15.21
Okuldan sonra bastıran yağmura inat örtmediğim kapüşonumu düzeltirken, cebimdeki sigarayı çıkarıp avuçlarımın içinde yaktım.
Normalde okula sigara ve telefon sokmak yasak, fakat bugün nöbetçi olduğum için fazla umursamadım, aslında diğer günler de pek umursadığım söylenemez.
Islanan saçlarımı yana savururken çantamda titreyen telefonu çıkardım, bildirim panelini aşağı kaydırırıp tumblrdan gelenlere tıkladım. Birkaç not ve bir anonim ileti vardı. Yağan yağmur ve onun sağladığı buğulu hava sebebiyle ekranı pek göremesem de mesajı okudum;
anonim : Kapüşonunu ört, hasta olmanı istemiyorum.
Yüzüme anlamsız bir tavır takınıp, kafamı sağa sola çevirerek etrafı kontrol ettim. Kimse yoktu.
-Sapık mısın ?
Telefonun yan tarafındaki kilit tuşuna basıp cebime koydum ve kapüşonumu başıma geçirdim.
Ne kadar belli etmesem de izlendiğim için tedirgindim.Bitmeye yakın olan sigaramı kenara atıp hızlı adımlarla evin yolunu tuttum. Normalde korkak bir insan değilimdir fakat bu durum kendimi nasıl koruyabileceğim konusunda beni zorluyordu.
Birkaç dakikalık yürüyüş mesafesinin ardından eve varabildim. Asansörün gelmesini beklerken cebimden titreyen telefonu çıkarıp tekrar aynı uygulamadan gelen bildirime tıkladım.
anonim : Je te veux..
İngilizce dışındaki diğer dillerle aramın pek iyi olduğu söylenemez, bu sebeple mesajdaki şeyi aklımda tutup çeviriden anlamına baktım.
🔁
Seni istiyorum..