The 17.

357 21 6
                                    

Can bir adım geriye gidip dolu gözlerini kızdan ayırmadı. Şaşkınlık tüm bedenini esir almış neredeyse onu sadık bir kuluna çevirmişti. Başını iki yana salladı.

Geriye bir adım atarak ellerini öne doğru uzattı. "Olamaz. Bu sen olamazsın. Bunları sen yapmış olamazsın." Gözleri dolmuştu. Alt dudağını ısırdı. Erketi o. Ağlayamazdı.

"Oyum bitti Can. Maskeler düştü. Şimdi hesap verme zamanı." Kız gülerek öne doğru bir adım attı. Zaferin verdiği gururla gülümsedi. Gülümsemesi samimiyetten bir hayli uzaktı.

"Ben sana ne yaptım? Ben seni sevmekten başka sana ne yaptım? Seni kendimden bile çok sevdim ben." Can gözlerini kırpmadan karşısındaki kıza baktı. Kızım yüzünde acı dolu şeytani bir gülümseme belirdi.

"Sen mi?" Kahkaha atmıştı. "Sen mi sevdin beni Cancağızım? Sen sevmeyi bilmeyen bencilin tekisin şimdi beni sevdiğini mi söylüyorsun?" Can anlamayarak ona baktı.

"Lavinia..." Dedi uzun zamandan sonra adını ilk kez sesli anarak.

"Sus. Sus. Adımı sakın ağzına alma. Her gün başka kızlara dokunarak beni sevemezsin Can. Senin buna sevgi demeye hakkın yok." Can acıyla saçlarını karıştırdı.

"Aniden çıkıp gittin. Haber bile vermedin." Can gözlerini kırpıştırdı.

"Sen? Sen ne yaptın? Bir kez bile aramadın beni. Sana en ihtiyaç duyduğum lanet zamanda her hafta başka kızla takıldın. Bu da yetmiyormuş gibi onlarla beraber oldun. Bir kez Can. Bir kez aramadın beni." Dedi acıyla. Lavinianın da gözleri dolu doluydu.

"Ben seni bekledim. Ardımdan en azından arar dedim. Ben onun yüzünden bu haldeyken en azından arar beni dedim. Ama sen ilk günden kendine yeni birini buldun. Ben hiç olmamışım gibi davrandın. En acısı da ne biliyor musun?"dedi tüm kırgınlıklarını gözler önüne sererek.

"En acısı da... Onlara da bana güldüğün gibi güldün. Onlara da şefkatle baktın. Onlara da bana dokunduğun gibi dokundun. Ben... Bir zamanlar bana Özel hissettiren ne varsa diğerlerinde de gördüm. Sen bana başkasın sanmıştım. Meğerse herkese aynıymışsın." Son lafını tükürür gibi söylemişti.

"Lavinia sen benim ilk ve tek aşkımdın diğerleri senin yerini asla doldurmadı. Ama... Bunun için o kızların canını yakmaya hakkın yoktu.  Derdin benimleydi. Benimle hall etmeliydin."

"Aptal!" Diye bağırdı Lavinia sokağın ortasında." Koca bir aptaldan başka bir şey değilsin. Senden o kızların intikamını mı aldığımı zan ediyorsun? Sırf her gün başka biriyle yattın diye mi tüm bunlar?" Histerik bir kahkaha atmıştı.

"Keşke Cancağızım. Keşke o kızları bana koruduğun kadar zamanında beni de böyle korusaydın." Bu lafı sanki kemdi kendine demişti.

"Ben seni gözümden bile sakınırdım. Neyin intikamı bu? Neyin acısı?" Canın gözünden tek damla yanağına doğru akarken Lavinia hırsla üzerindeki kapüşonlunun kollarını yukarıya doğru sıvadı.

"Bak. Bunlara iyi bak. Ödediğin bedel bunların bedeli. Daha fazlası var hatta. Bedenimde çok daha fazlası var. Görmek ister misin? Ne için oyuncak olduğunu öğrenmek ister misin?" Diye bağırdı ağlarken.

Canın elleri istemsizce uzanıp Lavinia nın bileklerini kavradı. Tamamen jilet iziyle kaplıydı kolları. Titreyen elleriyle kollarını kavrayıp yaşlı gözlerle onlara baktı. Kendisine zarar mı vermek istemişti? Ölmek istemişti. Peki tüm bunlar Can yüzünden miydi? Sırf başka kızlarla çıktığı için mi? Onu aramadığı için mi?

"Bunlar..." Diye bilmişti zar zor. Lavinia Canın gözlerine baktı. İkisinin de gözleri dolu doluydu. Kız yarım bir şekilde gülümsedi.

Anonim: Şıpsevdi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin