Gondol

-Lunaparkta İddia-

"Ben 100 lira yatırıyorum."

"Adımın Sıla olduğu kadar eminim ki ağlayacaksın."

"Kaybedeceksin bu yüzden 200 lira!"

"Ben de Dr. Martens koyuyorum. Hadi bakalım. "

"Oha!Oha!"

Gondol sırası beklerken Sıla tarafından gaza geldiğimin farkında olsamda,o Dr martensları almalıyım!

Gondol sırası bize geldiğinde kartımızı okutup gondola geçtik.

"Ortaya oturalım."

"Hayır!En arkaya!Koş!Kapacaklar!"

Ve o anda Sıla'nın kolumdan tutup beni çekmesi,en arka koltuğu kapmak için topuklarımızı vura vura koşmamız,ve son anda kapmamız eşzamanlı oldu.3 kişilik en arka koltuktan 2'sini biz kapmıştık. Tam karşımızdaki en arka koltuğun 3'ünü de genç çocuklar kapmıştı. Ben korkudan altıma edecek durumdayken,Sıla bana pis pis sırıtıyordu. Evet ben aptalım. Aptalım çünkü yükseklik korkum olduğu halde bir gondola biniyorum. Hem de en arkaya!Bu da yeterli kalmıyor ve ortaya 200 lira koyuyorum!Ayrıc-

Başladı!

Aman Tanrım!

Sallanıyoruz!

"Sıla.Bu çok yukarı kalkmıyor değil mi?"

"Hı hı evet."

"Sıla!Kızım ben çok korkuyorum!"

"Ağlarsan id-"

"Biliyorum ağlarsam kaybederim ama kazanacağım ve Dr martens ayağımda çok güzel duracak. "

"Göreceğiz."

Gondol gittikçe yükselirken çığlıklarım boğazımı yırtacak derecedeydi. Gözlerimi o kadar çok sıkıyordum ki Game Of Thrones'teki gibi beynimin patlayacğını düşündüm ve gözlerimi açtım. Gondolun diğer ucundaki kahkaha seslerini duyunca kafamı kaldırdım ve onlara baktım. 3 kişilik arkadaş grubundan 1 tanesi donmuş kalmıştı. Diğerleri ise ona bakıp duruyordu. Sanırım kaderimiz aynı. Ne kadar çocuğa acısam da bu hali fazla komikti. Dudaklarımı birbirine bastırmaya başladım. Ama çocuğun korkusunu görünce dayanamadım ve işaret parmağımla çocuğu göstererek gülmeye başladım. Çocuğun ölümcül bakışlarını farketsem de kendimi durdurmadım. Gondolun yavaşlamasından faydalanarak cebimden telefonu çıkardım ve videoya almaya başladım. Arada kahkahalarımdan dolayı sallanan telefonun her an düşme riski olsa da buna değerdi. Gondol bittiğinde videoyu durdurdum ve karnımı tutarak gülmeye devam ederken gondoldan indim.

"Bana bir bot borçlusun biliyorsun değil mi?"

"Sus be. Alırız. "

"Ama ben laci-"

Kolumdan tutup döndürülmemle ağzımdan koca bir 'OHA'çıktı.

"O telefonu hemen bana ver!"