The 20.

291 19 2
                                    

Gece saat 00:35 ve ben uyumayıp yazıyorum. Allah kahr etmesin emi beni ksjsks
+++++

"Lavinia, in aşağıya sarışın. İnde konuşalım." Adam konuşunca Can şaşkın halde adama baktı. Şu an binanın tepesine çıkarak onu oradan indirmesi gerekmiyor muydu? Neden hâlâ konuşuyordu ki?

"Gidin burdan" sesi sokakta yankılanıyordu. Can dayanamayarak binaya doğru yöneldiğinde adam onu tuttu.

"Ne yapıyorsun? Seni görürse yanlış bir şey yapar. Burda dur. İkna edip indireceğim aşağıya." Gözlerini devirdi.

"Cidden mi? Burda durup kreşe giden çocukları kandırır gibi onunla konuşmanı mı dinleyim? Asıl ben orda olursam kurtara bilirim onu." Diyerek onu itti ve seri adımlarla binaya doğru adımladı.

Hızlıca 5 katlı binanın tepesine çıktı. Merdivenlerin sonuna vardığında ciğerleri isyan bayrağını çekmişti. Hızlıca önündeki kapıyı iterek çatıya çıktı. Orada... İşte orada görüyordu.

Yavaşça yaklaşarak ellerini öne uzattı.
"Lavinia" dedi çokta yüksek olmayan sesiyle. Lavinia hızlı bir şekilde ona dönecekken az kalsın düşüyordu. Öne doğru gelip onu tutmak istesede, kız kendini toparlayarak hemen geri çekildi.

"Neden buradasın?" Dedi dehşetli gözlerle ona bakarken. Can dudaklarını ıslattı.

"Seni kurtarmaya geldim" dedi yarı alayla. Tek istediği onu rahatlatmaktı.

"Beni senden başka rahatsız eden bir şey yokken? Git Can. Ben bugün burdan o merdivenlerle inemyeceğim.

"Tamam. İtfaiye gelecek birazdan. İstersen onlar indirirler." Lavinia nefesini dışarıya üfleyerek yere baktı.

"Nasıl haberin oldu?" Dedi gözlerini kırpmadan. Can onun dikkatini ordam çekmek için bir adım öne attı.

"Oldu işte. Bir şekilde..." Ne söyleyeceğini düşünüyordu. Nasıl ikna edecekti onu?

"Herkes buraya bakıyor. Atlamamı bekliyorlar galiba..." Dedi Lavinia hastalıklı bir tonla.

"Hayır. Hepsi senin burdan sağ salim inmeni bekliyor." Can atlamasından korkarak gözlerini ona dikti.

"Öyle mi dersin? Bence benim için 'aa, gencecik kızmış, neden öldürmüş ki kendini' demek için sabırsızlanıyorlar." Gözlerini hala aşağıdaki insanlara dikmişti.

"Yaşar abi de buradaymış." Can bugün kafede oturduğu adamın adının Yaşar olduğunu öğrenince kafasını salladı.

"Ben ölürsem..." dedi titreyen sesiyle. Bununla bile ölmekten deli gibi korktuğunu anlamak olurdu. Bu bile yeterdi Lavinianı anlamaya."...sadece Yaşar abi üzülür. Onu üzmeye hakkım yok. Ama yaşayamıyorum." Bu sefer sesi çatlamıştı.

"Ölüm kurtuluş yolu mu? Tek çare mi?" Dedi sinirle Can. Kendisi bile ölmeyi çoğu kez düşünmüştü. Ama konu başkası olunca çaresizlik gibi geliyordu.

"Tek çare. Yaşamak için en ufak nedeni olmayan biri için ölüm tek çare." Dedi adımını bir adım öne atarken. Can panikle ona doğru uzandı.

"Yapma Lavinia, yapma. Sen gidersen... Benim yanımdan bahsetmiyorum. Bu hayattan gidersen, ben yaşayamam." Dedi Can tıpkı Lavinia gibi sesi  çatlarken.

"Dedi en güzel anlarını bensiz mutluca yaşayan adam..." gözlerini devirmişti. Canın gözleri bir an boşluğa dalsa da, hemen toparladı.

