''Hayat bazen size çeşitli yollar sunardı ama bunu her zaman görünür bir şekilde yapmaz. Bana göre yeni bir başlangıç aramak yerine bitirdiğiniz başlangıçta yürüdüğünüz ve ayağınızı kanatan o yollara sahip çıkmalısınız. Klişe belki ama sizi öldürmeyen şey sizi güçlendiren şeydir. Ve bir diğer önemli nokta ise ne zaman elveda diyeceğinizi bildiğiniz andır.
Şu ana kadar birçok şey oldum; (göreceli şekilde) iyi bir evlat ve dost, amatör bir yazar, deneyimli bir yazar, berbat bir şair, kurgusal bir katil, kitaplara aşık olan kız, ünlü bir oyuncuya aşık olan kız, ilham dolu genç bir kadın, öfkeli, kırgın, yorgun... Tüm bunları beni ben yapan ve yazmamı sağlayan şeylerdi ama en önemlisi tutkuluydum. Yazmaya, kafamın içinde uğuldayan o sesleri kelimelerle ete ve kemiğe büründürüp dışarı atmaya tutkuluydum. Ve sonra işin içine başkaları girdi. Övgüler ve beklentiler yükseldikçe ben başka biri olmak için kendimi zorladım. Okuduğum tüm başarılı kadın ve erkekler gibi olmak istedim. Ödünüzü patlamamı istediniz ve yaptım, kırık bir kalp görmek istediniz yazdım ve sonra onu yine iyileştirdim. Çünkü hayır demeyi bilmiyordum. Evet diyerek kendimim defalarca kaybettim. Bilmediğim bir şey ise ne zaman veda edeceğimdi.
Bunu hayatıma bir canlı yayında giren çirkin kırmızı saçlı bir adam sayesinde öğrendim. Hayır, ona ne veda ettim ne de gözlerime bakarak sorduğu soruya hayır dedim. O çirkin kırmızı saçlı adam bana ben olabileceğimi gösterdi. Kelimelerimin kendim içinde akabileceğini, yorulabileceğimi, hayal kırıklığına uğratabileceğimi gösterdi.
Hepsi bir sene önce oldu.
Bu kitabı eğer bugün elinize almış okuyorsanız birçok kişiye teşekkür etmeniz gerektiğini düşünüyorum. Anne ve babama teşekkür ederek başlayın çünkü amansız hayal gücüme ket vurmak için beni asla bir psikoloğa götürmediler. Sonra okulda beni basketbol takımından bir erkek için satan en yakın arkadaşım Penelope ile başlayın mesela çünkü birinci bölümde ölen ve macerayı başlatan karakterin ilhamı o. WriteYourOwnCoins hesabındaki TH grubundaki arkadaşlarıma pes etmeme izin vermedikleri için teşekkür edin. Ve 5 Seconds of Summer Ashton Irwin'e de teşekkür edin. Onun inatçı ve ilham verici yanı olmasa sanırım bu kadar uzun devam edemezdim.
Çoğunuzun beni Ashton ile tanıdığına eminim, bu beni rahatsız da etmiyor. Ya da benim için 'Ashton Irwin'in kız arkadaşı' demenizde. (Çünkü onun iyi bir arkadaşıyım, kız arkadaşı değil!!)
Yazarlar teşekkür bölümünden yazacak ne bulur diye hep düşünürdüm ve birden gevezelik yaptığımı fark ettim. Sadece herkesin bu kitabın fiziksel bir hala gelmesi için yardım etmesine minnettarım. Nasıl teşekkür ederim bilmiyorum.
Bir okurum üç sene önce bana 'Mary Shelley King kim?' diye sormuştu. Sanırım artık Mary ile vedalaşma vakti çünkü o kim olduğunu çözdü. Sıra bende.
Mary Shelley King'in gerçek adı Elizabeth Wilson. Kendisi 23 yaşında, ailesiyle yaşıyor ve bir markette çalışıyor. İlhamının nereden geldiğini asla bilemezsiniz. Neden Mary Shelley adını seçtiğini de bilemezsiniz.
Her şey bu kadar. Umarım kitaptan keyif almışsınızdır. Kendinize dikkat edin.
