The 19.

341 20 2
                                    

BÖLÜM ŞARKISI- (MODEL) BİR PAZAR KAHVALTISI.

****

"Buluşmayı siz istemiştiniz, ama şimdi konuşmuyorsunuz... Neden?" Can karşısındaki adama baktı. Geçen gün Lavinianı götüren silahlı adama...


"Doğru...Bunu ben istemiştim ama şimdi konuşamıyorum. Çünke neyi nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. Bazı kelimeler seni incite bilir." Can histerik bir şekilde güldü.


"Demek beni incite bilir... Bunca zaman incinmedim şimdi sizin iki kelimeniz mi beni incitecek?" Adam çayından bir yudum aldı. 


"Haklısın. Son zamanlar yaşadıkların pekte üstesinden kolayca gelinecek şeyler değildi fakat..." Can gözlerini adamın masanın üzerine bıraktığı polis rozetine dikerek lafını böldü "Pardon ama, siz polis olarak nasıl Lavinianın böyle bir şey yapmasına izin verdiniz? Kaç tane kızın görüntülerini yüzlerce insana yaydı, okulun bilgisayarlarını hackledi... Bunlar suç değil mi?"


"Evet suç. Ama tüm bunları Lavinia yapmadı." Can şaşkınlıkla gözlerini araladı. "Ne demek? Ne demek Lavinia yapmadı? Ama gördüm...Lavinia anonimdi?" Adam başını olumlu anlamda salladı.


"Lavinia tek başına evden dışarıya çıkamıyorum. Sence okula gelerek seni gözetleye bilir mi? Sana geceler dışında mesaj atan bendim. Kızları rezil edende, okulu hackleyende... Hatta telefonunu bile hacklayan bendim. Lavinia sadece hepsini evdeki bir bilgisayardan izledi. Bazı geceler seninle yazıştı. Bu kadar." Can şaşkınlıkla ağzını açtı. 


"Neden? Hadi tamam Lavinianı anladım. Ama siz? Neden? Benim sizle ne alakam var ki?" Adam başını iki yana salladı. "Hiç bir şey... Haklısın. Seninle benim hiç bir alakam yok. Ama benim Laviniaya bir can borcum var. Ona değen zarar bana değmiş sayılıyor." 


"Anlamıyorum... Lavinia sizinle nasıl tanıştı ki? Biliyorsunuz onun annesi ve babası öldü. Yetiştirme yurdunda büyüdü o. Bizim okulada bursla gelmişti. Nasıl oldu da sizinle tanıştı? Abisi yok diye biliyordum," dedi Can şaşırmış halde.


"Evet. Onunla ben hastanede tanıştım. Benim kız kardeşimle aynı yaştalar... Kız kardeşimin odasıyla yakındı odaları. Bu yüzden kız kardeşimle arkadaş olmuşlardı. İkisi de başka kimseyle konuşmuyor sadece bir birileriyle konuşuyorlardı. Kız kardeşim öldüğünde... Onu bana emanet etti. Lavinianı kardeşim bilmemi söyledi. Lavinia da beni abisi bilir." 


"Özür dilerim. Hatırlatmak istemezdim." Can gözlerini masaya dikti. 


"Neyse... Konu Lavinia. O iyi değil Can. Bazı geceler seninle konuştuğunda, sen ona Laviniadan bahs ettiğinde sanki değişiyordu. Sonra tekrar eski haline dönüyordu. Yorganının altına giriyor ve çıkmıyor. Ama anlıyorum Can. İyi değil. Hastanedeki ilk günlerine döndü sanki. Bazen keşke bu oyuna hiç başlamasaydık diyorum." adam önündeki fincanı eliyle döndürmeye başladı.


"Keşke diyorum bazen. Keşke o siktiğim gururumu bir yana bıraksaydımda, Lavinianı zamanında blrakmasaydım. Keşke o tüm o acıları çekerken bende yanında olsaydım. Keşke o gün onun başına gelenler yerine benim kafamı kırsalardı. Bakın..." dedi dudağını ısırarak. "... o benim masumluğum. O benim çocukluğum. İlk heyecanım, ilk aşkım, ilk öptüğüm kız. Lavinia benim kalbimdeki tek yara. Ve ben o yarayı ne kadar iyileştirmeye çalıştıysam, bir türlü kapanmadı. Hep kanadı. Şimdi, onu sarmak istiyorum. Laviniaya sarılmak... Geçen her gün için binlerce kez özür dilemek. Yanında olamadığım için, ona bu dünyadaki ailesi olacağım diye verdiğim sözü tutmadığım için... Binlerce kez özür dilemek istiyorum." 