"Mutlu gözüküyorum değil mi? Uzaktan bakınca... Sen de öyle hissettin. Bana uzaktan bakınca, mutlu gözüküyordum değil mi? Ama kalbimdeki kesikleri görmedi kimse. Sen bile görmedin kalbimdeki kesiyi. Sadece yüzümdeki gülümseme... Gülüşümü görüp, gülümsememe baktınız. Ama hiç..." dedi Laviniaya doğru bir adım atarak  "... hiç gözlerime baktın mı Lavinia? Boşluğu, karanlığı gördün mü? Eğer gözlerime baksaydın, aslında ölü olduğumu görürdün." Lavinia gözlerini Canın gözlerine dikti.

"Neden böyle davranıyorsun? Dengemi mi bozmak istiyorsun? Yoksa eski Lavinia olmamı mı? Sana inanan, sana sonsuz güvenen ?" Can kocaman gülümsedi. Ama bu içten değildi. Laviniaya huzur vermek içindi.

"Kendim ettim kendim buldum. Ne yapayım? Kendim etmişimde bulmamışım gibi mi davranayım?" Lavinia umutsuzca gözlerini çekti ve uzaklara dikti.

"Güneş batacak birazdan... Hemen ölmem gerek. Bu manzarayı sevmiyorum." Can panikle ona baktı. Lavinia bir çatının en ücra köşesine çıkarak kollarını açtı. Aşağıdan insanların sesleri yükselmeye başladı.

"Lavinia, gel buraya, lütfen.... Yalvarırım lütfen... Yalvarırım. Lütfen allahının aşkına lütfen Lavinia." Lavinia geri dönerek gerçekten ilk kez gülümsedi.

"Yalvarman hoşuma gidiyor Şıpsevdi. Ne yapsak? Atlamasam mı?" Can küçük çocuklar gibi başını iki yana salladı.

"Ama yaşatacak gücde değilsin Can. Yalvarman... Acılarımı sarmaya yetmiyor."  Can koca bir adım atarak onun yanına geldi ve aşağıdan gelen insan sesleri aniden yükseldi.

"Madem seni yaşatacak güçte değilim, o zaman bende seninle beraber ölürüm burada" ellerini Lavinianın beline yerleştirip gözlerini kenetledi.

"Yoo. buna cesaret edemezsin.Buna yetecek yürek yok sende." Can küçümseyici bakışlarla ona baktı. Lavinia aniden Canı geriye iterek yere düşmesini sağladı. Can ayağa kalkmak için yeltendiğinde Iavinia bir elini öne uzatarak durmasını işaret etdi.


"Ben bu dünyadan giderken herkese, ama herkese tek bir şey diliyorum. Herkes bana ne yaşattıysa, aynısını yaşatsın. Herkes yaşattıklarını yaşarken, sen... sen benim burkuk gülümsememi hatırla. Bu sana herkesten çok koyacak Cancağızım." 


Lavinia yanağına düşen tek damlayı elleriyle silerken kollarını gökyüzüne açtı. "Yine berbat görünüyorsun gökyüzü." diye fısıldayıp bakışları hala Canın yüzündeyken kendi yüzüne burkuk bir gülümseme takındı. Can ayağa kalkıp onun yanına geldi.Yalvaran gözlerle ona bakıp ellerini beline sardı. Lavinianın boş gözleri Canın belindeki eline kaydı. Son kez gözlerine baktı. O an sadece bir şeyi fark etmişti. Kısacık zaman diliminde sadece şunu... "Tüm güzel duyguları sadece sana bakarken hissedebiliyorum Can" diye aklından geçirdi. Lavinia gözlerini kapatarak belindeki ellerin verdiği güvenle kendisini Canla beraber beşinci kattan aşağıya doğru bıraktı....


 Canla beraber beşinci kattan aşağıya düşerken aşağıda onları çığlıkla karşılayan insanlar sadece iki kırmızı balonun gökyüzüne doğru uçtuğunu fark ettiler. Gökyüzüne doğru yükselirken balonlar yan evdeki pencerede oturup kitap okuyan bir kız şu satırları okudu seslice "Ölünce göğe bir tek uçurtmalar ve balonlar yükseliyormuş. Ölüler yalanınızı çoktan fark etti." 


Gerçekten... Lavinia ve Can ölmek için yere düşerken, göğe yükselen iki balonda neyin nesiydi?

Anonim: Şıpsevdi (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin