if i believe you ➸ yangdery

0.6

açıklığı, kısacası cinselliği kaldıramayanlar son kısımları okumadan geçebilir. ayyrıca lütffen şarkıyla birlikte okuyun. bir hatam varsa şimdiden üzgünüm, çok kontrol edemedim hikayeyi. umarım beğenirsinizz.

hafif hafif geçiştirme bölümleri.

-

Bir haftayı geride bırakırken, kendimi evin bahçesinde ki çimeliklere bırakmıştım. Kuş cıvıltılarını dinlerken, aynı zamanda gözlerimi kapatıp derin düşüncelere çekilmiştim.

Kunhang ile, o günden beri görüşmemiştik. Bana söylediği şeyden sonra evden hiçbir şey demeden çıkıp gitmiştim.

Ne o beni durdurmaya çalışmıştı, ne de ben kalmak için çabalamıştım.

Benimle dalga geçmesini kaldıramazdım. Gerçekten ciddi olsaydı, beni bir hafta içinde tekrardan görmek isterdi sonuçta.

Bu bir hafta içinde Lucas ile de görüşmemiştim. O da hiçbir şekilde beni arayıp sormamıştı. O olaydan sonra zaten ben de aramazdım onu. Hâla sinirliydim ona karşı.

Tek yaptığım okula gitmek, derslere girmek ve Xiao Jun ile vakit öldürmekti. Hoş, ondan da çok büyük bir keyif aldığım söylenemezdi. Tek yaptığı şey video oyunları oynarken yanında süt mısırlı cips yemekti.

Bir de kızlarla takılmak tabii ki.

Ona, Kunhang'ı önceden tanıyıp tanımadığımı sorduğum zaman öyle birisini hiç hayatımıza almadığımızı söylemişti. Aynı zamanda o kişi her kimse, ondan mutlaka uzak durmam gerektiğini de belirtmişti.

Kafam soru işaretleriyle doluydu. Peki Kunhang, neden onu hatırlasaydım onunla olmak isteyeceğimi söylemişti bana? Yalan söyleyeceğini pek zannetmiyordum da, öyle bir tipi de yoktu.

Soruların cevaplarından emin değildim. Hiçbir şeyden emin değildim. Lanet hafıza kaybından sonra hayattan çok az olsa bile keyif alamamıştım. Hastanede uyandığım anı hatırlıyorum da, herkes bana kendisini tanıtmaya çalışıyordu. Keşke şimdi de öyle olabilseydi. Youth'ın bahsettiği o Hendery özellikle.

İşte o an, içimde Hendery'i bulma isteği dolup taşmıştı.

Belki de tüm sorularımın cevapları onda gizliydi.

Youth'ı bulabilmek için ya Lucas'ın evine gitmeliydim ya da ailesinin evine.

Ben de riske girerek Lucas'ın evini tercih etmiştim.

Yaklaşık yarım saat sonra, Lucas'ın evinin önündeyken derin bir nefes aldım. Umarım bu aptal onunla barışmak için geldiğimi düşünmezdi. O bir adım atana kadar, onunla görüşmeyi düşünmüyordum çünkü.

Zile bastığımda birkaç saniye sonra, Lucas karşımda sadece şortuyla dururken gözlerimi ondan başka bir tarafa çevirdim.

Harika. Bir de onu çıplak yakalamıştım.

"YangYang? Senin burada ne işin var?" diye sordu uykulu ses tonuyla.

"Şey, ben... ben Youth ile görüşmek için geldim," dediğimde sanki onu görmek için gelmişim de Youth'ı bahane ediyormuş gibi gözükmüştüm. Onun bunu anlamaması için, "Geçenlerde bir şeyler konuşmuştuk. Ona sormam gereken sorular var," dediğimde kapıyı ardına kaçar açıp geçmemi işaret etti. "O evde mi? Ona göre gireceğim," dediğimde yine eliyle geçmem için işaret yaptığında, herhalde evdedir diyerek eve girdim.

Etrafa bakınmaya başladığımda, Lucas saçlarını karıştırarak yanımdan geçip mutfağa doğru yöneldiğinde kendisine bir kahve yapmaya başladı. Acaba kendi bardağımı kırdığımı görünce ne tepki vermişti? Onu düşünmeyi bir kenara bıraktım. Sinirle ayağımı yere vurduğumda, yaptığı işi bırakıp şiş gözleriyle bana bakmaya başladı.