1🌙

22.2K 735 585
                                    

-Yun'un ağzından

Elimde tuttuğum hamilelik testinde çift çizgi ile gözlerim kocaman açıldı.

"Olamaz! Hamile olamam.." -Yun

Dehşetle karşımdaki duvara gözlerimi çevirdim aklımda gelen görüntülerle yutkundum.

- 2 ay önce

Gözyaşlarımı durduramıyordum. Sahi bu kadar gözyaşı nerden geliyordu bitmek tükenmek bilmeden?

Babamla yaşadığımız büyük tartışmadan sonra öğrenmek istemedim gerçekleri öğrenmiştim.

Hayat benim için zordu. Babam laf anlamaz biriydi. Annem.. onu tanımıyordum beni bırakıp gideli yıllar olmuştu.

Başta çok üzülsem de artık bunlar umrumda değildi. Hayatıma bir şekilde devam ediyordum. Tabii bu yaşadıklarımın babam yüzünden olduğunu öğrenene kadar...

Rastgele yürüdüğüm yolda, gördüğüm bar ile duraksadım. Birkaç kadeh içsem iyi olabilirdi. Zaten yarın tüm soğukkanlılığımla acılarımı kenara itip neşelenecektim.

Bara girdiğinde beni ağır alkol,sigara,ter kokusu karşıladı. Yüzümü buruşturdum iğrenç kokuyordu ama alışmam uzun sürmemişti.

Hızla gidip bar taburelerinden birine oturdum. Barmen yanıma gelip ne içeceğini sorduğunda ağır bir şeyler demiş ve sessizliğe gömülmüştüm.

Beynimde kocaman bir karmaşa vardı. Susturmak istemediğim bir karmaşa. Kısa bir süre sonra önüme konulan içkiyi elime alıp içmeye başladım.

Gerçekler beynimde tekrar tekrar dönerken gözyaşlarım boşalmaya devam ediyordu.

Normalde içki içmezdim bu yüzden acı sıvı ile yüzümü buruşturdum. Alışmak için bir yudum daha aldım. Ardından bir yudum daha.

Tadı artık normal gelirken yaklaşık. 20 dakika sonra yanımdaki bar taburesine birinin oturduğunu fark ettim. Umursamadan içmeye devam ederken bana baktığını hissediyordum.

Ben de bakışlarımı ona çektiğinde yutkunduğunu gördüm.

-Taehyung'un ağzından

Yun'a uzaktan bakmaya devam ettim. Aslında şaşırtıcı bir şey değildi zaten sürekli yaptığım bir şeydi şaşırtıcı olan Yun'u ilk defa böyle görmemdi.

Deli gibi ağlıyordu ve ağzına onu izlediğim süre boyunca bir kez bile sürmediği alkolü içiyordu.

Bunca zaman durdum ve onun ne kadar sevmeme rağmen varlığından haberi bile yoktu ama artık zamanı gelmişti.

Seri adımlarla masasına ilerlerken ona ne diyeceğimi düşünüyordum. Bar tabirlerine oturup ona doğru dikkatle baktım.

Fark etmiş olacak ki rahatsız olmuşçasına yerinde kıpırdandı ve bakışları bana döndü. Bunu fırsat bilerek elimi uzattım.

"Ben Kim Teahyung."-TH

Bir süre tanımaya çalışırcasına yüzüme dikkatle baktı. Ardından bakışları uzattığım elime indi tokalaşmak adına elini elimle buluşturdu.

Buluşmasıyla birlikte vücuduma bir elektrik akımı verilmiş gibi hissetmiştim. Konuşmak için dudaklarını araladı.

"Ben d-"-Yun

Heyecanla sözünü kestim.

"Min Yun."-TH

Şok olmuşçasına gözlerini büyüttü.

"Sen nasıl biliyorsun?"-Yun

Ben aptallığıma küfür ederken Yun durumu kurtardı.

"Neyse önemi yok."-Yun

Ben derin bir nefes verirken o içkisinden bir yudum daha aldı.

İçtiği içkinin ağırlığından dolayı konuşması garipti. Heyecanımı geriye itip konuştum.

"Sen neden böylesin?.. yani istersen anlatabilirsin.."-TH

Bir süre bekledi ardından bana döndü.

"Sadece..unutmaya ihtiyacım var."-Yun

Sonra bar taburesinden kalktı beni şoka uğratacak bir şey yaptı. Sakince kucağıma otururken gözlerim neredeyse yerinden çıkacaktı.

Kollarını boynumda birleştirip biraz kıpırdandı ellerim istemsizce beline kaydı.

Sakin olmalıydım sarhoştu. Kalp atışlarımın sesi neredeyse kulaklarımı sağır edecekti. Sakin olmalıyım.. Sakin olmalıyım.. Sakin olmalıyım..

Beni bu kadar kolay etkilemesi daha çok şaşırmama neden olurken, biraz daha yerleşmek için yerinde kıpırdandı.

Tanrım resmen sürtünüyordu aklımı yitirmek üzereyim. Biraz daha böyle durursak işler hiç iyiye gitmeyecekti farkındaydım.

Sonradan pişman olacağı bir şeyler yapmaması onu kucağımdan indirmek için bir hamlede bulunacaktım ki sıkıca sarılıp kendini iyice bastırdı.

"Sonradan pişman olacağın şeyler yapma. Kendimi tutamayabilirim."-TH

"Tutmanı isteyen kim?"-Yun

Söylediği şeyle kaskatı kesilmiştim. Onun iznini almışçasına dudaklarına eğildim dudaklarımızın birleşmesiyle birlikte Yun kollarını boynuma dolayım öpücüğü derinleştirdi.

Artık her şey için çok geçti geri dönüşü olduğunu sanmıyorum. Burada böyle devam edersek gazetecilerin başımıza üşüşeceğini anladığımda Yun'u kucağıma alıp gazetecilerin ön kapıda olduğunu varsayarak arka kapıya ilerledim. İyi ki arabayı buraya park etmişim.

-Yun'un ağzından

Sertçe başıma vurup yerimde zıplamaya başlamıştım. Yanıma oturmuştu ve gerisini hatırlamıyordum.

Sonra ne olduğunu hatırlamam gerekiyordu çünkü başka kendimi kaybettiğim bir an yoktu. Bu bebek başka ne zaman olabilirdi!

Bu konu hakkında da tek hatırladığım şeyin çocuğun isminin Taehyung olmasıydı.

Ama bundan önce daha önemli bir sorun vardı. Bakışlarımı karnıma indirdim.

"Tanrım!! OLAMAZ ANNE OLAMAM!"-Yun

Hızla telefonumu elime aldım. Midem yeniden bulanmaya başlarken rehberden doktor arkadaşımın numarsını arıyordum ki gözüme çarpan isimle duraksadım.

"Kim Taehyung.."-Yun

Bütün sinirimin tepeme çıktığını hissettiğimde telefonun ekranını kırarcasına ismine dokunup, telefonu kulağıma götürdüm.

Bir iki çalıştan sonra açıldı ve karşıdan ses gelmesi beklemeden bağırmaya başladım.

"SENİ ADİ OROSPU ÇOCUĞU!"-Yun


Yeni kitabımı umarım beğenirsiniz sizi seviyorum oy verip yorum yapmayı unutmayın💜💜💜

All Night Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin