vlogger ❦

yedi

arkadaşlar lütfen vote ve yorum gxg'de 2'ydik baya gerilemişiz yükselelim :(

"bunu nasıl yapabilir?" jennie telefonundan çektiği kamera kaydını başa sarıp sarıp izliyordu. o kişinin lisa olduğuna inanmak istemiyordu. okulda bütün gün bunu düşünmüştü; ve biraz da ağlamıştı.

jisoo kollarını arkadaşının beline doladı ve başını da omzuna koydu. "düşünme bunu artık, rahatla. chaeyoung'ı kıskandığı çok belliydi." jennie telefonunu kapattı ve gözlerini yumdu. yeniden ağlamamak için kendini biraz daha sıkarsa dişleri kırılacakmış gibi hissediyordu.

"ben ona hiçbir şey yapmadım jisoo. kalbimi çok kırıyor; ve chaeyoung'ı kıskanıyor olsa bile neden beni tuvalete kilitlesin ki? ondan konuşmamamızı isteyebilirdi. nasıl olsa en yakın arkadaşı." jisoo başını jennie'nin omzundan kaldırdı ve cam kenarında oturan chaeyoung'a baktı.

"bugün perşembe. lisa'yla ikinci dersimiz. belki ondan bir şeyler öğrenebilirim." jennie kaşlarını kaldırdı. "ne gibi?"

jisoo gülümsedi. "bana bırak."

-☁️-

lisa salı günü anlamadığı her şeyi öğrenmiş ve 2. dünya savaşı'nın nedenlerini jisoo'ya anlatmıştı. anlaşılması zor bir konu değildi ama lisa'nın aklına girmesi biraz uzun sürüyordu.

"tebrik ederim lisa. dediğim gibi tarih zor bir ders değildir. çalışırsan yaparsın." lisa memnuniyetle gülümsedi. "aslında daha çok senin sayende oldu."

jisoo telefonuna gelen mesajla irkildi.

jennie
hallettin mi

jisoo
hayır sus

jennie
HADİ AMA ARTIK

jisoo
jENNIE SUS
YAZMA SAKIN Bİ DAHA

jennie
HANİ SORCAKTIN
YAZARIM SANA NE

jisoo
jennie
bak allah belamı versin seni öldürürüm
sus

jennie
iyi öyle olsun
yazmıyorum bi daha
Görüldü (18.34)

jisoo telefonunu bırakıp lisa'ya döndü; ama lisa ondan önce davranmıştı.

"bir sorun mu var? sinirli görünüyordun." jisoo tedirgin bir şekilde gülümsedi. "yok, jennie ve saçmalıkları işte."

lisa'nın kalbi jennie'nin adını duyunca hızlanmıştı; ama bu sefer korktuğu için.

resmen jennie'nin chaeyoung'la görüşmesini istemediği için onu kilitleyip kaçmıştı ve şu anda da kızın en yakın arkadaşından tarih dersi alıyordu.

"jisoo." lisa pişmanlık duygusunu daha fazla bastıramayacaktı.

"beni jennie'ye götürür müsün?"

-☁️-

lisa yaptığını yolda jisoo'ya anlatmıştı ve jisoo zaten olayı bilmiyormuş gibi numara yapmak zorunda kalmıştı.

"bunu neden yaptın?"

"bilmiyorum gerçekten. aptalca davrandım. chaeyoung'la görüşmesini istemedim."

jisoo kaşlarını kaldırdı. "neden ki? chaeyoung'ı mı kıskandın?"

lisa başını olumsuz anlamda salladı. "hayır." heyecandan terleyen ellerini üstüne sildi. buna cevap verse her şeyi boşuna yapmış olurdu. "boşver, aptalcaydı sadece."

otobüsten indiklerinde jisoo telefonunu çıkardı.

jisoo
kapıyı aç

jennie
noldu
özür dilemeye mi geldin

jisoo
ben değil de
başka biri geldi

jennie
ne?

jisoo
artık kapıyı açacak mısın

jennie telefonunu yatağına bıraktı ve kapıyı açmak için odasından çıktı. o sırada jisoo'nun mesajını kaçırmıştı.

jisoo
bak yanımda lisa var sakın yanlış bi şey yapma
tamam mı
jennie....

jennie kapıyı açtığında lisa'yı görünce donmuştu. birkaç saniye tepkisiz durunca jisoo olaya el attı. "içeri almayacak mısın?"

jennie gözlerini lisa'dan ayırmadan geri çekilince kızlar da içeri girdiler. lisa'nın kalbi yeniden hızlanmaya başlamıştı.

jisoo, jennie'yi dürterek arkadaşının kendisine gelmesini sağladığında jennie kapıyı kapattı ve lisa'ya odasını gösterdi.

lisa önden giderken jisoo sessizce "özür dilerim." diye fısıldamıştı.

oturduklarında lisa ilk konuşan oldu. "öncelikle jennie, her şey için çok özür dilerim." jennie, neyden bahsedeceğini anladığında istemeden gülümsedi ve devam etmesi için bekledi.

"sana karşı çok kaba olduğumu biliyorum ve kalbini kırmak istemezdim." jennie hafifçe yutkundu. "kalbimi kırmadın lisa." bu söylediği 3. yalan olmuştu.

lisa gözlerini jennie'ninkilerle buluşturdu. "seni o gün kilitleyen kişi de bendim."

lisa, jennie'nin sinirlenmesini ve ona bağırmasını beklerken karşısında sıcak bir gülümseme görünce afallamıştı. "biliyorum. kamera kayıtlarından izledim. başta kızmıştım ama seni anlıyorum, sanırım."

lisa'nın gözleri dolmuştu. jennie'nin onun için çok iyi biri olduğunu düşündü. "gerçekten çok özür dilerim."

"sorun değil, gerçekten. özür dilemek için de evime kadar gelmene gerek yoktu." jisoo dayanamayıp güldüğünce jennie'nin bakışlarıyla karşılaşınca gülmeyi kesti.

lisa'nın telefonu çalmaya başlamıştı. jisoo ve jennie annesiyle konuştuğunu anladıklarında anlamsız bir şekilde gerilmişlerdi. lisa telefonu kapattı ve kızlara döndü. "ben gitsem iyi olacak."

jennie, lisa'ya hava karardığı için otobüs durağına kadar eşlik etmek istemişti. jisoo'yu almaya annesi gelecekti o yüzden o evde kalmıştı. yani jennie ve lisa yalnız kalmışlardı.

"beni kabul ettiğin için teşekkür ederim." jennie karşılık olarak gülümsedi.

lisa dayanamayıp kollarını jennie'nin beline sarmıştı. jennie'nin heyecandan bacakları titremeye başlarken o da kollarını lisa'nın boynuna sardı. ikisinin de kalbi çok hızlı atıyordu.

jennie başını lisa'nın boynundan kaldırıp alınlarını birleştirdi. belindeki eller aralarındaki mesafeyi en aza indirdiğinde jennie, kendini lisa'ya bıraktı.