Ve dolaptaki canavardan korkmayın; o sizi yatağın altındaki canavardan korumak için orada.''Ashton kitabın kapağını kapatıp bana baktı. Yeni yılın başındaydı ve ben, Ashton Irwin ile Manhattan'ın kuzeyinde, pitoresk bir köyün kıvrımlı tepelerinin yamacında yer alan isimsiz bir kısmı kır evindeydim. Gökyüzü sisli beyaz; dışarı çıkarsam Bronx Nehri'nin etrafa yaydığı o ağır sessizliği duyabilirdim. Geçen yıl ekim ayında beni buraya kaçırdığında tek kelime ile büyülenmiştim. Kır evi tek oda ve salondan oluşuyordu. İçerisi ancak filmlerde göreceğiniz tarzda estetik dokunuşlarla dekore edilmişti. Şöminenin üstünü ve iki yanını saran kitaplık ise aradığınız her şeyi barındırıyor gibiydi. Dört ay. Tam dört ay boyunca Ashton Irwin köşe bucak New York'u gezip bana bu kitapları toplamıştı. Ve sonra burada benimle kalmıştı. Ben yumuşak kahverengi koltukta bilgisayarım ile bir şeyler yazarken o da gitarı ile yeni melodiler ortaya çıkarmaya çalışmıştı. Günlerimiz bu evde yaratıcılığı ortaya çıkarmak ve kim daha iyi turta yapacak görmekle geçmişti.
Ashton hala bana bakarken bir şey demiyordu ve ben gittikçe geriliyordum. Şömine itaatkar bir şekilde çıtırdıyor; arkasındaki cama ani bir kararla taktığımız tek dizi renkli Noel ışıkları bana her şey iyi olacak dercesine göz kırpıyordu.
''Bunu yapmak istediğine emin misin?'' dedi Ashton merakla. ''Yazmayı bırakırsan ne yapacaksın?''
''Bu temelli bir karar değil,'' diyerek başladığımda içten içe hissettiğim suçluluğumu bastırmaya çalıştığımı biliyordum. Yazmayı bırakmak... Biri on beş yıldan uzun süredir yaptığı bir şeyi nasıl bırakırdı? ''Sadece dinlenmek için.''
''Peki bu süre içinde ne yapacaksın?''
Beynim bir an için panikle doldu ama sonra işe koyuldu ve geceleri kendime söylediğim tüm oyalama planlarını ona saydım. Yemek yapmayı öğrenecektim, köpek sahiplenecektim, ondan gitar çalmasını öğrenecek ve Netflix'de bulduğum her şeyi izleyecektim.
''İyi olacağım Ash, sadece durup nefes almam gerekiyor gibi hissediyorum. Bir yıldan biraz uzun zaman önce odamda oturmuş One Direction kurguları yazıyordum. Banka hesabım bu kadar şiş değildi, popüler değildim ve-''
''Benimle tanışmıyordun.'' Diyerek beni tamamladı.
Başımı yana eğip ona baktım. Aramızdakinin ne olduğunu ikimizde bilmediğimiz için dillendirmemeyi, düşünmemeyi seçmiştik. Aşık mıydık, arkadaş mıydık? Emin değildik, bu yüzden öylece bırakmıştık.
Uzanıp elinden tuttum.
''Sence son bir yıldır olan şeylerden beni en çok sen mi yordun? Hayır Ashton Irwin, sen benim bakış açımı değiştirdin.''
''Yeni yollar.''
Gülümseyerek başımı salladım.
''Yeni yollar.''
İç çekerken elimi hafifçe sıktı. Neden endişelendiğini biliyordum; bir müzisyen gibi bir yazarda anlık parıltıları yakalamalıydı. Ve ben ara vererek sahip olacağım ilk parıltıyı bile görmezden gelmeyi seçiyordum.
Ashton alnını benimkine yasladığında gülümsedi.
''Ne zaman dönmeye karar verirsen Mary, ben burada olacağım. Daima iğnelemelerin, kanlı planların için seni bekliyor olacağım.''
***
Aniden final yaptığım için özür dilerim ama WIMSK böyle durdukça benim içimi kurt kemiriyordu. Öte yandan artık bu hikayeyi yazamadığım bir gerçek. Ne okunmalar ne de diğer hikayelerim ile alakalı; sadece yazamıyordum. Ama final demiş olmam sizi korkutmasın, belki bir gün gelir yine buluşuruz.
Her şey bu kadar. Umarım kitaptan keyif almışsınızdır. Kendinize dikkat edin.
Ve dolaptaki canavardan korkmayın; o sizi yatağın altındaki canavardan korumak için orada.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Who Is Mary Shelley King? ➸ ashton irwin ✔
Short StoryBir hayran kurgu yazarının hayatını değiştirecek çok fazla şey yoktur. Kitap okumayı sevmeyen ama onun kurgularından kendini alamayan rock yıldızı hariç. ─ hayran kurgu | genç kız edebiyatı, eğlence, romantizm ❛ Ashton Irwin. ❜ TEXT. ©irwinslotus