MERHABA, GUZEL INSANLAR NASILSINIZ ?
UMARIM IYISINIZDIR.BÖLÜME GELIRSEK, ASLDINDA DUN YAYIMLAYACAKTIM. AMA INTERNET SORUNU YAŞADIM. VE SIZLERI FAZLA BEKLETMEMEK IÇIN HEMEN BUGUN YAYIMLIYIM DEDİM.
IYI YAPTIM DİMİİ ?😋
O ZAMAN BEN SIZLERI FAZLA TUTMIYIM.
IYI OKUMLARA EFENIM🤗
SAAT : 13.21
Eve geldiğimde kafam allak bullaktı. Bugün neler yaşamıştım öyle. Biraz dinlensem iyi olucak.
Odama gittiğimde. Mert ' in sözleri aklıma geldi. O sözleri içten mi söylemişti yoksa beni sakinleştirmek için mi ?
Off neyse ne demişler "haticeye değil neticeye bakın."
Eee sonunda teselli bulmuştum ne de olsa. Birden telefonum titredi ve bir mesaj geldi. Vedat amcadandı.
"Küçük hanım, kesin aklında bir sürü soru vardır. Emin ol hepsini cevaplayacağım. Ilk öncelikle güvenliğini koruyalım. Adamımı gönderdim, kapının önünde bekleyemez o yüzden onu içeri al. Evde kalsın. Geceleri sen müsade vermezsen dışarıda kalır. "
Ne demek adam gelicek yaa. Hemen arama yerine girdim. Ve onu aradım.
"Alo, efendim Kayra bir şey mi oldu ?"
"Hayır merak etme. Ben sadece adamın yanımda kalmasını istemiyorum. Hem ben Murat 'a ne diyeceğim ?"
"Bak kızım yaşamak istiyorsan o adam yanında olucak. Merak etme en güvenilir adamımdır. Yani sana zarar vermez. Murat 'a gelirsek. Ona kuzenin olduğunu söylersin. Üvey teyzenin oğlu diye."
"Eee..ama bizim üvey teyzemiz yok ki. Hem buna inanmaz."
"Olsun.... olsa ne olur ki. Hem denemekte fayda var. Tamam bir şey demiyorsan kapatıcam. Işlerim varr."
"Tamam, Vedat amca." Tam o sırada da kapı çaldı. "Zaten kapıda çaldı görüşürüz. " diyip kapattım.
Kapıya geldiğimde"Aaa sen." Mert 'ti. Aslında onu gördüğüme şaşırmamıştım aksine durduk yere sevinmiştim.
"Aaa ben. Kızım içeri buyur etmeyecek misin ?"
"Ah, tabı gir." Eve etrafa bakarak girdi. Sonra bana bakıp
"Eski bir eviniz varmış. Taşınmayı düşünmüyor musun ?" Böyle bir soru beklemiyordum açıkçası. Ve ona
"Annemin hatiralari var burda. Nasıl taşınıyım." Orman saçlarını biraz kaşıdıktan sonra mahçup olmuş gibi bakıp. Koltuğa oturdu. Bende ardından oturdum. O bana bakıyordu ben ona bakıyordum en sonda ağzını aralayıp
"Kardeşine ne diyeceksin. Benim için."
"Şeyy, kuzenim diyeceğim."
"Kuzen ? Aslında iyi fikir olurum."
"Bak ona, yıllardır yurt dışında kaldığınızı ve bir iş için geri döndüğünü söyleyeceksin. Yalnızca sen dönmüşsün. Tamam mı ?"
"Tamamdır."
"Şey ben sana çay getiriyim. Böyle boş boş durmayalım."
"Tamam, olur."
Dedikten sonra hemen kalıp mutfağa doğru ilerledim.MERT 'TEN
Bana çay teklifinden sonra mutfağa gittiğinde. Biraz salonu geziyim dedim. Ayağa kalkıp etrafa baktım.
Duvarlar maviye boyanmıştı. Koltuklar kahve rengiydi. Halı ise açık pembeydi. Uyum olarak gayet iyidi. Ama mobilyalar eski olduğu için fazla öne çıkmıyordu.
Eşya dolabında ise camın arkasında fotoğraflar vardı. Çoğunda bir kadın Kayra ve Murat vardı. Hiç babalarıyla ilgili fotoğraf yoktu. Bu kadın Kayra 'nın annesi olabilirdi. Evet evet oydu. Demek Kayra kıvırcık saçlarını, dolgun dudaklarını ve bembeyaz kar gibi tenini annesinden almıştı. "Annesi gerçekten güzel kadın" dedim sesli bir sekilde ve arkamdan ince bir ses
"Evet annem güzel bir kadındı."
Bu Kayra 'dı. Ona dönüp gülümseyerek hafifçe başımı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YÂR OLUR MUSUN ? BANA
Teen Fiction"Hayat, niye bu kadar acımasızdı. Niye bu kadar adil değildi." Umudun halen var olduğuna inanan Kayra, hayatın onu nasıl karşılayacağını bilemeyen Mert. Ve iki insanın hayatını birleştiren bir kelebek. Bu hikaye umarım sizin kalplerinizi birazcık o...