Kadrajıma aldığım yanağından hafifçe tebessüm ettiğini görebiliyordum. " Ege" dedi.
Birkaç saniyelik kıvırdığı dudaklarını indirdi. " Benim de kendi adını söylemem trajikomik olurdu. " dedim gülerek. Dudakları birkaç saniye önceki haline tekrar döndü bu sefer daha uzun sürdü tebessümü 2 3 dakikadır sadece dudaklarına kenetlenmiş olduğumu farkedip önüme döndüm. Az önceki heyecanlı ve az da olsa tedirgin halimden pek eser yoktu. Bunların yerini soluk bir merak ve saçma bir huzur almıştı. Bu düşünceler kafamda dolanırken konuşmaya başladı." Okulda bir alt devrendeyim. Geçen sene bu okula ilk geldiğim zamanlarda kendimi fark etmiş fakat anlamlandıramadığım, anlamlandırmak istemediğim duygulara kapılmadan, onları köreltme çabasına girmiştim.
Ne zamandı.. Kasım. Evet kasım ayındadık. 13 Kasım 2018.
Biraz uğraştıktan sonra başedemeyince tamamen salmıştım kendimi. Ve o gün kendimi fark etmemle birlikte seni de fark etmem gecikmedi. O anlam veremediğim güruha katılmıştım.O günden sonra sizin kata pek uğramıyorum ki genelde sınıftan çıktığım da söylenemez. Biraz zaman sonra tekrar görüyorum seni. Tabi o ana kadar derslerle, arkadaşlarla uyutmuşum kendimi hem hislerime hem de sana karşı.
Koridorda bedenin rastladığım gün.. Şu an anlatırken bile her an yaşayacak gibiyim. Neyse, işte o gün.. Ayaklarım titriyor nefesim şaşıyor kalbim ağzımda. Masumane bir hoşlantı ya da ilk görüşte aşk gibi geliyor akla fakat o zamandan beri nitelendirmediğim duygu seli ile doluyor içim, anlatamam.
Defalarca kızmışlığım var kendime
" O senin gibi değil, bir aptal gibi acı çekerek yaşayacaksın, çevrendeki ergen kızlardan bir farkın yok. " falan diyerek. Ama içimde büyüttüğüm duygulara kendim bile söz geçiremiyorken bu kızmalarımın zerre faydası olmadı. Biraz zaman sonra seni uzaktan görmeye de alıştım. Bazen gün boyu sınıftan çıkmadığın günlerde biraz gerinde kalarak takip ettim seni evine giderken. Birkaç ayım böyle geçti.
Yaz tatilinde belki görürüm umuduyla mahallenin köşesinde beklemişliğim var. Hatta dur.." diyerek telefonu çıkardı cebinden. Galerisindeki bir fotoğrafı açıp uzattı bana. Anlattıklarını şaşkınlığı ile telefonu aldım. Balkon demirine yaslanmış sigara içerkenki bir fotoğrafımdı gösterdiği. Anlatmaya devam etti." O gün seni görmeyeli bir aydan fazla olmuştu. Belki görürüm diyerek gelmiştim evinin önüne, pek dikkat çekmemeye çalışarak fotoğrafını çekip uzaklaşmıştım.
Bu anlattıklarım hoşlantıdan ziyade sapıklığa gidiyor belki ama gerçekten bu içimdeki his yığınının ötesine geçmek çok zor. Bir ilişki yaşamış biri olarak anlayabileceğini umut ediyorum. Aslında zerre kıyaslanmayacak durumda oluşum her şeyi ortaya döküyor da bilmiyorum işte. Her neyse..Geçen seneden beri seni aramadığım sosyal mecra kalmamıştı ki hiçbir yerde bulamadım zaten kullanıyorsan bile kendi adınka kullanmadığın aşikardı. Yine bir gün arkanda yürürken Tumblr'dan mesaj bildirim sesini işittim ve okula geri döndüm. Sınıfında yakın bir arkadaşım var, ufak bir ricam ile linkini ulaştı ve yolladı bana. Telefonunu mu kurcaladı, seni mi izledi pek umursamadım o zaman. Benim aklım sana yazıp yazma konusunda arafta kalan hislerimdeydi. Birkaç gün süren düşünmelerimin ardından yazmaya karar verdim ki emin ol bu beni ciddi anlamda zorladı. Birkaç gün önce de sağanak yağmurda saçların ıslanarak yürüdüğünü görünce de o an yazmak istedim. Korkutmamaya çalışarak, en insancıl halimle. Fakat adımlarını hızlandırarak yürümen o mesajı attığıma pişman olmama sebebiyet verdi. Sana yazıp yazmamak konusunda kararsız kaldığım bir haftanın ardından bu kez de kendi durumumdan bahsetmek konusunda çok düşündüm. Aksine bu daha kolay oldu kendimi açmasam bile gizlediğim bir şey olsun istemiyordum ve şimdi de karşındayım istediğini söyleyebilirsin.
Ben gerçekten birine sevgi beslemenin güzelliğini seninle tattım hiçbir şey yaşamamıza rağmen. Şu an bir daha karşına çıkmamamı istesen bile ben yanından başım dik kalbim huzur içinde ayrılırım. Sen, içimdeki sevgini güzelliğinden haberdarken gerçek huzuru her zaman tam şuramda hissederim ben."
Söyleyeceklerini bitirdiğini tahmin ediyordum. Son cümlesinden sonra elini kalbine götürdü, giydiği siyah sweatshirtin sol kısmına. Gülümsüyordu ve hissettiği huzur yüzünden okunabiliyordu rahatlıkla. Anlattıklarını sonuna kadar sözünü kesmeden, mimiksiz bir şekilde dinledim. Söylediklerine fiziksel olarak tepki göstermesem de içten içe etkilenmiştim. Fakat bir tepki vererek ya da bir şey söyleyerek anlatışındaki ahengi bozmak istemedim.
Birkaç dakikadır elimde uğraştım sigara paketini uzattım. Uzanıp bir tane aldı. Dudaklarındaki sigarayı ateşlerken konuşmaya başladım."Anlattıklarından ya da en basidi anlatırkenki fiziksel hareketlerinden bu durumdaki hislerini az çok anlayabiliyorum. Pek belli etmesem de anonim'in altından böyle bir hikaye çıkmasını beklemiyordum
Tam manası ile merakımı giderdiğini söyleyebilirim. "Biraz duraksadım, sigaramdan aldığım dumanı önümüzdeki loş kadraja üfleyerek devam ettim.
" Aşkın, sevginin değdiği her şeyin güzelleştiği kanaatindeyim. Hakkımda söylediğin her şey muhakkak derin ve anlam yüklü şeyler. Bu kadar güzel sevebilmen, içindeki sevgiyi ifade edişin, bu denli naif düşüncelere sahip oluşun ve nasıl bir durumda olursan o saflıktan, temizlikten, doğruluktan yana oluşun.. Bunlar gerçekten çok güzel şeyler, böyle bir güzelliğe sahip olan birinin, bana karşı bu kadar hoş şeyler hissetmesi beni gerçekten mutlu etti. Seninle gönül bağı kurma düşüncesi beni az da olsa tedirgin ediyor ama bu hislerini geri çevirmem işten değil. Bir şeyler yaşamamızı ben de isterim. "