Yürüdük.
O gece hiçbir zaman gündüze çalmayacakmış gibi, ailesi onu hiçbir zaman merak etmeyecekmiş gibi, sanki birkaç günden daha fazla bir zaman süresince tanışıyormuşuz gibi yürüdük.
Yan yana, daha önce yürümediğim sokaklarda yürürken alakalı alakasız bir sürü şeyden bahsettik. Bir saat önceki tüm tereddütlerimin yerini sadece bu geceye has bir mutlu olma isteği almıştı sanki.
Yanımda henüz adamakıllı tanımadığım kendi yaşıtlarımda bir genç, bana karşı yoğun duygular besleyen bir genç, en fazla ne olabilirdi ki diyerek yürüdüm onunlayken.Bir saati aşkın bir süredir ilerliyorduk sokaklarda, artık biraz soluklanmaya ihtiyacımız olduğunu hissedip küçük bir duvara yöneldim dinlenmeyi dileyen bakışlarımla. Kafasını hafiften gökyüzüne kaldırıp ayı işaret etti.
"Sanki bugün, diğer günlere kıyasen, biraz daha parlakmış gibi."
Bu söylediği istemsizce gülümsememe sebep olmuştu. Cebimdeki sigara paketini çıkarıp ona uzattım. Ben de bir tane aldım. Sigaralarımız çakmağın ateşiyle buluşurken konuşmaya devam etti.
"Küçük Prens'i okudun mu ?" diye sordu.
"Elbette" dedim. "Bilmeyen yoktur herhalde o'nu."
"Bir bölümünde şey diyordu küçük prens: Sana hayranım, ama bu seni neden bu kadar ilgilendirsin ki.."
Sigarasından çektiği dumanın dudaklarının arasından sızmasına izin verirken devam etti.
"Seninle buluşuncaya dek sürekli bu alıntı yer edip durdu kafamda. Evini, sınıfını vs. bilmem bana karakterin hakkında pek bir şey öğretmedi elbet. Bu sebeple hislerim sürekli beni bu düşünceye itti. Hala "tamam ya olduk biz" demiyorum fakat sana olan hayranlığımı ilgi alanına kattığın için... Teşekkür ederim."
Sarılmayı hiçbir zaman cinsel bir hareket olarak yer etmedim kafamda. Bir insanın kolları ile yapabileceği en güzel şey sarılmaktı. Ve ben gerçekten tam da bu gece kaç zamandır uzak olduğum mutluluk hissiyatını iliklerime kadar hissettirdiği için ayağı kalkıp sarıldım ona. Garipseyebilirdi, korkabilirdi ya da belki bu hareketim onu tuhaf düşüncelere sevk edebilirdi. Fakat o an bunları umursamayacak kadar hoştum :) Kollarımı gevşetirken burnumu okşayan esansının kokusu hafiften uzaklaşıyordu. Gülümseyerek,
"Uzun bir zaman sonra kalp atışlarımın ritmini değiştirdiğin için asıl ben teşekkür ederim."