiş biriyle konuşmalısın
Ashton: Çünkü sana şu an tavsiye verebileceğim gibi değil
Mary Shelley: Bir şarkı yaptığınızda ve bunu çok sevdiğinizde ama yayıncılarınız beğenmezse ne oluyor?
Ashton: Mary albüm falan mı yapıyorsun?
Mary Shelley: Sadece cevap ver mankafa
Cevap vermesini beklerken marketin kitap kısmında dolaşmaya başladım. Ashton ve grubunun kitabını görünce durdum ve raftan alıp incelemeye başladım. Biraz daha küçük ve ergen hallerine bakarken kıkırdadım.
Mary Shelley: Ayrıca saçlarının acilen sarıya dönmesi lazım
"Sen 5 Seconds Of Summer kitabına mı bakıyorsun?"
Arkamı dönüp Penelope ile yüz yüze geldiğimde panikten elim ayağım birbirine dolaştı. Elimdeki kitabı ve telefonu düşürürken Penelope bir adım geri çıktı. Ben düşürdüğüm abur cuburları toplarken o da bana yardım etmeye başladı.
Ve telefonumu aldı.
Sonrasında yaptığı şey açık ekrana bir süre bakmak oldu. Yavaşça kalkarken Ashton ile olan yazışmalarımı okuduğunu fark ettim ama bir hamle yapamayacak kadar şoktaydım.
"Beth sen- O'sun. Ashton'ın hayran olduğu kızsın."
İşte bu da benim canımı yakmıştı. İnsanların beni Mary Shelley King olarak tanımasını istiyordum ya da Elizabeth Wilson olarak, başka biri üzerinden değil. Hele ki dünyaca ünlü bir koyun çobanı tarafından hiç değil.
"Penelope ben-"
"Bana nasıl söylemezsin?!" diye bağırdı. "Mary Shelley King olduğu-"
"Sshh!" Uzanıp elimle ağzını kapattım. "Penelope sessiz ol lütfen. Biri duyacak."
Elimi ittirdi ve biraz öfke, biraz şokla bana bakmaya başladı. O sırada telefonum titreyince bana uzatmak yerine mesajı okudu.
"Ashton kırmızı saçlarını sevdiğini söylüyor."
Telefonu mahçup bir şekilde alıp cebime attım.
"Şey sanırım oturup konuşsak iyi olur." Dedim ve olduğum yerde sallandım.
"Başına gelen en harika şeyi benden saklayan, bana hakaret etmek için doğru anı bekleyen en yakın arkadaşım ile konuşacak vaktim yok."
Penelope öfkeyle homurdanınca şaşkınca ona baktım. Sarı saçlarını geri attı ve yanımdan geçip gitti. Bir süre olduğum yerde dikildikten sonra aldıklarımla beraber kasaya ilerledim.
Ashton: Hey?
Mary Shelley: Evet, SARI senin daha iyi olduğunu düşünüyoruz
Mary Shelley: En azından ben ve bir düzine hayran
Ashton: Fotoğraf atmamdan nefret etmesen sana fotoğraf atar ve kırmızı saçlı benin de harika olduğunu kanıtlardım
Mary Shelley: Hiç inandırıcı değil
Ashton: Tamam
Mary Shelley: Lütfen BAK LÜTFEN eski saç rengine dönmedikçe bana fotoğraf atma
Mary Shelley: Ayrıca bu seksi bir resim bile değil
Ashton: Benden nude mu istiyorsun yani?
Mary Shelley: ONU NERDEN ÇIKARDIN ÖYLE
Ashton: Bilmem, benden seksi fotoğraf istediğin için olabilir mi :-)
Mary Shelley: 😒😒😒
Mary Shelley: Senden nude istemiyorum
Mary Shelley: Şimdi kafamdaki çıplak görüntünü nasıl silebilirim onu söyle :(
Merhaba canlar nasılsınız??
Şimdi ben gittim bu hikaye ile Wattys'e katıldım ajdkeodjwdowodk kesin kazanırız
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who Is Mary Shelley King? ➸ ashton irwin ✔
Short StoryBir hayran kurgu yazarının hayatını değiştirecek çok fazla şey yoktur. Kitap okumayı sevmeyen ama onun kurgularından kendini alamayan rock yıldızı hariç. ─ hayran kurgu | genç kız edebiyatı, eğlence, romantizm ❛ Ashton Irwin. ❜ TEXT. ©irwinslotus