"Bunlar vicdanın sesi mi? Yoksa kalbinin sesi mi?" dedi adam tek kaşını kaldırarak.


"Söz konusu Laviniaysa, kalbimden başka bir şey konuşmuyor." dedi Can mırıldanarak. Adam öne eğildi.  "Peki neden? Neden Can? Bu kadar çok seviyorken, neden bir kez olsun aramadın onu? Neden nerede diye merak etmedin?" dedi merakla. 


"Biliyor musunuz? Ben bencil biriyim. Aklı sıra bana tek kelime etmeden gittiği için ondan intikam alıyordum. Her hafta başka bir kız... Tüm okul benim sevgililerimi tanırdı. Neden peki? SIrf birisi onunla konuşursa söylesin diye. Sırf haberi olsunda bir kez bana neden diye yazsın diye. Sonra daha da kızdım ona. Bir kez olsun yazmadı bana. Hep onu aradı gözlerim belki gelir diye. Ama gururum nasılda izin vermemiş değil mi? Nasılda bencilmişim?" dedi acı-acı gülerek.


"Bencillik ve ya gurur değil bu Can. Senin yaptığın intikam. Aklın sıra intikam almışsın ondan. Gittiği için, sana bir merhaba bile demediği için. Arardın Can. Eğer bencil biri olsaydın en azından küfür etmek için bile olsa arardın. Sen ondan seni terketmesinin intikamını almışsın, sen ondan gitmesinin intikamını almışsın. Sen onu aramayark guya onu cezalandırmışsın. Ama bu arada fark etmemişsin Can..." 


Can mahçup bakışlarıyla adama baktı. "Neyi? Neyi farketmemişim?" dedi sakince.


"En son birini öptüğünde, hayalindeki kişi kimdi Can?" diye imayla sordu. Can cevap vermedi. Diyemezdi. O kişi kim diyemezdi...


"Bak işte bunu Can. Bunu fark etmemişsin...Laviniayla beraber senin çocukluğunda gitmiş, ruhun, masumluğun, hayallerin... Hepsi gitmiş. Sen bedenen yaşıyorsun. En son ne zaman hayal kurdun? Hatırlıyor musun? Hatırlayamazsın. Neden biliyor musun? Çünkü aklına hep o geldi. Ve sen sırf onu cezalandırmak için hayal bile kurmadın. Onu düşlerinde olmamakla cezalandırdın. Sen ondan intikam alacağım derken kendi ruhunu mahv etmişsinde haberin yok be Cancağızım."



Can başını yere dikti. Adam haklıydı. Sonuna kadar haklıydı. Sırf Laviniayı düşünmemek için hayal bile kurmamıştı.


"Ben ne olursa olsun bundan böyle onu yanlız bırakmaycağım.  Siz ister yanımda olun ister karşımda. Ben o hatayı bir kez yaptım. Ben... Onun bu dünaydaki tek ailesiyim. Belki geç akıllandım. Geç anladım. Ama bundan böyle asla gitmeyeceğim." Adam memnunca gülümserken aniden telefonu çaldı. Özür dileyerek telefonu açtı.


"Efendim... Buyurun benim... Ne? NASIL? NEREDE? TAMAM! TAMAM! SİZ LÜTFEN BİR ŞEY OLMASINA İZİN VEMREYİN HEMEN GELİYORUM HEMEN!"


"Ne oldu?" diye Can telaşla sordu. Adam masaya çayların parasını bırakırken ağlamaklı sesle



"Lavinia... Lavinia intihar etmiş" dedi.


*/////***/////**/////***//////*//////*****/////


Omen Tanrem! Omen Tanrem!


Oy vermeyi ve arkadaşlarınızı etiketlemeyi unutmayınız.


23.06.2019

21.20


THE STOTSBERY

 


Anonim: Şıpsevdi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin